Gerçekler

Gezgin

Ashley Silvia ve diğerlerinin yanından kütüphaneye gitmek için ayrılmıştı.Ama canı ders çalışmak istemediği için Jack'i bulma umuduyla koridorlarda gezmeye başladı.Jack'i görmemişti ama yanından hızla geçerken ona laf atan Kate denen salak kızı görmüştü.Will gibi biri onunla nasıl çıkabiliyordu ki ? Ashley kızın arkasından küfür etmişti umrunda bile değildi o kız.

Ashley Jack'in birdenbire hayatına girmesine şaşırmıştı.Onla birkaç kere konuşmuştu ama arkadaşları yanındayken.Onla çıkacağı aklına bile gelmezdi.Gerçi ona çıkma denemezdi daha çok av olarak kullanma denebilirdi ya da gönül eğlendirme.O sadece planın parçasıydı.Ashley kurnazca gülerek bakışlarını öğrencilere çevirdi.İleride bir grup öğrenci vardı.Ravenclaw ve Gryffindor karışımıydılar.Ashley aralarında belki Maglor vardır diye düşünerek onlara baktı.Yanılmamıştı.Orada Gryffindorlu bir kızın yanında durarak diğerleriyle konuşuyordu.Ashley kızı bir an için tanıdığını düşündü ama şu an hatırlamıyordu.Ashley gülümsemesini keserek onlara doğru yöneldi.Ona suçsuz olduğunu anlatması için eline geçen güzel bir fırsattı.

Bu onların yanına ulaştığında kızla Maglor'un arasına girerek Maglor'un kulağına ''Seninle konuşmam lazım... '' sesini yumuşatarak devam etti. ''Lütfen Maglor.'' dedi.Maglor'un konuşmayı kabul etmemesinden ya da onu ters cevap vermesinen korkmuyordu.Korktuğu tek şey Jack ya da Will'in onu onla beraber görmesiydi.Aslında sadece Will..Onu onla beraber görürse Will kesin ona laf sokardı.Ashley bakışlarını ona kaydıran Maglor'la göz göze geldi.Eskiden o gözlere bakınca çok şey hissediyordu.

Gezgin

"Hadi Maglor bizimle gel." Kızın ısrarına dayanacak gibi değildi. Gülümsedi ve diğer üç kişiye bakarak "Benim gelmemi istiyor musunuz?" dedi ve sırıttı. Kızın yanında evet deyin der gibi kötü bakışını görmüştü fakat belli etmemişti. Karşısındaki ikisi Gryffindorlu kızın, biri Ravenclawlı oğlan evet dercesine başını sallaması üzerine ufak bir kahkaha atmıştı. "E hadi gidelim o zaman." dedi gülümsemesini yitirmeden ve yanındaki Gryffindorlu kıza bakarak. Kızın sevinç dolu yüzünü görmüş ve içinde ilginç bir his tatmıştı. Tam hareketleneceklerdi ki önce sıcak bir nefes, ardından da bir ses kulağına ilişti.

"Seninle konuşmam lazım. Lütfen Maglor." Ses Jessica'nın sesiydi. Yüzünden şaşkınlık okunabiliyordu. Ama durumu hemen toparladı ve hafifçe arkasına dönerek kıza yukarıdan baktı. Ardından yanındakilere gülerek "Bakın. Bakın. Küçük hanım benimle konuşmak istiyor. Söyle bakalım birinci sınıf. Derdin nedir? Ama bildiğim kadarıyla sende sınıf başkanısın. Böyle durumlarda bana gelmemelisin değil mi?" dedi. Sesindeki nefret ve güç oradakilerin sessizce ve korkmuşcasına ona bakmasına yol açmıştı. Ardından bir şey olmamışcasına Jessica'ya döndü ve sanki unutmuşcasına "Jessica'ydı değil mi?"

Bir anda anılar canlandı gözünün önünde ve son perde. Ağacın altı, göl kenarı. Hiddetin bedenini eline geçirdiğini hissediyordu. Gryffindorlu kız hafif alınmış bir eda ile Maglor'a bakıyordu. Maglor ona gülümsediğinde ise yumuşamıştı ve Maglor tekrar Jessica'ya dönmüştü. "Will ile işler iyi gitmiyor pek herhalde. Jack Dawson'dan ne haber?" dedi alayla. Kulağına kıkırdama seslerinin iliştiğini duydu ve konuşmasına devam etti. "Hızlı gidiyoruz ha?" Fazla sert çıkmış olabilirdi. Ama en yumuşamış hali buydu ve eğer yumuşamamış olsa neler yapacağını ya da yapabileceğini aklına bile getiremiyordu..

Gezgin

"Bakın. Bakın. Küçük hanım benimle konuşmak istiyor. Söyle bakalım birinci sınıf. Derdin nedir? Ama bildiğim kadarıyla sende sınıf başkanısın. Böyle durumlarda bana gelmemelisin değil mi?" demişti tüm nefretiyle sanki.Ashley sert çıkmasını doğal görüyordu.O da aldatıldığını sansa ya da aldatılsa aynısını yapardı kesinlikle.Ah birde onun adını unutmuş numarası yapıyordu.Ashley bu sefer kızmamak için kendini tutmaya başladığını hissedebiliyordu.

Gryffindorlu kız ona bakarken Ashley içinden ufak bir sinir kıpırtısı geçtiğini hissetti.Onu sevmiyor olsa bile Gryffindorlu kızın davranışarı onu çileden çıkarıyordu. "Will ile işler iyi gitmiyor pek herhalde. Jack Dawson'dan ne haber?" alaylı bir tonla konuşan Maglor'un sesi geldi kulağına bunları düşünürken.Jack'le beraber olduğunu nerden bilebiliyordu ki? Daha dün Jack'le çıkmaya başlamıştılar.Ashley biraz daha kızarak ona baktı.Hala onu aldattığını düşünüyordu."Hızlı gidiyoruz ha?" Onunda pek yavaş gittiği söylenemezdi.Ashley biraz kızarak bedenini onu döndü.Kızgın bir biçimde gözlerine bakarak kolundan yakaladı.Diğerlerinden uzak bir kçşeye çekti.Pek kolay olduğu söylenemezdi onu uzak bir yere çekmenin.

''Beni dinlemeden benle böyle konuşamazsın ve beni dinlemek zorundasın.Ben seni aldatmadım.Orada olanlardan ve konuşmalarımızı duyan birine sorsan inanırdın Maglor.Ama beni dinlemedin bile .''dedi sitem dolu bir sesle.En sonunda sıktığı kolunu bırakmıştı.Bir an aklına Will geldi.O da onun kolunu sıkarak Maglor gittikten sonra resmen ona bağırmıştı ama onu hala sevmesine engel olamıyordu.Maglor'a kızgınlık ve sitemle bakarken ona bakan Gryffindorlu kıza kaydı gözleri.Maglor'dan hoşlanıyor gibi bir hali vardı.Ashley kesinlikle kızdan nefret ediyordu.

Gezgin

Kolundan tutup çektiğinde bir an için kararsız kaldı ona bu fırsatı tanımak için. Ama iyi kalpli! olması bir fırsat vermeyi uygun gördüğünden kendisini serbest bıraktı ve kızın onu köşeye çekmesini kolaylaştırdı. Bir çok kişi oradan geçip gidiyordu. Arkadaşları hala orada bekliyordu. Sözde göl kenarına gideceklerdi daha. Kıza hafif sert bir şekilde bakmaya başladığında, işaret verilmişcesine konuşmaya başladı.

Konuşması bittiğinde Maglor'un yüzünde anlamsız bir ifade varrdı. Bir yandan onunla alay etmek istiyor, bir yandan da gerçeği öğrenmek istiyordu. Belki ikisini de bir arada götürürdü. "Öncelikle istediğim kişiyle, istediğim durumda, istediğim şekilde konuşurum ki şimdi konumuz bu değil. Anlat bakalım orada olanlar neymiş?" dedi dudak bükerek. Öğrense de bir şey değişmeyecekti. Fakat sırf eskinin hatrına ona açıklama fırsatı veriyordu..

Gezgin

"Öncelikle istediğim kişiyle, istediğim durumda, istediğim şekilde konuşurum ki şimdi konumuz bu değil. Anlat bakalım orada olanlar neymiş?" demişti Maglor.Demek ki yumuşamaya başlamıştı az da olsa.Gerçi yumuşada ne farkedecekti ki? Hiçbirşey sadece kendini aklamış olacaktı Ashley.

Anlatacaklarının çok uzun olduğunu bildiğinden kısa kısa anlatmak istedi.Ellerinin cüppesinin cepine sokarak anlatmaya başladı.''Tekrar söylüyorum aldatma yok.Ben zaten senden ayrılacaktım.Çünkü... çünkü Will'e aşık olmuştu senle beraberken.'' bir çırpıda söylemişti Will 'e aşık olduğunu.''O gün göl kenarına gittiğimde ağlıyordum ben.Babam kayıptı , senden ayrılmak istiyordum ama söyleyemiyordum.Kafam karışıktı.Ben ağlamaya başlayınca yanıma Will geldi.Beni sakinleştirmeye çalıştı.Ama herşey gayet arkadaşcaydı.'' dedi anlaması için ricada bulunur gibi bir ses tonuyla.Konuşmasını kesip onun tepkisini bekledi.O Gryffindorlu kız ona bakarak yanındakine birşeyler söylüyordu.Ashley'nin içinden kıza bir kaç lanet yağdırmak geldi.

Gezgin

Yaslanmış olduğu duvarda kollarını kavuşturmuş bir şekilde ilgisizce söylediklerini dinliyordu. Konuşmasını bitirince dayanamadı ve söylememeyi düşündüğü şeyi söyledi. "Baban kayıptı ve sen benden ayrılmayı düşünüyordun öyle mi? Anladım. Ve sen Will'e aşıksın fakat oradaki herşey de arkadaşçaydı. Elbette öyle olmalı değil mi?" Nedensizce onun söylediklerine inanmıyordu. Yaslanmış olduğu duvardan doğruldu ve bir iki adım attı.

"Doğru yapmışım işte. Bitmesi gerekliymiş ve bitirmişim. Daha neyi açıklama girişiminde bulunuyorsun ki?" dedi sert bir ses tonu ile. Arkadaşlarına baktı ve onların sıkılmış olduğunu farketti. Önemsiz bir mesele ne kadar da büyümüştü. Alt tarafı bir ayrılık. Sonu gelmiş bir aşkın bitimi. Ah şu kızlar diye düşündü ve ellerini cebine soktu ve kaşlarını hafifçe çatarak Jessica'ya bakmaya başladı..

Gezgin

"Baban kayıptı ve sen benden ayrılmayı düşünüyordun öyle mi? Anladım. Ve sen Will'e aşıksın fakat oradaki herşey de arkadaşçaydı. Elbette öyle olmalı değil mi?"Ashley bıkkınlıkla kafasını salladı.Ne kadar da mankafaydı bu Maglor.Neden anlamıyordu bir türlü ? Ashley artık bıkmıştı derdini anlatmaya çalışmaktan.Ona göre sadece biten giden bir aşktı bu.Gerçek olmayan bir aşk.

"Doğru yapmışım işte. Bitmesi gerekliymiş ve bitirmişim. Daha neyi açıklama girişiminde bulunuyorsun ki?" Ashley bir kez daha bıkkınlıkla ona bakt.Anlaması niye bu kadar zordu ki ? Ashley pes ederek sinirli bir ses tonu ile biraz da bağırarak ''Bana yaptığın haksızlığı ortadan kaldırma girişimde tamam mı ? Ama sen madem beni dinlememeye kararlısın git! Ama sen yanımda yokken o vardı!'' dedi.Onun şaşkın bakan suratını görünce ''Hadi gitsene açıklamıyorum işte.Ne sanarsan san ! Neye inanırsan inan !'' dedi daha da yüksek sesle.O gidene kadar yerinden kıpırdamayacaktı.Ama o da Ashley böyle yapınca sanki onu dinlemeye karar vermiş gibiydi ya da Ashley öyle sanmıştı.

Gezgin

Kızın ani parlaması karşısında hafifçe çıkan şaşkınlığını gizleyememişti. Gitmesini istiyordu ve belkide giderdi. Ayrıca bir söz ağırına gitmişti. Sen yokken yanımda o vardı.. İstediği her zaman onun yanında değildi sanki. Daha fazla uğraşmayacağını düşünüp arkasına dönüyordu ki bu kararından bir anlığına vazgeçti. Belki de bu hakkın ona tanımalıydı.

"Pekala Jessica.- Jessica'yı özellikle vurgulamıştı. Çünkü ona eskiden Ashley derdi- Anlat bakalım. Neymiş yaptığım haksızlık" dedi oldukça sakin bir ses tonuyla. Sanki karşısındaki kişi bir masal anlatacakmışcasına bakıyordu. Çatılan kaşları yerini rahat bir ifadeye bırakırken, arkadaşlarının içinde yükselen sabırsız çığlıkları duyar gibi oluyordu. Bir an önce bu iş bitmeliydi ve gitmeliydi. Gryffindorlu kıza göz kırptı ve ardından tekrar Jessica'ya döndü. Bir an önce anlatmasını umuyordu..

Gerçekler

Gerçekler

Similar topics

Similar topics