Ödev ve Sohbet

Gezgin

Silvia ve Ashley fırsat buldukça kütüphaneye gidip zamanlarını orda geçirmeyi seviyorlardı. SAdece ders çalışmak için değil, bir şeyler okuyp yeni şeyler öğrenmek de hoşlarına gidiyor, ayrıca bu işi birlikte yaptıklarında daha da eğlenceli bir hal alıyordu. Ashley'le birlikte sohbet ederek 3 kat çıktılar. Yorucuydu ama yanında biri olunca ne kadar yol gittiğine veya yorulduğuna aldırmıyordun.

Kütüphaneye girdiklerinde kütüphane görevlisi Silvia'ya pis pis baktı. En son kütüphaneye uğradığında pek normal şeyler olmamıştı ve o yüzden Silvia'ya ve diğerlerine çok kızmıştı. Bir daha olursa müdüre şikayet edeceğini ve bir daha kütüphaneye girilmesine izin verilmeyeceğini söyleyerek tehdit etmişti. Silvia bu yüzden kadından nefret ediyordu ve ona o pis bakışlarını geri gönderdi.

Ashley'le birlikte kendilerine güzel bir yer seçtiler ve hiçbir şey söylemeden ikisi de kitaplarını çıkardı. Silvia her zamanki gibi İksir kitabını çıkardı. İksire çok çalışıyordu; çok seviyordu, hem de çok. Mutlaka en iyisi olmalıydı. Çok iyi olmalıydı ve bunun için de çalışmalıydı. Ashley ona 'Yine mi İksir?' der gibi bakıyordu. Ama Silvia İksir çalışmaktan hiçbir şeyden zevk almadığı kadar zevk alıyordu. Şimdilik -kütüphanedeyken veya bu tür ortamlarda- sadece teorik olarak çalışabiliyordu. Yani yapabildiği tek şey hangi iksire hangi malzemeler konur, nasıl yapılır, iksire konulan bitkilerin özellikleri ve nerde bulundukları gibi konular üzerinde çalışmaktı. İksir yapımlarında birçok bitki kullanıldığı için Bitkibilim ile de arası iyiydi ama İksir yapmaktan aldığı zevki hiçbir yerde bulamıyordu.

Gezgin

Ashley ve Silvia kütüphaneye gitmeye karar vermişlerdi.Kütüphanede zaman geçirmek Ashley için oldukça güzeldi.Tabi Silvia'yla gittiğinde...Ortak salondan kitaplarını alarak çıktılar.Kütüphane 3 kat yukarıdaydı.Zindanlarda olmaktan bazen bu yüzden nefret ediyordu Ashley.Zindanlar her yere çok uzaktı.Ashley biraz yorulmuştu ama Silvia'yla sohbet ederek çıktıkları için farkına bile varmamıştı.Kütüphaneden girerken görevli yine onlara daha doğrusu Silvia'ya kızgın bakışlar fırlatmıştı.Ashley kendini tutamayıp sırıtmışıtı yine.

Silvia ile güzel bir yer seçtikten sonra çantasından Sihir Tarihi'ni çıkardı.Birkaç şey ezberlemesi gerekiyordu.Silvia'nın ne çalışacağına baktı.Yine iksir çalışacaktı.Ashley gözlerini devirerek Silvia'ya yine mi iksir bakışı atıp kitabına döndü.Ashley de iksirden zevk alıyordu hatta en sevdiği dersti ama bu onu bu kadar bağımlı yapmıyordu.Ashley bir kaç sayfa okuduktan sonra aklına Maglor geldi.Acaba o da burada mıydı?Ashley her yere baktı ama görememişti onu.Herhalde kendi ortak salonunda ders çalışıyor diye düşündü.Ama sabahta Büyük Salonda görmemişti.''Silvia MAglor'u gördün mi bugün hiç?Ben göremedim biraz meraklandım da.''dedi Silvia'ya fısıltıyla.Aslında Silvia'ya sorması gereken daha önemli bir şey vardı.Onun görüşünü almalıydı.Silvia'ya meraklı gözlerle baktım.

Gezgin

Ashley'nin sorduğu soruyu duyduğu anda başını yavaşça kitaptan kaldırıp kızın yüzüne baktı. Gözlerini tavana dikerek bir süre düşündü. "Hmm... Emin değilim ama sen Büyük Salon'dan çıktıktan sonra gördüğümü hatırlıyorum. Yani, bazı günleri karıştırıyorum da. Biliyorsun işte..." dedi arkadaşına.

Gerçekten bazen zaman kavramı tepe taklak oluyordu. Bu geceleri sadece birkaç saat uyumasına da bağlı olabilirdi. Silvia öyle düşünüyordu. Artık gözlerinin altındaki, uykusuzluktan çıkan morluklara karşı koyamıyordu. Belki de onlar için de bir iksire ihtiyacı olacaktı.

Geceleri ise yaptığı tek şey yatağında oturup camdan dışarıyı, geceyi, karanlığı izlemekti. Bu ona müthiş bir huzur ve mutluluk veriyordu. Geceleri dolaşması gerekiyordu ama lanet yasaklardan dolayı hiçbir şey yapamıyordu. Aslında hiçbir şey değil... Yapıyordu ama onun için biraz stresli geçiyordu. Hatta birkaç kere Ashley görmeden Yasak Orman'a bile gittiği olmuştu.

Silvia kitabına geri döndüğünde arkadaşının düşünceli ve tedirgin halini gördü ve başını tekrar kitabından kaldırdı. "N'oldu, Ashley? Bir sorun mu var?"

Gezgin

"Hmm... Emin değilim ama sen Büyük Salon'dan çıktıktan sonra gördüğümü hatırlıyorum. Yani, bazı günleri karıştırıyorum da. Biliyorsun işte..."demişti Silvia.Ashley az da olsa gülümsedi.Silvia uykusuzluktan zamanı bile karıştırıyordu.Ashley geceleri bazen uyandığında onu yatağından göremiyordu.Ama uykusunda başını kaldırıp onu aramıyor sabahta sormayı unutuyordu.Silvia bu aralar çok yorgun gözüküyordu.Gözlerinin altında morluklar oluşmuştu.

Ashley kitaba tekrar bakıyordu.Bir sürü tarih vardı kitapta hepsini aklında tutmak imkansız gözüküyordu.Birkaç tarihi ezberlemeyi başarmıştı.Kitabın kapağını sertçe kapatıp çantasına attı. "N'oldu, Ashley? Bir sorun mu var?" dedi Silvia ona endişieli bir şekilde bakarak.Ashley oflayarak Silvia'ya baktı.''Aslında sorun olup olmadığını bile bilmiyorum.Ya da şu an için sorun değil.Çok karışık oldu sanki.Neyse en baştan başlayayım.Maglor sanki yoldaşlıktan gibi...En başlarda tarafsız gibiydi aslında.Ben de şu an tarafsızım ama bilmiyorum.Ya aşırı yoldaşlıkcı olursa Silvia?Beni terketmek isterse binam ya da ailem yüzünden.Biliyorsun ki ailemin tümü ölüm yiyen! '' tüm bunların hepsini fısıltıyla anlatmıştı.Açık saçlarının arasından elini geçirdi.Kafası çok karışıktı.Bunların Maglor'un kulağna gitmesini istemiyordu.O zaman yanlış anlayıp Ashley'nin ondan ayrılmak istediğini sanabilirdi.Ama ondan ayrılmak Ashley son istediği şeydi.

Gezgin

Silvia arkadaşının anlattıklarını dikkatlice dinledi. Anlaşılan kafası oldukça karışmıştı. İşte duygularla mantığın kesiştiği yerde olabilecek şeyler... Eğer birilerine anlatılmazsa kişinin kafayı yiyeceğine sebep olabilecek bir şey.

Silvia ne demesi gerektiğini bilmiyordu. Ashley o çocuğu gerçekten seviyor gibi görünüyordu ama henüz ikisi de çok gençti. Bu tür şeylerde gerçek duyguları algılamayabilirlerdi. Ama gerçekten sevdiğine de inanıyorsa Silvia ona bir şey diyemezdi. Sadece empati kurarak onu anlamaya çalışıyordu ve anlıyordu da... Silvia Ashley'ye sadece içinden geçenleri söylemeye karar verdi.

"Ashley eğer birbirinizi gerçekten seviyorsanız -ki bunu zaman gösterecek- sizin için bir şey yapamam. Ama bir yerde onu karşına almak zorunda kalabilirsin. Devir tarafsız olunacak bir devir değil. Karanlık taraf yükselişe geçiyor. Bunun sinyallerini en başta ailemizden sonra da şölendeki savaştan anlayabiliyoruz. Herkesin kendisine bir taraf seçmesi lazım. Maglor ise 3. sınıfa geldi. Fikirleri oluşmaya başlamıştır. Açıkçası bana da pek Ölüm Yiyen gibi gelmedi. O seni gerçekten seviyorsa bırakmayacaktır. Ama şunu söyleyeyim; tarafını değiştireceğini hiç sanmıyorum. Asıl korktuğum senin onun için Yoldaşlık için çalışman. Şimdilik tarafsız olduğunu biliyorum ama sonuçta ailen Ölüm Yiyen, sen ise Slytherin öğrencisisin. Kendini unutma Ashley. Bana sorarsan başkalarına kendini fazla kaptırma. Hayal kırıklığına uğrayabilirsin. Aşkta olsa bile..." diye uzunca açıkladı Silvia gayet ciddi bir şekilde.

Bunu söylemek Silvia'ya acı veriyordu ama duygusal davranmaması gerekti. Duygusal davranırsa ezilirdi, yenilirdi. Ama aşkta bu onun için oldukça zordu. Duyguları mantığını ele geçiriyordu sanki. Mantığını çalıştırabiliyordu ama onu uygulamaya dökemiyordu. Hatta henüz gerçek aşka sahip olduğundan bile emin değildi. Bunun için büyümesi, deneyim sahibi olması gerekiyordu.

Gezgin

''...Şimdilik tarafsız olduğunu biliyorum ama sonuçta ailen Ölüm Yiyen, sen ise Slytherin öğrencisisin. Kendini unutma Ashley. Bana sorarsan başkalarına kendini fazla kaptırma. Hayal kırıklığına uğrayabilirsin. Aşkta olsa bile..." Silvia o kadar mantıklı konuşmuştu ki..Ashley'nin kafasında farklı düşüncelere oluşuyordu.Maglor'a gerçekten aşık mıydı? Bir anda Maglor'a neden bu kadar çok bağlanmıştı ? Neden her düşücesinde o vardı ? Belkide birine bağlanmak istediğinden...Birini sevmek istediğinden..

Ashley Silvia'ya ''Sen gerçekten çok iyi bir dostsun.Kararımı vermeme çok yardımcı oldun.İyi ki varsın Silvia.''dedi.Bunları o kadar içten söylemişti ki.Arkadaşı iyi onun yanındaydı.Ve onla olmaya devam ediyordu.Silvia'ya daha önceki arkadaşlarına benzemiyordu gerçek bir arkadaştı.Ashley Silvia'ya içten bir gülümsemeyle bakıyordu.

Gezgin

Silvia Ashley'nin söylediklerinden etkilenmişti. Gerçekten böyle düşünmesi onu çok mutlu etmişti. Arkadaşının içten ve sıcak gülümseyişine aynı şekilde karşılık verdi. "Sen de öyle." diyebildiği sadece. Sonra sanki birbirlerine konuşmadan anlaşıyormuşçasına ikisi de derslerine geri döndü.

Silvia elindeki kitaptaki basit iksirlerden sıkılarak kitaplıkların arasında gezerek iksirlerle ilgili daha kapsamlı bir kitap arıyordu. Ashley onun ne aradığını tahmin ediyor olacaktı ki ona hiçbir şey sormamıştı.

Sonunda elinde kalın ve eski bir kitapla çıkagelmişti. Kitabın dışındaki ihtişamı içinde de vardı. O kadar çok iksir vardı ki Silvia nereden başlayacağını bilmiyordu. Çılgına dönmüştü adeta. Sayfaları çevirmeye başladı.

"Uyku İksiri... İşime yarayabilir." dedi gözlerini kitaptan hafifçe kaldırdı ve gülümseyerek arkadaşına baktı. Sayfaları çevirdikçe kendi kendine mırıldanıyordu. "Çok Özlü İksir; eğlenceli. Veritaserum; oldukça zor. Felix Felicis; mükemmel ama zor ve uzun. Kuvvetlendirme Solüsyonu; sıradan. Yaşayan Ölüm İçkisi; en ufak bir yanlışta ölümcül." Sonunda kafasını kaldırarak "Sanırım en uygunu Çok Özlü İksir. Şimdilik... Biraz zor bir şeylere geçmem iyi olur." dedi Ashley'ye. Ashley ona şaşkın gözlerle baktı. Silvia'nın gerçekten iksir yapmayı düşünüp düşünmediğini merak ediyor olmalıydı. Sadece sırıtarak karşılık verdi, Silvia.

"Sen bilmiyorsun ama daha önce Huzur Sıvısı hazırladım ve İksir dersinde yaptığımız yanık merheminden de bir şişe örnek olarak aldım. İksir çantamda, tüplerin içinde duruyorlar. Ayrıca profesör tahtaya iksirlerin yapılışlarını yazdığında ben sadece 1. sınıflarınkini değil, diğer tüm sınıfların iksirlerinin yapılışlarını not ettim."

Ashley ona ağzı açık bir şekilde 'Ne yaptın sen?' der gibi bakıyordu. Silvia sadece kıza bakıp gülümsüyordu. "Şimdi de Çok Özlü İksiri yapmayı planlıyorum işte." dedi son olarak.

Gezgin

Ashley kitabından başını kaldırdığında Silvia'nın kitabını kapatmış olduğunu gördü.Ashley gözlerini devirerek Silva'ya baktı.Kesinlikle iksirle ilgili kitaplara bakıyordu.Ashley tekrar Hogwarts Tarihi 1'e döndü.Bu kitap gerçekten ilginçti okulun tüm sırlarını taşıyor gibiydi.Ashley bulduğu ilginç şeyleri hemen ezberliyip arkadaşlarına da anlatıyordu.

Silvia sonunda elinde kalın ve çok eskiye benzeyen bir kitapla geri dönüp yerine oturmuştu.Ashley Hogwarts Tarihi 1'i kapatıp Silvia'yı izlemeye başladı aklından kim bilir neler geçiyordu.''Uyku İksiri... İşime yarayabilir." dedi Silvia.Ashley ona şaşkınlıkla bakıyordu.İksir aşkından delirmişti.Kendi kendine mırıldanıyordu. "Çok Özlü İksir; eğlenceli. Veritaserum; oldukça zor. Felix Felicis; mükemmel ama zor ve uzun. Kuvvetlendirme Solüsyonu; sıradan. Yaşayan Ölüm İçkisi; en ufak bir yanlışta ölümcül." Sonunda kafasını kaldırarak "Sanırım en uygunu Çok Özlü İksir. Şimdilik... Biraz zor bir şeylere geçmem iyi olur." Ashley Silvia'nın konuşması yani mırıldanması bittiğinde bir karış ağzını açmış ona bakıyordu.Arkadaşı kesinlikle delirmiş olmalıydı.Biraz zor şeylere geçmek mi?Bunların çoğunu 4.sınıflar bile yapamazlardı.Tamam iksirde çok aslında aşırı yetenekli olabilirdi ama yani bu kadarı.

Ashley şaşkınlığını atamamışken Silvia huzur sıvısı bile hazırladığını söyledi.Ashley ne yaptın sen der gibi bakıyordu.Arkadaşına inanamıyordu.Ashley 3.bir şaşkınlık geçirdi.Birde tüm sınıfların iksir notlarını tutmuştu.Ashley kafa sallayarak en sonunda konuşmayı başardı.''Silvia sen gerçekten delisin...Artık buna eminim.Ama seni anlıyorum çünkü bende animagus olmak için araştırma yapmaya başlayacağım..İkimizde bir amacı var yani.''dedi sırıtarak.Arkadaşının durumunu anlamaya başlamıştı.Her ne kadar aşırı derecede hayret etse de az önce...

» Sohbet
» Biraz sohbet

Ödev ve Sohbet

Ödev ve Sohbet

Similar topics

Similar topics