|  Konu: Aynalar Ptsi Mayıs 24, 2010 1:59 pm | |
| İstek üzerine hazırlanmıştır. 1-Hogwarts Şifacısı2-Ressam3- BGT çalışanı4-Esrar Dairesi çalışanı5- Esrar Dairesi başkanı ya da yetkili biri6- Cooper&Drunk Bar’ çalışanı ya da sahibi Not: İki hanım için hazırlanmıştır. Hogwarts Baş şifacısının arzusu ile değiştirlebilir ya da eklentiler yapılabilir. Yetkili olan Hogwarts Baş şifacısıdır. ***AYNALAR Baş şifacı hamileliğin verdiği sıkıntıyla şatonun taş duvarları arasında daralmaktadır. Ne dost sohbetleri ne de öğrencilerin yardım arzularıyla harmanlanmış şükranları onu bu sıkıntıdan kurtaramamaktadır. Okul içinde cisimlenmek yasak olduğundan sıkı bir yürüyüşle hem bedeninin hem de ruhunun şifa göreceği inancıyla yanına asasını ve mavi pelerinin alarak karanlığın kollarına dışarı çıkar.
Aynı saatlerde sanat galerisinde sarışın bir hanım içine doğan sıkıntıyla tuellerinden birini parçalar. Aylardır aynaya bakarak kendi resmini yapmaya çalışmaktadır. Lâkin ne ederse etsin bir türlü istediği gibi olmaz, bir şeyler eksiktir. Arkadaşları ve sanat danışmanı dostu olan sırdaşları ona yaptığı tablonun harika olduğunu söylemeleri genç ressamı daha da deli etmektedir. Gittikçe panaroyolaklaşan kadın artık kendi doğrularından da emin değildir. Aklı delikle sınır bir uçurumun kenarında sarhoşlukla dan ediyordu. Yarımdı ve o eksik parçanın ne olduğunu göremiyordu. Aynalar ondan bir şey saklıyordu, ama ne? Ressam kadın parçalanan tuelin ucuna takılan kıymıkla yaralanmıştır. Parmakrının arsından süzülen kana yere düşerken o asasını kaptığı gibi karanlığın kollarına kendini atar. Sırtında son aldığı msvi pelerini vardır, damağında ise az önce dibini bulduğu kırmızı şarabın ekşi kokusu... Bu duvarlar artık ona dar gelmektedir.
Aynı zaman farklı mekan, Esrar Dairesi çalışanı James incelenmek üzere taşısığı paketi BGT çalışanlarından birine teslim etmek üzere buluşmak için kararlaştırdıkları Cooper&Drunk Bar’a girer. Elinde iki paket vardır ve kırılacak kadar hassastır. James sabah aldığı paketi gecenin bir yarısına kadar taşımış olmanın verdiği rahatsızlıkla bir an önce oradan ayrılmak istemektedir. James, BGT çalışanına paketi teslim etmek için acele etse de BGT çalışanı aldığı paketin gerçek olup olmadığını kontrol için ısrar etmektedir. James barın sakin bir köşesine –arkada köşe koltuklardan biri, üç tarafı kapalı tek kaile salona bağlanan özel bir bölümdür- giderek iki paketinde ambalajını açarak birini sağ köşeye diğerini de sol köşeye bırakarak BGT çalışanına döner. Bunlar altın işlemeli iki oy aynasından başka bir şey değildir. James, teyit almalı ve paketi orada bırakıp gitmelidir ama BGT çalışanı şakın ve donmuş gözlerle arkasındaki pakete bakmaktan ona cevap veremez. BGT çalışanı hiç bir sese tepki vermekle kalmaz James’in gözü önünde yavaş yavaş yok olur. James adamın yok olması ve gözlerinin arkasına sabitlenmesinden ürkerek arkaya bakmaz ve hala üzerinde olan pelerini çıkartarak gözleri kapalı bir vaziyette arkadaki iki aynadan birinin üzerine kaplayacak şekşlde örter. Diğer aynadan haykırlışlar gelmeye başlar. Zavallı BGT çalışanı aynanın içinde çaresizce çırpınmaktadır. James gözlerini açmadan odadan çıkar ve bar sahibine odaya kimsenin girmemesini tembih ederekkendini sokağa atar. Karan gökyüzüne yakışacak şekilde yağmur yağmaya başlar.
Ressam kadın eline asası Hogsmeade meydanında yürümektedir. Ayakları onu kafasını dinleyebileceği bir kaç dumle viskiyle ruhunu temzileyebileceği tanıdık bir yere götürmek üzere komut almışçasına usul adımlarla ilerlemektedir. Köşeyi döndüğünde yağmur yağmaya başlar, Ressam kadının umrunda bile değildir, üzerine geçirdiği mavi pelerinin başlığını geriye iterek serin yağmur damlalarının tenine değişinin verdiği hazzı daha çok hissetmek için olduğu yerde durur.
James kapıdan fırladığında önce nereye gideceğini kestiremez, ona bu aynalar verildiğinde kimse açmaması gerektiğini söylememiştir, belkide sadece geceleri açılmamalıdrı ama bu bilgi de ona verilmemiştir. James kzıgındır bu işin sonunda birilerinin canı fena yanacaktır, kendi kendisine söz verir. Aklına gelen öfkeli sözcükeri bir yana iter yardıma muhtaç adam için bir şey yapmalıdır, yağan yağmurdan etkilenmemek başını elleri arasına alır ve o an karşısında tanıdık bir yüz görür. Mavi pelerinli sarışın bir kadın! James koşarak kadının yanına gelir ve kadının konuşmasına izin vermeden onu kolundan tuttuğu gibi bara sürükler. İçtiği içkinin etkisiyle alanlara anlam veremeyen sarışın kadın hiç tepki vermeden adamın sürükleyişiyle bara girer. James, sarışın kadını köşedeki bölmeye götürüp olanları anlatır. Kadın hiç tepki vermez. Kadın dediliğin sınırında içkinin gölgesinde korkusuz bir savaşçı gibidir. James’in söylediği tek kelimeyi dahi duymamıştır. Kadın adamı itekleyerek aynanın karşısına geçer. James olanlar karşısında şaşkındır. Kadın karşısında yavaşça yok olur ve saniyeler içinde kadında aynanın içindedir. Mavi pelerinli sarışın kadın sağda BGT çalışanı ise soldaki taburenin üzerindeki altın sırmalı aynanın içindedir. James, artık aynalara bakabiliyordur. Aynalar kurbanını almış ve sindirmek için kum saatini çalıştırmıştır.
Mavi pelerinli hamile sarışın bir kadın, yürüyüşünü içinden gelen tanımsız bir hisle Hogsmeade meydanına doğru yöneltir. Bir kaç dakika sonra başlayan yağmurla biraz soluklanmak için önünde durduğu bara girer. Yer ona nedense çok tanıdık gelmektedir. Sanki az önce buradadır. Yer Cooper&Drunk Bar’ıdır. İçeriye girer ve bir bardak süt ısmarlar. Hava serindir ve hamile kadın pelerinin oturduğu yerde daha da sarılır.
James, olanlara hala bir anlam verememektedir. Derince bir nefes alıp soğukkanlılıkla olayları halledebileceği başkanını aramaya karar verir. Odanın mühürlenmesi için bar sahibini aramak için odadan çıkar ve kapının girişindeki iki kişilik masada tanıdık bir yüz görürür. Mavi pelerinli sarışın kadın işte orada masada oturmaktadır. James gerisin geriye odaya döner ve aynaya bakar, hayır mavi pelerinli sarışın kadın aynanın içindedir. Peki ama , dışarıdaki kimdir? James, soğukkanlılığını kaybetmek üzerdir, aldığı bu işe lanetler yağdırarak tanıdığı kadının yanına oturur. Baş şifacı kadın James’i tanımaktadır. James ona ne kadar güveneceğini düşünür ve anlatmanın doğru olacağını fikrine inanarak olanları kısaca özetler. James, kadını elinden tutarak köşedeki bölmeye götürür ve aynaya beraberce aynaya bakarlar. Kadın şok içiirisnde yan sandalyeye yığılır vaziyette oturur. Aynada kendisi vardır aynı pelerin aynı saç aynı yüz, tek bir farkla o hamiledir, aynadaki yüz ise ince ve narin. Baş şifacı aynaya doğru yakaşır ama dokunmaya korkar. Aynadaki yüz ona bakmaktadır, aynı şaşkınlık ve aynı endişe ile. Ve aynadaki yüz konuşur.
***
James, aynaları başkanına- esrar dairesine- ulaştırdığında, baş şifacının da yardımıyla, aynadaki büyücüler bir kaç saatlik çalışma ile kurtarılırlar. James ona aynaları veren seherbazı aramak ve öfkesini kusmak için bakanlıktan ayrılır. BGT çaluışanı hala şoktadır ve hastaneye kaldırılır. Ressam sarışın ve baş şifacı sarışın ile geçmişlerinin gizemini çözmek için başbaşadır. Birbirlerine anlatacak öyle çok konuları vardır ki? Ressam çoktan ayılmış, karşısındaki gerçeklikle sarhoş olmuştur. Artık eksik olanın ne olduğunu biliyordur.
|
|
| | Konu: Geri: Aynalar Ptsi Mayıs 24, 2010 3:36 pm | |
| Vay be. Ben çok beğendim açıkçası. Ve tamamlanacak bir yer de göremedim. Parisienne de beğenirse ve kurguda yer alan diğer kişiler de kabul ederse gayet hoş olur bence. Ellerine sağlık ki (: |
|
| |
| | Konu: Geri: Aynalar Salı Mayıs 25, 2010 2:21 am | |
| ee herşey yazılmış bir benim kabul etmem kalmış :D tamamdır .. |
|
| | Konu: Geri: Aynalar C.tesi Mayıs 29, 2010 11:55 am | |
| Ee ne zaman başlıyoruz öyleyse? ^^ |
|
| | Konu: Geri: Aynalar C.tesi Mayıs 29, 2010 12:08 pm | |
| Necdet'i bekleyelim mi yoksa hemen başlasak mı :D Biran önce tanışmak istiyorum artık (: |
|
| | Konu: Geri: Aynalar C.tesi Mayıs 29, 2010 12:14 pm | |
| Esrar Dairesi başkanının başlaması mı gerekiyor sanki ne (: |
|
| | Konu: Geri: Aynalar C.tesi Mayıs 29, 2010 12:25 pm | |
| Bencede. Necdet'i bekleyelim :D |
|
