AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Uluslararası Londra Bienali

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4
YazarMesaj
Bloody Mary

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Bloody Mary



Mücadele Tarafı : Aynalar
Kan Durumu : Kansız

Uluslararası Londra Bienali - Sayfa 4 Empty
MesajKonu: Geri: Uluslararası Londra Bienali   Uluslararası Londra Bienali - Sayfa 4 EmptyÇarş. Mayıs 19, 2010 2:03 am

Bienal salonun dışında iken oraya girdiklerinde verecekleri tepkiyi hissediyordu.Eğlencenin doruk noktasına ulaşmak bu olsa gerek.Onların yaşadıkları korkuları hissetmek yüzlerindeki akıl almaz şakınlık ifaderini görmek uzun zamandır yapmak istediği halde bir şey yapamamış olmanın verdiği mutluluk ile karışmıştı.Sessizlik ortasında bürülmüş bir salondaki çığlıklar kulakları tırmalayan gürültüler eşliğindeki zaman diliminde ruhların bütünlüğü ile yaşamak gerekli olacaktı.Salona ilk girdikleri andan itibaren ortalıktaki çığlık sesleri yükselmeye başlamıştı.Onları ilk göre bir muggle olmuştu ve yerinde donup kalmıştı.
Mary daha fazla zaman kaybına uğramak istemiyordu.İstediği eğlencenin doruk noktasına gelmişti.Aslında onun istediği eğlence değildi.Yüzlerindeki korkuyu hissetmekti asıl istediği.Çıldırmış gibi kaçışmalarını korkulu çığlıklarını duymak istiyordu.İlk gördüğü yüz sihir bakanının yardımcı idi.Her ne kadar her zamanki gibi asil durmaya çalışsa da yüzündeki gerginlik aslında her zamankinden daha endişeli olduğunu gösteriyordu.Onu sadece gelecek postasında görmesine rağmen aslında daha güzel olduğunu burada anlamıştı.Ama sıra şimdi onun güzelliğinde değildi.Bayan Angélique'nun yanından geçerken yüzüne şöyle bir bakmıştı.Ardından o keskin gözleri hemen Zosia'yı aramıştı.Onu görmek yüzündeki ifadeyi hissetmek istiyordu.Çok geçmeden onu bir grup büyücünün yanında gördü.Hogwarts'ın asilzade profesörünün yerinde yeller esiyordu.Hemen onun yanına gitmişti.Karşısında adeta dikilmiş onun endişeli gözlerine bakıyordu.''Evet sevgili profesör.Süprizimizi umarım beğenmişsinizdir.Bienal bizsiz olmazdı sonuçta.Bu güzelliğinizi bir nebze de olsa bozduğum için kusura bakmayın profesör.Hogwarts'da görüşürüz.''Profesörün yanından ayrılırken bir yandan da gözleri Joker'i arıyordu.Bienali birbirine katmanın eğlencesini yaşamak gibisi yoktu Mary için.Ve ilk defa yapmak istediğini yapmıştı.''Hadi bakalım eğlence daha yeni başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
James Lyer Vigoureux

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
James Lyer Vigoureux



Mücadele Tarafı : Yoldaşlık
Rp Sevgilisi : Freya Artemis
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Simurg

Uluslararası Londra Bienali - Sayfa 4 Empty
MesajKonu: Geri: Uluslararası Londra Bienali   Uluslararası Londra Bienali - Sayfa 4 EmptyPtsi Mayıs 31, 2010 5:55 pm

Anlamsızlık yaratmaya çalışmak zordur güzel günlerde, bugünün güzelliği ile içindeki sevginin güçlendiğini hissedebilmenin verdiği keyif, görevini sorunsuz geçirmenin vermiş olduğu gurura karışarak harmanlanıyordu. İnsanların konuşmaları ve birbirlerine ne kadar hoş bir organizasyon olduğunu fısıldamalarını dinlemek bu organizasyonun bir parçası olarak onu da neşelendiriyor hatta hava atmasına bile neden oluyordu. Yürüyüşündeki değişim sadece işini iyi yapan bir insanın aldığı hazdan kaynaklanıyordu, konuşmalarındaki her zamanki asilliğine üstüne eklemeler yapmanın zevkini yaşıyordu, güzel bir muggle’a garsonların arada dolaştırdığı tepsiden bir kadeh kırmızı şarabı alıp uzatması ve kafası ile güzel bir selamlama yapması James’in gününün ne kadar güzel geçtiğinin bir göstergesiydi. Tablolar arasında yavaşça yürüyordu ama bazı insanlara da kuşku dolu gözlerle bakmayı bırakmıyordu tıpkı bir savaşçının bir eli nasıl kılıcının kabzasında ise o da aynı durumdaydı, evet bir eli ceketinin iç cebinde dolaşmıyordu ama ani bir durumda hızlı bir şekilde oraya ulaşabilirdi. Yavaş ve sakin yürüyüşü devam ederken arada bir gördüğü bakanlıktan dostlarına da selam veriyor onlarla açılacak olan tablo hakkında bilgi alışverişinde buluyordu.

Muhteşem gösterinin eşsiz bir parçası sergilenecek olması insanları heyecanlandırıyordu, zaman ilerledikçe tablonun açılmasına dakikalar kalmıştı, insanlar sahnenin oraya doğru yavaş bir şekilde ilerlerken James arkada kalmayı tercih etti, bakışları bir sahnede bir etrafta geziniyordu. Gösterinin başlamasını haber veren ilk ışıklar olmuştu, ortam biranda ışıklarla daha da otantik hâle getirilmişti, sahnenin muhteşemliği konusunda herkes ile aynı fikirdeydi James, büyücülüğün en güzel yanı muggle’ların o kadar zaman uğraşıp ta yapamadıkları şeyleri asa ile yapabiliyorlardı olmalarıydı. Güzel bir sanatçı sahneye çıktı ve konuşmasına başladı, o konuşmaya başladığında etraf sesiz bir şekilde sanatçıyı dinlemeye başladı, çok güzel kelimeler seçiyordu, herkesin anlayabileceği türdendi muggle’lar bile bu eşsiz anlatıma kayıtsız kalamıyorlar sanatçının ağzından her kelimeyi yakalarcasına takip ediyorlardı. Kimse elindeki içkiyi bile içmeye cesaret edemiyor gibiydi, sanatçı tabloyu açtığında James’te meraklanmıştı kafasını şöyle bir kaldırdı baktı ama önündeki kalabalıktan bir şey görememenin rahatsızlığı ile parmak uçlarına basmaktan vazgeçti, nasıl olsa sonrada görebilirdi, bu insanlar gittikten sonra o buradaki işleri bitirmek için kalacaktı. James’in bakışları ile etrafı kolaçan ediyordu ki zaman hızlanmıştı sanki tablonun etrafındaki muggle’lar kaçışmaya başlamıştı. Etrafta birçok ses yankılanıyordu bu güzel ortamın ahengini bozacak kadar yüksek bir şekilde, muggle’lar kaçışırken bazı büyücüler kenara çekiliyorlar asalarını çıkararak büyük bir tehlike yaratıyorlardı, diğer büyücüler ise kendilerini korumak adına muggle’ların arasına karışmış bir şekilde kaçmaya çalışıyorlardı. Ama muggle’lar asaları gördüğünde neler olduğuna anlam veremiyorlardı heykelleri devirerek birbirlerinin üstüne basarak çıkışa doğru koşmaya çalışıyorlardı. İncelikten kırılacak derecede olan insanların canlarını kurtarmak için neler yaptığı görülmeye değerdi, ellerindeki kadehleri zarafet ile tutan kadınlar şimdi önündekileri geçmek için tırnaklarını çıkaracak kadar önüne kim gelirse itekliyordu. Konuşmaları ile kibarlığını herkese gösteren bazı adamlarsa önlerindekilere küfürler ediyor, önünden çekilmesini söylüyordu. Etraftaki kalabalığı dağıtarak neler olduğuna bakmak için ilerlemek istiyordu ama koşturanların sayesinde bir o yana, bir bu yana itekleniyordu. James elini ceketinin iç cebine soktu asasını çıkardı ve seslendi kalabalığa “Heyecan yapmadan çekilin şu önümden” kalabalık elinde asası deli gibi üstlerine gelen bu adamın yolundan çekilmek içinde daha fazla birbirlerini iteklediler James artık sinirlerine hâkim olamamaya başlamıştı. Önünde duran insanları iteklemeye çalışan bir muggle’ı kolundan tuttu ve geri doğru savurdu sonrada ellerini önde insanları itekleyerek kendine yol açtı ve bu heyecanın nedenini gördü yeni açılan tablodan hayaletler çıkmaya başlamıştı. Hayaletler etrafta süzülürken alışık olmayan muggle’ların neden bu kadar korktuğu ortadaydı. James asasını Hogwarts’ın derinliklerinden tanıdığı hayalete doğrultu “Bloody dur” yüksek bir şekilde ama hayalet çok hızlı hareket ediyordu diğer tablolara doğru ilerledi. James diğer arkadaşlarına döndü “Ben Bloody’yi yakalamaya çalışacam sizde diğerlerinin icabına bakın, bu saçmalığa en kısa sürede bir son vermeliyiz” sesi git, gide arkadaşlarından uzaklaşarak, elinde asası hazır bekliyor bir yandan da koşup Bloody’den izler arıyordu, bir muggle aniden karşısına çıktı refleks gereği asasını muggle’la doğrultu muggle ellerini havaya kaldırdı ve öylece bekledi. James sakin bir şekilde “Lütfen çıkışa ilerleyin, küçük bir güvenlik sorunumuz var” adam elleri havada bir gözü James’in elindeki asada yavaş, yavaş yanından geçti, çıkışa doğru gidiyordu James yine seslendi “Ellerinizde indirebilirsiniz” yüksek sesle sonrada “Aptal muggle’lar” dedi kısık bir sesle, gözlerini kıstı ve Bloody’i aramaya devam etti…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Angélique Killingsworth

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Angélique Killingsworth



Mücadele Tarafı : Karanlık Gece.
Rp Sevgilisi : Walter.
Kan Durumu : Safkan.
Patronus : Kuzgun.

Uluslararası Londra Bienali - Sayfa 4 Empty
MesajKonu: Geri: Uluslararası Londra Bienali   Uluslararası Londra Bienali - Sayfa 4 EmptyC.tesi Haz. 12, 2010 5:10 pm

İyinin ve kötünün ötesine geçmek mümkün. Bir yer daha var, tüm sıfatların manasını yitirdiği bir başka boyut. Ve bunu anlamsızca anlamlı olgulara katık edenlerden haz duymazdı. Hayatta hiçbir konuda sabit fikirli ve katı olmanın gereği yoktu, zamanın ilerlemesi demek sürekli değişim rüzgarlarının esmesi demekti, esiyordu ve değişiyordu. Zümrüt gözlü cadıya odaklandığında yüzünden tüm bedenine yayılıp ellerinde son bulan alevleri hissedebiliyordu şimdi, öylesine derin ve soğuk lavlardı ki, asanın bir hareketi ile o güzel gözleri cehennemin en derin kuyularına çevirebilirdi. Ama gereksizdi, hayli gereksiz. Örümcek ağından yapılmış beyinlere hangi uyarıda bulunabilirdi ki?

Uzaklaşan insan sesleri, ışıklar, şuh ve gerçek olmayan sesler, mench yavrularından farksız dağılmaya çalışan insanlar. Tüm düzen iki saniye içinde yıkılabilir miydi? Fransız devrimi bile yıllar içinde gerçekleşirken yapımı uzun sürmüş bir bienalin çok kısa sürede bu derece yıkıma uğraması şaşkınlıktan çok kaderin bir kadın olduğuna işaret ediyordu. Kader bir kadındı ve çocukluğundan beri Angélique için iyi şeyler hazırlamıyordu. Sürekli fısıldardı sessizce. ' Hayat bir devridaim. İster devasa boyutta olsun, ister bir dirhem ağırlığında. Yaşadığımız her zorluğun, çektiğimiz her çilenin büyük resimde yeri ve işlevi var. Mücadele etmek insan olmanın gereği. İnanıyorsak eğer biliriz ki bunun içinde tesadüfe yer yok.' Whitney'in kolunu sıkıca kavrayarak hışımla sahneden uzaklaşmaya başladı. Yüzü kendi krallığını kaybetmiş olan İsis'den farksızdı. Cadıyı salonun köşesinde duran birkaç bakanlık çalışının yanına savurarak asasına doğrultu. Asayı cadının devasa gözlerinde dolaştırarak sessizce tısladı.

' Ölüleri belki ama ölümlüleri asla rahat bırakmam. Gecenin düzene girmesi için Tanrına yalvar.'


Etrafta bulunan bakanlık görevlerine yapılması gerekenleri iletiyordu. Bu iki Hogwarts hayaleti son noelde alınan hediyelerden daha ilginç sayılırdı. Gezinti için bulundukları alandan fazla uzakta olan Londra'ya gelmeli bir hayli merak uyandırıcıydı. Muggle görevlilerine yaklaşıp talimatını verdikten sonra gürültü düzeyini en üst seviyeye çıkararak ayrılan insanlar arasından sıyrılmaya çalışıyordu. James'in sıska hayaletin peşinden gittiğini gördüğünde yönünü değiştirdi. Diğerinin aksine oldukça büyük fersiz bir bulutmuş gibi ilerleyen hayaletin yakınına geldiğinde kendinden emin tavırla bekledi. Bakanlık görevlilerini fena halde uğraştırıyordu. Gözgöze geldiği bakanlık görevlisine asasını işaret etti. Mugglelar neredeyse çıkarılmış sayılır. Asanın kullanımına ihtiyaç varsa sorun oluşturmazdı. Ki neredeyse tüm olanlara şahit olmuşlardı. Bu ayrı sıkıntıyı şimdi düşünmemesi gerektiğine karar vererek hayalete yaklaştı.

' Ateşi yakından görebilmek için pervane kendini feda edermiş, öyle değil mi? Bayan Lûthien'i görmeye geleceğimi iletin lütfen. '

Hayaletin hızla uzaklaşını beklemeden diğer yönlere çevirdi dikkatini. Hayaletler geceyi sonlandırmıştı evet ama geride kalanlar? Sıkıntılı bir şekilde geri kalanları için çözüme ilerledi.

Geçen birkaç saat boyunca oldukça yorgun ve yoğun geceye adım attıklarından şüphe duymadan sesini daha gür çıkması için çaba göstererek - ki bunda başarılı olduğu yadsınamazdı- konuşmaya başladı.

' Geceyi kurtarma çabalarınızı takdir ediyorum. Özellikle Bay Vigoureux,sizi. En kısa zamanda yerini ve tarihini bildireceğim bir basın açıklaması yapılacaktır. MRRI'nın katılımınında gerektiğini belirtmeme gerek yok sanırım. İlgilenen basın kuruluşları Bakanlıkta detaylı bilgi edinebilir. Bayan Blomleigh siz benimle geliyorsunuz.'

Adımlarını sıklaştırmış arkasında duyduğu ayak seslerine dikkatini vererek çıkış sütunlarına doğru ilerlemeye başladı. Tahminini bulamadığı olaylar zincirine bir yenisi eklerken yanına fazladan soru işareti aldığının farkındaydı. Geceyi yeterli biçimde idare edemediğinden hayıflanırken sorumlusunu arkasında taşıyarak Hogwarts'a gitmeyi planlıyordu.

Akılcı kararlar alıp planlar yaparak hayatımızın akışını denetleyebileceğimizi zannediyoruz. Ateş yüzdüğü cehennemi denetleyebilir mi? Bu sadece sahte beklentiler ve hüsranlar yaratır. Sadece deneyebilirsin, bu kadar.




* Katılımı gerçekleştiren herkese teşekkürler.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Uluslararası Londra Bienali

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
4 sayfadaki 4 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-