AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Bar Bölümü

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : 1, 2  Sonraki
YazarMesaj
Sevestra Ixil Silimauré

GezginGezgin
Sevestra Ixil Silimauré



Mücadele Tarafı : Çıkar.
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Atmaca

Bar Bölümü Empty
MesajKonu: Bar Bölümü   Bar Bölümü EmptyÇarş. Mart 31, 2010 8:55 pm

İçki şişeleri ve bardakların arasındaki led'lerle ışıklandırılmış bar. Led'ler çevrelerine yeşil,mavi ve kırmızı tonlarda ışıklar saçarak egzotik bir görüntü yaratır. Barın hemen önünde sekiz adet sandalye vardır. Sandalyelerin kılıflarının desenleri,büyüyle ayarlanmış olarak,kişinin ruh haline göre renk değiştirir. Bu renklerin anlamlarını sadece dükkan sahipleri ve onların söyledikleri kişiler bilebilir. Ayrıca sandalyelerin demirleri soldan başlayarak sırasıyla; kırmızı,yeşil,mor,mavi,sarı,turuncu,metalik gri ve siyahtır.

Rp in.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/si-fydar-t6762.h
Baobban Silimauré

GezginGezgin
Baobban Silimauré



Mücadele Tarafı : -
Kan Durumu : Safkan

Bar Bölümü Empty
MesajKonu: Geri: Bar Bölümü   Bar Bölümü EmptyPerş. Haz. 24, 2010 4:28 pm

Baob güzel bir güne merhaba dediğinde çoktan öğlen olmuştu. Miskin Miskin yatakta hala yatıyordu ki baykuşu da bu duruma isyan edercesine hızla kanat çırpmaya başladı. Baob başını sağa doğru çevirerek baykuşuna gülümsedi. " Tamam pes ediyorum. " diyerek yataktan kalktı.

İyice ayılmak için yüzünü buz gibi suyla yıkadı. Yüzünü kuruladıktan sonra aynaya baktı ve ilk dikkatini çeken şişmiş gözleri oldu. Bu haliye tam bir hortlak gibiydi. Daha fazla bu manzaraya dayanamayarak dolabının başına geçti. Dolabın kapaklarını savurarak açtı ve beğendiği kıyafetlerini yatağının üzerine renk sırasıyla koydu. Kırmızı mor mavi siyah... Başına yana eğerek düşünmeye başladı. Düşünürken birde " Hmmm..." diye ses çıkarması onu daha da tatlı görünmesini sağlıyordu. Ama onun istediği tatlı olmak değildi. Güzel ve çekiçi olmaktı.

Kırmızı elbisesini alarak aynanın karşısına geçip kendisine baktı. Kızıl saçlarıyla çok harika görünüyordu. Parmağını şıklatarak beğendiğini belirtti. Asasını eline aldı. Giysilerini dağıttığı gibi toplaması gerekiyordu ama çok üşenmişti. Bu yüzden asasından yardım aldı. Kırmızı dudaklarının arasından bazı sihirli sözcükler döküldü ve tamamdı.

Elbisesini giydiğinde aynada kendine hoş bir gülümseme attı. Bu elbiseyle vücut hatları çok belli oluyordu. Beli incecik, elbisenin piliseli etekleriyle bacakları daha hoştu. Saçlarını açık bıraktı ve kırmızı ağırlıklı bir makyaj yaptı. Kırmızı bir güne merhaba...

Üç süpürgeye gitme kararı almıştı. Yavaş adımlarla odayı terk etti.

Üç süpürgeye geldiğinde kapıyı açıp içeri girdi. Çok fazla kişi yoktu. Tenhaydı. Barda ilerledi ve demirleri kızmızı olan sandalyeye oturdu. Barmene seslendi. " Bir kaymak birası alabilirmiyim? " Barmen tamam anlamında başını öne eğdi.

İki dakika sonra birası gelmişti. Yavaş yavaş yudumluyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sergei Ivanov

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Sergei Ivanov



Mücadele Tarafı : Andrei

Bar Bölümü Empty
MesajKonu: Geri: Bar Bölümü   Bar Bölümü EmptyCuma Haz. 25, 2010 3:01 pm

Sabahın ilk ışıklarıyla mavi gözlerini açarak uyanmıştı. Ertesi gece o kadar içmiş olmasına rağmen ikizinden daha önce uyanmıştı ve bunu nasıl başardığını da merak ediyordu açıkçası. Havaya kalkmış saçlarını karıştırarak örtüsünü tekmeleyip kalktı yataktan ve tuvalete giderek buz gibi suyu yüzüne çarparak soğukluğu hissetti. Tanrı aşkına Rusya'dan gelmiş olmak burada cehenneme gelmiş olmak gibiydi! Andrei'yi kontrol etmişti. Uyuduğundan emin olmak istiyordu. Sinsi gibi gitme sırası ona gelmişti ve güzeller güzeli binadaşı Asia ile buluşacaktı. Irma kendisine birşey diyemezdi açıkçası çünkü iki tane yakışıklı oğlana sahipken ikisini de kendisine bağlaması uzun zaman isterdi.

Gardıroplarını açarak temiz siyah bir gömlek ve pantolon geçirmişti üzerine. Gömlek pantolonun üstüne salınarak serseri bir görünüşe sahip olmuştu. Aynada kendisine bakarak çapkın gülümsemelerinden birini attı ve yine görüntüsünü beğenmişti. Saçlarını düzelterek parfümünden yeterli miktarda sıktı ve parasını alarak çıktı kaldıkları yerden. Adımlarını buluşma noktasına yönlendirirken saatine baktı. Buluşma saatine on beş dakika vardı ve alışkanlığıyla erken gitmişti buluşma noktasına. Mavi gözleri Asia'yı beklerken Üç Süpürge'de bir içki ısmarlamayı kafasına koymuştu bile ve dört yılda öğrenilebileceği üzere kafasına koyduğu şeyi yapardı Sergei Ivanov.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Asia Evandros

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Asia Evandros



Mücadele Tarafı : Işıkçı
Rp Sevgilisi : Aşka aşık o *.*
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Beyaz güvercin

Bar Bölümü Empty
MesajKonu: Geri: Bar Bölümü   Bar Bölümü EmptyCuma Haz. 25, 2010 3:29 pm

Uzun zaman sonra ilk kez bu kadar heyecanlandığının farkına vardı. Dudaklarını kemiriyordu. Bir kahvenin iyi geleceğini düşünerek en sevdiği kupasını eline aldı. Kahve kokusu her zaman dinlendirici bir etki yapıyordu üzerinde. Yudumladıkça rahatlıyordu. Tanrı aşkına bu kadar heyecanlı olması çok saçmaydı. Toparlanmaya çalıştı. Evet, ne yapacaktı. Sergei… Onunla buluşacaktı. Sıradan bir okul arkadaşı… Bu çocuk pisliğin tekiydi. Bütün kızlar onun olsun istiyordu belki de. O da onlardan mıydı? 'A hayır, sadece arkadaş.'

Dolabını açtı özenle seçtiği mor elbiseyi üzerine geçirdi. Çizmelerinin fermuarını çektikten sonra yola koyuldu. Üzerine montunu giymesi iyi olmuştu. Zira hava o kadar soğuktu ki biraz daha yürürse kaskatı kesilecekti. Ya da soğuk değildi bu sadece onun kurduğu bir şeydi. Bazen deli olduğunu düşünüyordu. Tam bir çatlak… Üç süpürgeye vardığında Sergei’yi onu beklerken buldu. Yüzünde yine o çarpık gülümsemesi vardı. Ona doğru aldı adımlarını… Sevgili arkadaşına.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Baobban Silimauré

GezginGezgin
Baobban Silimauré



Mücadele Tarafı : -
Kan Durumu : Safkan

Bar Bölümü Empty
MesajKonu: Geri: Bar Bölümü   Bar Bölümü EmptyCuma Haz. 25, 2010 3:46 pm

Baob birasını yudumluyordu bir yandan da "bugün ne kadar sıkıcı" diye düşünüyordu. Bir yudum daha aldı birasından ve arkası yaslanıp derin bir nefes aldı. O sırada kapıda bir gölge belirdi derken arkasından bir tane daha... İlk gölgenin sahibi Sergei idi. Tamda bir gölge sahibiydi zaten. Çocuk tamamen sorundu ama tuhaf bir çekiciliği vardı. İkinci gölge Asia' ya aitti. Biraz heyecanlı gibiydi. Sergei ile randevuları vardı galiba. Çünkü ikiside içeri girdiğinde gözleri birilerini aramıştı.

Baob onlara seslenmekle yarinde uslu uslu oturmak arasaında karar vermek zorundaydı. Başını sağa sola sallayarak uslu durmaya karar verdiğini kendisine bildirdi. Sağ elini bira kupasına uzattı. Bardağı yavaşça dudaklarına değdirdi ve küçük bir yudun aldı. Bardak kırmızı ruj iziolmuştu. Baş parmağıyla kibarca sildi.

"Acaba benimde bir beyaz atlı prensim ne zaman olacak" diye iç geçirdi. Hoşlandığı bir kişi vardı ama onun kensiyle ilgili düşüncelerini bilmiyordu. Derin düşüncelere dalmıştı Baob.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Ilmari Eljas Rosberg

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Ilmari Eljas Rosberg



Mücadele Tarafı : Yok böyle bir şey
Kan Durumu : Safkan

Bar Bölümü Empty
MesajKonu: Geri: Bar Bölümü   Bar Bölümü EmptyCuma Haz. 25, 2010 3:55 pm

"Beyaz bir sabah." diye mırıldandı yatağından dışarıyı seyrederken. Kış tüm haşmetiyle sabahın erken saatinde yüzünü göstermişti. İnce bir şekilde kar taneleri toprağa doğru muhtemelen gece gibi dökülmeye başlamıştı. Çünkü Ilmari artık yeşilin ve kahverenginin tonlarını görmek yerine, tamamiyle saf beyazı görmekteydi. Dün gece umduğu gübü dünya kendini sonunda kara teslim etmiş ve beyaz örtüsünü üstüne çekmişti. Yüzünde sessiz bir gülümsemeyle bu manzarayı izliyordu genç büyücü. Hayatı boyunca en sevdiği dönem hep kış dönemi olmuştu. Belki karın verdiği huzur hoşuna gidiyor, belki de kışın o sessizliği ve serinliğinde üstündeki stresi atıyordu. Bu konuda kendisine asla kesin bir şey söyleyemeyeceğini farkındaydı ama gene de bunun büyüsünden kendini bir türlü kopartamıyordu.

"Sanırım yataktan kalkma vakti geldi Ilmari." Sessiz bir şekilde mırıldanarak yatağından kalktı. Üstündeki tembellik hızlı bir şekilde kaybolmuştu. Sanki her şey onun bu günü yaşamasını istiyor ve biran önce serin havanın içine girmesini istiyordu. Bu düşünceye gülerken üstüne uygun kıyafetler bulmaya çalışıyordu. Soğuktan pek çekinen biri olmamıştı asla. Onun haşmetinden ve üstünlüğünden korunmak saçma geliyordu. Bu yüzden gene uzun kollu yerine beyaz bir tişört giymişti. Nasıl olsa bunun üstüne uzun bir cüppe giyecek ve pelerin takacaktı. Çorabına kadar tüm kıyafetleri giydiğinde, yüzünde memnun bir gülümseme oluşmuştu. *Sanırım hazırım* diye düşündü. ve yatakhaneden yavaş adımlarla ayrıldı. Koridorlardan geçerken fazla kişiyle karşılaşmamıştı. Sanki tüm Hogwarts uyuyordu. Bu durum ise Ilmari'nin daha çok hoşuna gidilyor, onun daha rahat hareket etmesini sağlıyordu. Bir nevi özgürlük, bir nevi yalnızlıktı bu sessizlik onun için.

Sonunda ana kapıya ulaştığında içini bir heyecan kaplamıştı. Nedenini bilmiyordu ama tekrardan kışı karşılayacak olmak içinde kıpırtıların olmasına neden olmuştu. Elleri sakin olmaya çalışarak kapının koluna uzandı ve onu yavaşça çevirdi. İlk anda yüzüne serin bir rüzgarla birlikte kar taneleri çarpmıştı. Bu serinliğin verdiği hissiyatla dudakları kıvrılırken, pelerini başına doğru çekti Ilmari. Ve hemen ardından yavaş adımlarla okulun arazisine çıktı. Kar sandığından daha hızlı bir şekilde yağmış olmalıydı. Çünkü zaman zaman dizine kadar kara gömülüyordu. Bundan dolayı pek kolay bir yolculuk yaptığı söylenemezdi. Ancak bu tarz zorlukların hiçbiri ona engel olmuyor veya canını sıkmıyordu. Tam tersine karın soğukluğunu bedeninde hissetmek ve gittikçe dibe düşüşün sessizliğini yaşamak onu daha çok rahatlatıyordu.

İlmari tahmin edemedi bir süre boyunca yürümüştü karın içinde. Sonunda yorgunluğun kendisini ele geçirmeye başladığını hissedince üç süpürgenin önünde durmuştu. Cigerleri soğuk havanın etkisiyle acıyor, bacak kasları ise uyuşmuş bir şekilde sözünü dinlemiyordu.
"Sanırım artık kendimi zorlayamayacağım." Kesik kesik nefes alışlarının arasından bunu mırıldanabilmişti. Hemen ardından hızlıca kapıya yöneldi ve içerinin sıcak havasına attı kendini. Bar sandığından daha boştu bugün. Oysa Ilmari kalabalık olmasındana korkmuştu. Bu yüzden olsa gerek şimdi daha büyük bir hevesle ilerlemeye başlamıştı. Sonunda kendini barın önünde bulunca, tanıdık sima olan barmene seslendi. "Tody naber." Yüzünde belli belirsiz bir gülümsemeyle masaları süzüyordu. "Ohh.. Ilmari hoşgeldin. Ben iyim ya sen nasılsın." Tanıdık bir müşteri görmenin verdiği heyecanla konuşmaya başlamıştı. Aynı zamanda hızlıca bir bardağa içki doldurmaktaydı. "İyim bende bugün çok müşteri yok galiba." Sözler dudaklarından bir fısıltı gibi çıkarken, gözleri köşedeki bir masada oturan genç kıza takılmıştı. Kırmızı elbisesiyle seksi ve ilgi çekici görünüyordu. Ayrıca Ilmari onu daha önce görmüş olduğundan emin gibiydi. "Belki de okulda görmüşümdür." diye mırıldandı kendi kendine. Tody ise genç müşterisinin kimden bahsettiğini hemen anlamıştı. Yüzünce yılışık bir sırıtmayla cevap verdi. "Güzel değil mi. Böyle tatlı birini bulmak kolay değildir." Ilmari'ye içkisini uzatırken, barmen pis bir kahkaha atmıştı. "Kes sesisini Tody." Genç büyücü hızlıca birasını kaparak adamın yanından uzaklaştı. Amacı olağanca uzak bir köşe seçmekti, böylece gözlerini kızın üzerinden de uzaklaştırabilecekti. Ancak çoğu zaman-ona göre her zaman- olduğu gibi kendini kontrol edememiş ve soluğu kızın yanında almıştı. “Selam, güzel bayan.” Sözler ağzından çıktığında buna pişman olacağını biliyordu. Buna rağmen yüzüne samimi bir gülümseme yerleştirmeyi başarmıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/ilmari-eljas-ros
Sergei Ivanov

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Sergei Ivanov



Mücadele Tarafı : Andrei

Bar Bölümü Empty
MesajKonu: Geri: Bar Bölümü   Bar Bölümü EmptyCuma Haz. 25, 2010 3:58 pm

Asia geldiğinde gülümsemesini ona yönlendirirken bunun samimi bir gülümseme olmasına şaşırmıştı. Mavi gözleri ışıldamış ve şirin bir ifadeye bürünmüştü. Asia. Güzel bir kızdı açıkçası ve kendi sevgilisi kadar güzeldi. Kendine has bir çekiciliği vardı. Kızları güzel Hufflepuff binasına düşmesi kendisi kadar Andrei için de büyük bir şanstı açıkçası. 'Hoşgeldin Asia' demişti tatllı bir sesle ve kız daha anlayamadan yanağından öperek Üç Süpürge'nin kapısını açarak eliyle buyur anlamında zarif bir hareket yapmıştı. Asia'nın şaşırdığını farkedince içinden kahkaha atmıştı, kim tahmin edebilirdi böyle kibar davranışlarını? Pek göstermezdi açıkçası ama hoş hatunlara karşı her zaman bir kibarlığı vardı. O kızların kötü adamıydı.

İçeri girdiklerinde o renksizliğin içerisinde kırmızılı Baobban'ı görmesi fazla sürmemişti. Bar kısmı düşüncelerine de uygundu. Darhoş etmeye niyeti yoktu asla ama biraz içmek her zaman iyiydi. Nazikçe Asia'yı bara doğru yönlendirip sandalyesine oturmasını kontrol ederken Baobban'ın söylediği söz üzerine 'Belki de gelecektir Baobban?' diyerek karşılık verip kıza gülümsemişti.

'Tekila ve Ah Asia ne istersin?'
demişti sipariş verirken mavi gözlerini Asia'nın gözlerine yöneltip gözlerinin derinliklerine bakarken. Tanrım bu kızın gözleri ne kadar da güzeldi böyle? Sonradan yanlarına gelen çocuğu da önce süzmüş ve Baobban'a bakmıtı. Sorun çıkacaksa kısmi abisi olarak koruyacaktı onu. Kavgacı ve manyak kişiliğini bilmeyen yoktu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Baobban Silimauré

GezginGezgin
Baobban Silimauré



Mücadele Tarafı : -
Kan Durumu : Safkan

Bar Bölümü Empty
MesajKonu: Geri: Bar Bölümü   Bar Bölümü EmptyCuma Haz. 25, 2010 4:11 pm

Baobban birasını yarılamıştı. Çaktırmadan etrafına bakınıyordu. Bina arkadaşlarından sonra içeriye biri daha girmişti fakat onu tanımıyordu. Baştan aşağı süzdükten sonra tekrar önüne döndü. Gözleri faltaşı gibi açılmıştı. İçinden " vay be ne çocuk ama! " demişti ve bunu bağırarak söylemek istiyordu. Barmenle konuştuğunu görmüştü. Acaba kensinimi soruyordu, oda Baob' u fark etmişmiydi?

Bir kaç dakika sonra bardağını alıp Baob'un yanına doğru yürümeye başlamıştı çocuk. Baob acayip heyecanlanmıştı. Elleri buz gibi olmuştu. Ama heyecanlandığını ellerini tutmadığı sürece anlayamazdı. Duygularını saklamak konusunda çok kabiliyetliydi Baobban.

'Belki de gelecektir Baobban'

Baob bu sözü duyduğunda irkilmişti. Hafif tebessüm etti Sergei' ye. İşte şimdi kızarabilirdi. Kendi kendine konuştuğunu zannediyordu Baob ama duyulmuştu. Bir an evvel bu alışkanlığından vaz geçmeliydi. Başını çevirdiğinde o çoçuk yanındaydı ve selam vermişti. Ahh Baob hemen bayılabilirdi.

“Selam, güzel bayan.”

Baob güzel güzel gülümsedi ve " Size de selam. Oturmazmısınız? " diye karşılık verdi. Belkide Sergei' nin dediği gibi gelmişti beyaz atlı prensi.


En son Baobban Silimauré tarafından Cuma Haz. 25, 2010 5:28 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Bar Bölümü

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 2 sayfasıSayfaya git : 1, 2  Sonraki

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-