Yağmur

Gezgin

Jack kızın söyLedikLerine hiç de sinirLenmemişti. Her zaman byöLe şeyLer oLurdu zaten. Jack önce anj^e baktı, yüzüne aLaycı bir güLümseme takıp küçük bir kahkaha attıktan sonra ayağa kaLktı.

" öyLe bir şey söyLememiştim ama japon oLmaktan bu kadar gocunuyorsan söyLedikLerimi ters anLaman doğaL .. he birde .. arkadaş oLmak isteyeceğini düşündüğüm için sordum .. sana merakLı değiLiz çekik göz! .. ve .. kaLk anj gidiyoruz"

Jack çantasını aLdı ve yanında oturan anj^in sinsice güLen bakışLarı arasında onun da biLeğinden tuttu. Burda oturmaya bayıLan yoktu zaten! sadece şu kahroLası Jose için geLmişti! Onu tanıdığına göre artık burda işi bitmişti diye düşündü ve masasına doğru yoL aLmadan önce jose^ye baktı.

"verdiğim rahatsızLıktan doLayı özür diLerim José .. neyse sonra görüşürüz"

José^ye eLini uzatarak sıkmasını bekLedi. Çocuk şaşkın bir şekiLde jack^n eLini sıkıp bir şeyLer mırıLdanınca anj ve jack te kendi masaLarına geri döndüLer..

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.

José, ilgisini çeken kızın adını öğrenmişti artık: " JacquaLine ". Masa sakinleşmişti ki Jack'in dalga geçer gibi masadaki diğer kıza "Japon" demesi onu kızdırmıştı. Olaylara uzak kalmayı tercih ederdi José ve ses çıkarmadan atışmayı birkaç saniye izLedi. Kız sinirden önündeki şekerlemeleri ağzına atıp erimeden yutuyordu. Jack alaycı bir şekilde yanındaki kızLa ayağa kalktı. José'ye elini uzaatı: José Jack'in elini sıkarak biraz bekledi. Jack ve yanındaki kız kendi masalarına doğru gittiler.

José hiç düşünmeden hışımla ayağı kalktı. N'aptığı konusunda kendide bilmiyordu ama kalbinin seslendiği yere, Jack'in yanına doğru ilerledi. Masadaki kız José'nin arkasından öfkeli bir şekilde baktı.José Jack'lerin masasına doğru geldi ve konuşmaya başladı : " Jack, " dedi José ve devam etti, " oturabilir miyim ? " dedi. Jack tamam diye kafasını salladı. José sandalye çekerek oturdu.

Gezgin

'İnanmıyorum ya! Laf daLaşı yapıyorLar!' diye geçirdi içinden Anj. Ortamdan sıkıLdığı doğruydu, Japon kızLa konuşmak da istiyordu ama kızın tersLemesini değiL. Hiç geLemezdi öyLe azarLanmaya veya tersLenmeye. HeLe de şimdi! Kıza sinir oLmuş faLan değiLdi ama eğer Jack^^e sataşırsa kesinLikLe Jack^^i savunurdu. Ve ne oLmuş ki, biLdiği bir kaç esasLı büyü vardı. Hepsini babasından öğrenmişti. Babası gitmeden önce. Ama yine de Japon^^La kavga etmek istemiyordu. Zaten Jack de kaLkmıştı, onu yine sürükLeyerek!

Masaya oturunca Jack^^e çıkıştı: "Tanrım Jack! Beni sürekLi bir yerLere sürükLemek zorudna mısın?! Kendimi o aptaL MuggLe^^Ların süs köpekLerinden biri gibi hissediyorum!" Jack gözLerini devirdi. Tam ağzını açmıştı ki masaya az önce Japon kızın masasında oturan çocuk geLdi. Adı neydi? José gaLiba ..

"Jack .. OturabiLir miyim?"

Sanki Jack^^n cevap vercek haLi vardı da .. Şu anda kıpkırmızı bir eLmaya benziyordu, Anj^^a bakan gözLeri pırıL pırıLdı. Kafasını saLLadı ve çocuk otururken Anj^^a tekrar baktı. Anj^^sa başka şeyLer düşünüyordu.

'Aşık mı oLdu ne .. Aman .. Aşkmış! Bir saçmaLıktan başka bir şey değiL! ALLahtan ben biraz mantıkLı bir insanım, Jack gibi deLi doLu değiLim de, paçayı oradan kurtarıyorum ..'

Sonra pencereden dışarı baktı. Yağmur durmuştu. Koyu bir sohbete daLmış gibi görünen Jack ve José^^ye döndü; "Ehem .. Yağmur durmuş .. Ben gitsem iyi oLacak .."

Gezgin

Jack masaya geLir geLmez kaLan şekerLeri tüketmekLe uğraşıyordu. Anj ise kendi kendine söyLeniyordu yine. AsLında hakLıydı da! jack^e her ters çıkan kişiyLe jack^n Laf daLaşına girmesinden nefret ediyordu. AsLında jack^te böyLe oLsun istemiyordu ama yaptıktan sonrada kendini rahatLamış hissediyordu. Seviyordu asLında bu huyunu!

Jack eLindeki hindistan cevizLi şekerLemeyi de ağzına attıktan sonra arkasına yasLandı. Gereğinden fazLa sessiz kaLdığını düşünerek kahküLLerini düzeLtti ve konuşmaya başLadı .. "Hey anjeLi-" sözünü bitiremeden araya josé girmişti. Jack başını çevirip baktı. Çocuk kendinden pek emin oLmasa da oturmak istiyordu. Jack güLerek başını saLLadı.

"geç otur José .. Ne o Japondan mı kaçtın sende ?"

Tekrar güLdü ve anj^e baktı. Oda mas mavi gözLerini en arka masadaki japona dikmiş bakarak güLüyordu. KızLa amma çok uğraşıyorLardı böyLe... Jack bunun doğru olmadığını biLse de yapıordu işte ..

"Ehem .. Yağmur durmuş .. Ben gitsem iyi oLacak .."

Jack önce şaşkın ardından 'oLmaz ! şimdi oLmaz! ' diyen bir bakış attı anjeLik^e .. José iLe onu yanLız bırakmaması gerektiğini üdüşünse de anj^in tam tersini düşündüğü kesin di ! ..

Gezgin

Jane yağmurun camdaki etkisiyle gözlerini araladı.Dışarıya bakıp yavaşça doğruldu.Baş ucundaki saate baktı.Galiba biraz fazla uyumuştu.Üstündeki yeşil-siyah karışımı yorganı ayağıyla tekme atarak ittirip üstünü açtı.Yorgun bedenini kaldırıp oturur vaziyete geldi.Ayakları yumuşak zeminle buluşmuştu.Terliklerini ayağına geçirip kalktı.Yüzünü tıkadıktan sonra biraz daha kendine gelmişti.Perdesini aralayıp yağmuru izlemeye başladı.En sevdiği şeylerden bir tanesiydi yağmuru izlemek.Perdeyi kapatıp dolabına doğru ilerledi.Turuncu pijamalarından kurtulup siyah pantolonunu ve mor sweetini giydi.

Aynanın karşısına geçip kendine baktı.Saçı başı dağılmıştı.Turuncu saçlarını bir araya getirip topladı.Koltuğun üstündeki siyah atkısını alıp merdivenlerden aşağı inmeye başladı.Salonda kimse yoktu.Herkes Jane^den önce çıkmış olmalıydı.Kapıya doğru ilerledi.Terliklerini çıkarıp ayakkabılafını giydi ve dışarı çıktı.Yağmur biraz az yağıyordu.Galiba dinecekti.Çimlerin üstüne bıraktığı koku hissedilmeye değerdi.

Kendi kendine dolanıp duruyordu.Yağmur gitikçe azalıyordu.Yorulmuştu.Biryerler de gidip oturabiLirdi.Biran gözleri tepesindeki tabeLaya iLişti.
''BaLyumruk Şekerci Dükkanı''..İşte onun yeriydi.ÇikoLata ve şeker hastası biri oLarak buraya asLa hayır diyemezdi.Kapıya yaklaştı ve ''çın'' sesiyLe içeri girdi.İçeri de hiç boş yer yoktu.Herkes yağmurdan kaçıp buraya mı gelmişti?..Ne sıkıcıydı.Gözleriyle etrafı süzmeye başLadı.İLeri de Jackie'yi gördü.Onun burda olabileceğini tahmin etmesi gerekirdi.Bir çocuk ve Anj^La oturuyordu.Yanlarına tünemişti

''..Ah..Jackie demek burdasınız.''

dedi ve bir sandalye çekip yanLarına oturdu.Gözleri yanLarındaki çocuğa takıLmıştı.Elini uzatıp

''Merhaba..Ben Pheobé Jane...Bu çatLağın kardeşi..diğerinin kuzeniyim''

dedi eLiyLe Jackie^yi göstererek.

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.

José Jack'in buyur etmesiyle sandalye çekip oturdu. Masada kalan kız ise arkalarından homurdanıp, önündeki şekerlerden yiyordu. " geç otur José .. Ne o Japondan mı kaçtın sende ? " dedi Jack, José ses tonunu biraz alçaltarak konuşmaya başladı : " yani onun gibi... Soğuk biri gibi göründü bana... " dedi José. José'nin sözü bitmesiyLe masadaki Jack'in kuzeni ayaklandı, kalkmak istedi. Jack'in bakışlarından " gitme! " gibi ifade okunuyordu. José aldırış etmeden gözlerini etrafa devirerek bakındı.

Az sonra içeriye kızıl saçlı bir kız geldi. Bizimle aynı yaşlarda bir kızdı ve Jack'i tanıyordu. Hemen masaya doğru yöneldi. " Ah..Jackie demek burdasınız. Merhaba.. Ben Pheobé Jane... Bu çatLağın kardeşi, diğerinin kuzeniyim. " dedi, José hemen lafa karıştı. " ben de José Javier del Valdez, ismim garip gelebilir, Ispanya'dan yeni geldim. Neyse Jack, Anjelik, Pheobe ben gideyim artık. Birkaç işim vardı. Sonra görüşürüz. " dedi ve hafifçe el sallayarak dışarı çıktı.

Gezgin

"Ah Jackie demek buradasınız. Merhaba.. Ben Pheobé Jane.. Bu çatLağın kardei, diğerinin kuzeniyim .."

'NasıL yani?!' dedi Anj içinden. YağmurLu bir günde, öyLesine dışarı çıkıp çiLekLi bir şeker yemek için girdiği BaLyumruk^ta 8 yıLdır görmediği iki kuzenini görmesi.. Biraz fazLa değiL miydi? Anj omuzLarını siLkti. Sonra tekrar sandaLyesine oturdu. Bu sefer José kaLktı; " Neyse Jack, AnjeLik, Pheobé, ben gideyim artık. Bir kaç işim vardı. Sonra görüşürüz." Ve gitti.

"Pheob .." dedi Anj sakince. Kuzenini seLamLama şekLi buydu. Pheobé ona baktı. O da başıyLa seLam verdi.

'Tanrım .. ' diye düşündü AnjeLik pencereden yağan yağmuru izLerken, 'Kim biLir daha kimLeri göreceğim bugün .. '

Gezgin

Sonunda gelmişlerdi.Jennifer'a o yol çokm uzun gelmişti nasıl çekmişti canı şeker.Hemen dükkana daldı.Satıcı ne olduğunu şaşırdı ve şaşkınlıkla Hoşgeldiniz.Ne istrdiniz dedi

jen Ne olursa hepsinden koyarmısın dedi. Hespinden koydu Jen bu arada kıs kıs gülüyordu.Hesabı ödedikten sonra jennifer direk şekerlere daldı bu arada birşeyi unutmuştu

Jen'e ikram etmemişti hemen şekerleri uzattı Kusura bakma jen.Sana vermeyi unuttum istermisin dedi.Jen güldü ve şekerlerden bi iki tane aldı sonra süpürge almak için yola koyuldular.

Yağmur

Yağmur

Similar topics

Similar topics