Bulutlar güneşi kapatıyordu. İçinden küfretti Valerie. Yağmur yağacaktı, saçları ıslanıp bozulacaktı! Sihir yapamıyordu- kahrolası Hogwarts kuralları- ve üşüyecekti. Yeterince kalın giyinmemişti. Topuklu ayakkabıları ayağını acıtıyordu. İlk fırsatta kurtulacaktı bunlardan. Hızlı hızlı Aktar'a doğru yürüyordu. Yardımcısı Felic başka bir iş için başka bir dükkana gitmişti ve liste onda kalmıştı. Herşey mi ters giderdi! Tam Aktar'a girecekken içerden biri çıktı ve Valerie'ye çarptı. Valerie dengesini kaybetti. Tam düşerken ona çarpan çocuk onu yakaladı ve doğrulmasına yardım etti. Valerie sinirle çocuğa döndü. "Özür dilerim." dedi çocuk kibarca. Valerie onu bir yerden tanıyordu... Elbette! Catapults'un arayıcısı, Carrow. "Bir dahakine kime çarptığına dikkat et!" dedi Valerie. Carrow, Valerie'nin pelerinindeki Waldrof Armasına baktı ve gözlerine onun yanındaki Slytherin rozetine takıldı. "Slytherin..." diye mırıldandı ve arkasını dönüp yürüdü. Valerie sinirle arkasından baktı. Pelerinini düzeltti ve aktara girdi. "IV. sınıftayım, listem yardımcımda kaldı." dedi ters ters kasadaki adama. "Sorun değil efendim." dedi ve dükkanın rafları arasında kayboldu. Kısa bir süre sonra elinde malzemelerle geri geldi. "200 Galleon." Valerie çantasından 200 Galleon çıkardı ve adama verdi. "Çok üzgünüm bayan, yanlış hesaplamışım 250 Galleon tutuyor." Valerie sinirlendi. "Bu ne saçmalık! İşini düzgün yapamıyorsan yapma!" dedi bağırarak. "Kendinize..." adamın gözü pelerinindeki armaya takıldı ve cümlesini tamamlayamadı. Yüzünde apaçık bir dehşet ifadesi belirdi. Valerie zalimce gülümsedi. "Bir şey mi söyliyecektin?" "Ben, ne?, hayır hayır efendim." "Artık devamını babama söylersin." dedi Valerie sinsice. Adamın yüzüne 50 Galleon fırlattı ve hışımla dükkandan çıktı. Rahatlamıştı. Bağırmak onu rahatlatıyordu. Pelerindeki armayı okşadı. Waldrof olmanın gururuyla yürümeye başladı.
Anasayfa 
