AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 İlk Temas

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : Önceki  1, 2
YazarMesaj
Sonya Gaël

GezginGezgin
Sonya Gaël



Mücadele Tarafı : Karanlık*
Kan Durumu : Safkan*
Kırmızı yani,akışkan oluyor ya hani.
Patronus : Leopar

İlk Temas - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: İlk Temas   İlk Temas - Sayfa 2 EmptyPaz Mart 21, 2010 9:44 am

Cevabını sırıtarak beklerken ansızın konuştu ve yerimde irkilmeme neden oldu. Sanırım karşımdaki adamın gözlerine çok dalmıştım. Verdiğim cevaba acaba ne düşünmüştü. Sen nereye gitmek istersen oraya gidebiliriz demiştim. Seçimi ona bırakmam ilk başta iyi bir düşünce değildi aslında. Beni evine çağırabilir iki çift laftan sonra bel aşağ konuşabilirdi. Bilmiyorum,hiç emin değilim. Eğer öyle birşey teklif ederse sanırım bunu nasıl red edebileceğimi planlamam lazımdı. Çünkü genellikle her erkek böyle yapardı. İki laftan sonra direk yatak muhabbetine başlamaları beni hep sinir etmiştir.

"Bir kulenin tepesine ne dersin?" Bir kule mi dedi o ? Evet,bir kule. Beklediğimden de ilginç çıkmıştı James. Ona James diyorum çünkü kanım yavaş yavaş ona ısınmaya başladı bile. Verdiği cevaptan hoşnut olmuş bir halde tekrar sırıtarak yüzüne baktım ve tam konuşacakken tekrar hapşurma krizine girdim.Bir iki defa hapşurduktan sonra yüzüme mahçup bir ifade takınarak "Pekâla,gidelim o zaman James." sırıtarak söylemiştim yine bunları umarım yanlış anlamazdı. Alay ediyormuş gibi algılamasın da. Çünkü sırıtarak söylediğim tüm laflar alay cümlesi olmuştu hep. Okulda,işte,gezmede falan. Ağız alışkanlığı napalım. Umarım daha önce gitmediğim bir kuledir. Ya da gittiysem bile biliyorum ki orası bu yeni arkadaşım ya da neyim olucaksa onunda daha bir zevkli hâle geliceğinden eminim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
James M. Strong

Kütüphane SorumlusuKütüphane Sorumlusu
James M. Strong



Rp Sevgilisi : Eskiden Angela vardı, buz tutmuş göle düşüp donarak öldü.
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Tilki

İlk Temas - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: İlk Temas   İlk Temas - Sayfa 2 EmptyPtsi Mart 22, 2010 7:19 pm

"Pekâla,gidelim o zaman James."
Sırıtmasının iyiye işaret eolduğunu biliyordum. Güven kazanmak konusunda daima iyi değildim, bu yüzden bu kadının bana bu kadar güvenebilmesine hayret ettiğim halde saygı duyuyordum. Kafamın içinde bile hala ona "kadın"şeklinde hitap etme sebebimin adını bilmemek olduğunu yeni farketmiştim. Ona adımı söylediğimde karşılığında kendisininkini bahşetmemiş olduğunu anca farkediyordum. Gerçi adının sadece bir kelimeden ibaret olduğu ve işime yaramayacağı gerçeği de zihnimin bir köşesinde yanıp sürüyordu. İsimleri hiçbir zaman ezberleyememiş biri olarak gayet sıradan bir düşünceden ibaretti bu.

Onun beni tanımadan böyle sevecen davranmasına anlam veremiyordum ama unuttuğum bariz bir nokta vardı; Ben de onu tanımıyordum. Tanımadığım bir kadını bardan eve götürmek anlamsız gelmiyordu belki ama sudan çıkardığım bir kadını kendi özel mekanıma götürmek? Pekala, burası biraz garipti işte,benim için bile. Yine de kanımı kaynatan mutluluk dalgalarının refleksif olarak vücudumu kontrol etmesi üzerine kendimi namı geçen kulenin tozlu, dayanıksız basamaklarını çıkarken buluverdim.

Kulenin kubbesinin altında, insan gözlerinden uzak, sarmalanan bir merdiven bulunuyordu. Işık, vitraylı simetrik pencerelerden tozlu bir yol ile bazı basamklar üzerine vururken her adımda aşağı süzülen tozuları aydınlatıyordu. Tozlu atmosfer ciğerlerimi yıpratıyor olmasına karşın nostaljik bir tat veriyordu. Huzurun somutlanmış halini burada bulduğumu hissediyordum. Aslında her adım biraz daha tehlikeliydi, sonuçta basamaklar biraz da olsa dikti ve herhangi bir korkuluk bulunmuyordu.
"Adımına dikkat et." diye uyardım onu yavaşça. Kendimi keşif gezisi yapan on ikilerinde taze bir çocuk gibi hissediyordum.

Sonunda basamaklar tükendiğinde hemen üzerimdeki kapağı ittim kuvvetlice. Son geldiğimde kilidi kırdığımdan pek zorlanmamıştım. Kare oyuktan kendimi yukarı çektikten sonra elimi adını bile bilmediğim o sırdaşıma uzattım.
Yüzümde gülümseme, gözlerimde tarifsiz bir duygu vardı.
"Nacizane tapınağıma hoşgeldiniz efendim."

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sonya Gaël

GezginGezgin
Sonya Gaël



Mücadele Tarafı : Karanlık*
Kan Durumu : Safkan*
Kırmızı yani,akışkan oluyor ya hani.
Patronus : Leopar

İlk Temas - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: İlk Temas   İlk Temas - Sayfa 2 EmptySalı Mart 23, 2010 4:16 pm

James’e karşı kanım kaynamıştı bir anda. Nedenini bilmiyordum ama kanım kaynamıştı işte. Kim olduğunu, nereden geldiğini ya da onun hakkında hiçbir şeyi bilmiyordum şimdilik. Şimdilik diyorum çünkü birazdan ona dair her şeyi öğrenecektim sanırım.

Kulenin kubbesinin altında, kuytu bir köşede yukarıya doğru çıkan dik bir merdivenin başına gelmiştik. James yavaş yavaş çıkıyor ve bende onun arkasından gidiyordum. Pencereden içeriye vuran ışık tozlu ortamı daha da bir gözler önüne seriyordu. Tozlu ortamda ilerlerken çok az nefes alıyordum ve her nefes alışımda hapsuruk krizlerine de giriyordum. İnsanın toza karşı alerjisi olması ne kadar kötü bir şey.

"Adımına dikkat et." James beni dik merdiven konusunda iyi ki uyarmıştı. Çünkü bir iki basamak sonra çok hafif dengemi kaybetmiştim ve küçük bir büyü mırıldanarak tekrar eski dengeme kavuşmuştum.
Basamaklar bitince James üzerindeki kapağı hızlıca itti ve kapak kolay bir şekilde açıldı. James kare oyuktan kendini içeriye atınca doğruldu ve elini bana uzattı. Umarım bu iyi birinin elidir diye geçirdim içimden. Elinin tuttum ve onunda beni yukarıya doğru çekmesiyle kendimi şirin, güzel bir yerde buldum.

"Nacizane tapınağıma hoşgeldiniz efendim." Gülümseyerek karşılık verdim ona. “Teşekkürler efendim, hoş bulduk.” O anda beynimde bin bir türlü şimşek çaktı ve o bana ismini söyledikten sonra benim ona ismimi söylemediğim aklıma geldi. Hemen tekrar söze başlayarak ; “Ah! Özür dilerim James. Adımı söylemeyi unutmuştum. Ben Sonya, Sonya Gaël” deyip tekrar sırıttım. Bunca zaman ismimi söylememem gerçekten nezaketsizce bir hareketti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

İlk Temas

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
2 sayfadaki 2 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-