Verdiği cevap duygulandırmıştı Gabby'i. Geçmişlerini unutmadan bir esere yansıtması onun için tam bir gururdu. Dergisinde sürekli ona yer vererek karşılık verecekti. Çünkü tam anlamıyla hayatını kapsıyordu Bianca. Gabby deyince akla gelen en önemli kişiydi hatta. Birbirlerini bir yapbozun parçasıymışçasına tamamlıyorlardı. Kardeşlik ve dostluğun tanımı bu olmalıydı.
Şekerci dükkanı doldukça doluyor, tıklım tıklım olma yolunda ilerliyordu. İçerisi bir hayli havasız olmuştu. Bir anda aklına niçin evde çalışmadıkları sorusu geldi. Kesinlikle evde bu röportaja devam etmek her ikisi için de daha verimli olacaktı. Bianca'yı tuttuğu gibi kolundan çekiştirerek dışarıya çıktı. Masaya ise bir kaç galleon koydu. Bianca'nın yüzünde şaşırmış bir ifade vardı ki nedenini de anlayabiliyordu. Dükkandan çıkar çıkmaz ' İçerisi çok havasızdı. Evde çalışmak çok daha iyi bir fikir. Hem de belki bir kaç kişiyi daha davet ederiz işimiz bitince. Uzun süre sonra partilerimizin bir yenisine imza atarız. Hadi oyalanma da çabuk eve gidip işleri çabuk bitirelim.' diyerek çekiştirmeye devam etti. Aslında hiç bir şey yapmak istemediğini söylese tam isabet olurdu. Doyasıya dans etmekten başka bir şey düşünmüyordu o anda. Müziğin sesini sonuna kadar açıp eski günlerde ki gibi coşmak, dans etmek. Ama kesinlikle önce işlerini halletmeleri gerekiyordu. Hayat bundan ibaretti; iş, iş, iş...
Anasayfa 
