AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Karanlığın Ortası

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Radella Lathonia

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Radella Lathonia



Mücadele Tarafı : Dünyadaki Ahurai ve Ehrimeni düzeni bozmak, dünyanın da düzenini bozmaktır.

Karanlığın Ortası Empty
MesajKonu: Karanlığın Ortası   Karanlığın Ortası EmptyÇarş. Şub. 03, 2010 11:03 pm

" Tamam Gravpt, onları yarına yapacağım ve bir daha bana sakın üzeri kakao lekeli kağıtlara rapor yazma! "

Kendisinden en az elli santim daha kısa olan huysuz cüceye, en az onun ki kadar pis bir bakış attıktan sonra, seri adımlarla cüceyi geçti. Sağ eli lacivert cübbesinin cebinde yumruk olmuştu. Hiçbir zaman hoşlanmadığı düzensizlik bu büronun kara talihi gibi, nereye gitse peşini bırakmaz olmuştu. Çok severek başladığı bu iş, yakın zamanda onun belalısı olacakmış gibi geliyordu artık. Oysa ne hayallerle buraya gelmişti... Şimdi bunların hepsinin bir rüyadan ibaret kalacaklarını bilmek kadar kötüsü olamazdı. Genç kadın içindeki siniri daha fazla tutamayarak, gerek olmadığı halde saçlarını geriye attırdı sol eliyle. Bir şekilde içindeki derin huzursuzluğu susturması gerekiyordu, alışkın olmadığı bu yakıcı his boğazında bir şeylerin düğümlenmesine neden oluyordu sanki. İlk defa bu kadar yoğun bir hissin pençesine düşerken, basit hislerin etkisinde olmadığını kavramıştı. Uzun, dolambaçlı bir koridorun içinde ilerlerken, buradaki aydınlatmaların yetersizliği gözünden kaçmamıştı. Karanlıkla arası olmayan hiç kimse burada kolay kolay yürüyemezdi. Boğucu bir loşluğun ortasında ilerlerken, en sonunda genç kadın daha fazla dayanamadı ve asasını iç cebinden çıkardı. İki saniye sonra koridor, tam bir karanlığa büründüğünde derin bir nefes aldı genç kadın. Hiçbir zaman, hiçbir şeyin tam ortasından hoşlanmamıştı. Hem o bir karanlığın içinde büyümüştü... Nasıl çıkacağını da ondan başkası bilemezdi. Gayet hızlı adımlarla, tutturduğu çizginin dışına çıkmadan yürürken bir zamanlar ceza olarak malikanede de bu şekilde yürüdüğünü anımsadı birden. Genelde İssoria'nın yaptıklarından bazen o da sorumlu tutulurdu. " Kardeşin senin yüzünden orada İssoria, aklını başına topla." Banshee bir anneden medet umulmaması gerektiğini işte o zaman öğrenmişti Radella. Genç kadın bir süre sonra, meşaleler ile aydınlatılmış bir hole geldiğinde göz kısarak bir süre etrafına baktı.

Birkaç dakika içinde odasına vardığında, ceviz rengi masasının üzerine bıraktığı nota gözleri ilişince, zihninde çakan şimşekler yüzünden bir an yere düşecekmiş gibi oldu... Alelacele ofisinden dışarı fırladı. Tabi arada bir yeni yetme araştırmacıyı da ezecekti ama Radella'nın şu an durup özür dileyecek vakti yoktu. Bir iki dakika içinde, cisimlenmenin serbest olduğu tek bölgeye erişmişti. Uzun süredir cisimlenmediği için, şimdi burada olmak çok garip geliyordu ona. Lakin ypabaileceği şeyler oldukça kısıtlıydı, tıpkı vakit gibi. Derin bir nefes alırken, onu başka yere gönderece sihri mırıldandı ve ufacık bir pof sesi ile yok oldu. Bu arada hissettiği mide bulantısını da görmezden gelerek...

Londra'nın iç kesimlerinde yer alan, ufak bir meydana gelmişti. Hemen önünde bakımı aksatılmış bir park vardı. Muhtemelen genç anneler, çocuklarını burada bir iki saat oynatıp gidiyordu. Yani hiçbir özelliği olmayan yerin tekiydi. İşte bu yüzden de, bir büyücü barının açılması en uygun yer burasıydı. Midesindeki çılpıntıların kesilmesi için dua ederek, parkın en köşesine doğru ilerledi. Etrafta kimse yoktu ama o işini şansa bırakamazdı. Cübbesinin kapişonunu iyice öne çekmişti. Bir sürü sarmaşığın iç içe geçtiği köşeye geldiğinde ise elini duvara koydu ve anında altınımsı ışıklar oluştu elinin etrafında. Duvar, yerini kızıl meşeden bir kapıya bıraktığında hemen içeri girmek için bir adım attı. Geç kalmamış olmayı umut ediyordu. Midnight Bar, muggle dünyasında işletim izni alabilmiş tek bar olması kadar, muggle dünyasına yakınlığı ile de bilinen bir yerdi. Burada ateşviskisinin yanında kanyak, votka gibi muggle işi içkiler de satışa sunulurdu. Radella da burayı zaten bu yüzden tercih ediyordu. O yarı banshee de olsa, küçümsemekten hoşlanmıyordu muggleları. Hem içkileri de fena değildi. Kapişonunu saçlarından çekerken, içeride erkek popülasyonun yarısından çoğunun gözleri onu süzüyordu. En az kardeşi kadar etkileyici olmayı her zaman becermişti. Bunu bilmesinden dolayı hissettiği özgüven yüzünde, gururlu bir gülümsemenin oeydahlanmasına neden olmuştu. Yavaş adımlarla bara doğru ilerledi ve en sonunda kendini bir sandalyenin üzerine bıraktı. "Bir votka lütfen." Genç kadın sivilceli oğlanın siparişini beklerken, bir yandan da gözü kapıdaydı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Izaac Eitan

GezginGezgin
Izaac Eitan



Mücadele Tarafı : .

Karanlığın Ortası Empty
MesajKonu: Geri: Karanlığın Ortası   Karanlığın Ortası EmptyÇarş. Şub. 03, 2010 11:46 pm

Petersburg'dan buraya geleli beş ay kadar oluyordu, Rusya'yı ne kadar da özlüyordu.. Londra'nın sıkıcı ve monoton büyücü hayatıyla ilgili öğrendiği ilk şey; bir işe ihtiyacı olduğuydu. Kısa süreli bir araştırmadan sonra MRRI kuruluşunun ona uygun en rahat ve tuzlu maaşa sahip iş olduğunu görmüştü ve başvurusu da kısa sürede kabul edildi. Neticede gelişim zımbırtılarıyla ilgili, pek dikkat çekmeyen ama en az diğer bürolar kadar kabarık bir gelire sahip bir büroya başkan oldu. Ama durum sadece ekonomik değildi, MRRI'da oldukça güzel bayanlar vardı ve Ivan'ın erkeklik içgüdüleri de burada bayağı bir çalışıyordu. Lathonia isimli güzel ve bir o kadar gizemli bir kadın çekmişti dikkatini en başta. İki ay kadar önceydi, binanın koridorlarında görmüş ve takip etmişti onu. Fazla kalabalık bir yer olmadığından, kısa sürede adını öğrenebilmiş ve tanışma fırsatı bulmuştu. Gün geçtikçe ilerleyen muhabbet ve münasebetleriyle beraber birbirlerine ilk isimleriyle hitap etmeye dâhi başlamışlardı. Ivan, doğrusunu söylemek gerekirse kadından etkilenmişti. Onu elde etmek içinse türlü dalga dümen yapmaya hazırdı. Ve bir hafta önce, bir randevu ayarlamayı başarmıştı. Votkasının en az Rusya'dakiler kadar sert ve kaliteli olduğu bir barda buluşacaklardı. Takımını tamamlayan kravatını bağlarken, bürosunun çalışanlarından olan Jagger'a, "Nasıl görünüyorum sence, ha Jagger?" diye sordu. Ondan onayladığını belirten bir baş parmak alınca da gülümsedi. Kravatını bağladıktan sonra gömleğinin yakalarına yerleştirdi. Evet, şimdi tamam olmuştu. Bürodaki arkadaşlarına bir selam çaktı, fötr şapkasını başına takıp bürodan ayrıldı. Tanıdıkları görmezlikten gelip, tanımadıklarına omuz attığı bir kalabalığı yardıktan sonra, tılsımların etkisiz kılınıp cisimlenmenin serbest olduğu tek yere gelip, kısa süreli acayiplikler eşliğinde cisimlendi.

Şehrin içinde, ücra bir yerdeydi buluşacakları bar. Pek de popüler olmayan, eski mi eski bir parkın yanındaydı. Muggle kültürü ve içkilerinden nadide değerlere sahipti, lâkin büyü dışı insanların girememesi için tılsımlanmıştı. Meydanın ortasında durup beklediğinde, hangi yöne gideceğini unuttu bir anlığına. Sonra aklının ucunda çakan bir ışıkla beraber anımsadı barın yerini ve parkın içine girip, köşedeki çalılıklara doğru ilerledi. Nihayetinde önüne çıkan duvara sağ elini koydu, yapması gereken sadece buydu zira, ne gereksiz uğraşlara sokuyorlardı müşterileri. Bir ışık huzmesi ile beraber ahşap kapı ve süslü bir 'Midnight Bar' yazısı, duvarın üstünde belirdi. Kapıyı açmadan önce, Radella'nın yarım saat mi yoksa bir saat mi gecikeceği üstüne düşünmeye bile başlamıştı. Suratındaki haşin gülümsemeyle kapıyı açıp içeriye baktı, tam karşıda bir yüz, kapıya kilitlenmiş gözleri ile duruyordu. Ivan bu yüzle karşılaşır karşılaşmaz, hay lanet, diye geçirdi içinden. Demin Radella'nın geç kalacağı hususunda kıkırdarken, şimdi o gülünç duruma kendi düşmüştü anlaşılan. Ama hiç bozuntuya vermedi, hafif bir tebessümle Radella'ya baktı ve kısa sürede onun yanındaki sandalyeye attı kendini. Bazen bir Muggle olmak istiyordu, en azından bir trafik bahanesine tutunup işin içinden ustalıkla sıyrılabilirdi. Kadının siparişini getiren toy delikanlıya hitaben, "Votka." dedi sessizce.
"Pek bekletmedim, öyle değil mi? Üzgünüm."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Radella Lathonia

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Radella Lathonia



Mücadele Tarafı : Dünyadaki Ahurai ve Ehrimeni düzeni bozmak, dünyanın da düzenini bozmaktır.

Karanlığın Ortası Empty
MesajKonu: Geri: Karanlığın Ortası   Karanlığın Ortası EmptyCuma Şub. 05, 2010 3:39 pm

Radella votkasının gelmesini, telaşa kaçan bir acelecilikle beklerken, bir yandan da neden burada olduğunu düşünüyordu. Aslında bu sorunun cevabı oldukça basitti. Altı ay kadar önce, karşısına aniden çıkan bir adam yüzünden aklı fikri kaymıştı. Soğuk kanlı bir insan olması, onun erkeklerden uzak durmasına engel olmamıştı ve İssoria'dan çok daha fazla ceviz kırdığını ailesindeki herkes biliyordu. Ancak o kadar uzun zaman olmuştu ki, biriyle flörtleşmeyeli, ilk defa yapıyormuşçasına heyecanlanmıştı... Garip... Demek ki uzun süre yapılmayan her şey unutuluyor ve tekrar hatırlanmaya başladığında heyecan veriyordu. Acaba kara büyüyü de bir süreliğine bıraksa mıydı? Yüzünde çarpık bir gülümseme belirdi, ah, bırakabilecekti sanki. Bütün hayatını bırakmaktan ne farkı vardı ki bunun? İnce parmaklarını maundan yapılmış, gıcır gıcır bar masasının üstünde tıkırdatırdatmaya başladı. Üzerindeki lacivert cübbeyi bir çırpıda çıkarttı, içerinin dışarıdan çok daha sıcak olduğunu anca fark etmişti. Salık bıraktığı saçlarını, sağ omzunun üstünden tek yana topladı, bazen şarap kızılı saçları bile fazlalıkmış gibi geliyordu. En sonunda kalkıp gitmeyi düşünürken, yanından gelen çatlak bir ses ile derin bir nefes verdi. *Sonunda gelebildin, Ivan.* En nefret ettiği şey, bekletilmekti. Asırlar sonra gelen votkasından bir yudum aldıktan sonra, yanındaki adama çaktırmadan bir göz attı. Yakışıklı? Pek değil. Zeki? Eh işte. E o zaman neden buradaydı? Karizmatik olduğu için. Radella ya çok yakışıklılarla ya da çok zeki olmuştu hep. Ama bu Ivan adlı adam bir farklıydı. Üzerindeki lacivert, derin dekolteli elbisesini çaktırmadan çekiştirdikten sonra konuştu. "Çok da beklemedim aslında ama söylemiş olayım, buranın servisi berbat."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Izaac Eitan

GezginGezgin
Izaac Eitan



Mücadele Tarafı : .

Karanlığın Ortası Empty
MesajKonu: Geri: Karanlığın Ortası   Karanlığın Ortası EmptyCuma Şub. 05, 2010 10:35 pm

Servis konusundaki isyana bir anlam veremeyen Ivan, soran bakışlarla Radella'ya baktı; fakat bu konunun üstünde durmaya ikisi de niyetli gibi görünmüyordu ve öyle de oldu. Servisin berbatlığı konusu daha konuşulmadan kapanmış oldu bu vesile ile ve ikisi de derin bir sessizliğe gömüldüler bir süre. Ivan, muhabbete girmeden önce etrafı incelemek ve votkasını beklemek istiyormuş gibi görünüyordu. Bundan dolayı sustu ve barmeni gözlemeye başladı. Çok az sipariş olduğu hâlde çok meşgulmüş gibi görünüyordu, doğrusunu söylemek gerekirse bir gerizekalıya benziyordu. Umursamadı Ivan, barmenler her zaman gerizekalıydı ona göre -1958'de bir barmen sol kulağının pek de dikkat çekmeyen bir kısmını götürmüştü bir lanet ile. Lâkin şimdi, ne barmenlik tarihi ne de barmenlerin zeka seviyesi üstünde düşünmenin sırası değildi. O an Radella'ya kilitlendi gözleri, onun da ona baktığını görebiliyordu, göz göze geldikleri hatırı sayılır o dakikalarda, aslında Ivan'ın aklında ayakkabısının içinde bir taş olup olmadığıydı. Zira çok rahatsızdı ve duyguyu yaşayamıyordu. Evet, yarım saattir kendi kendine saçmalamasının sebebi olsa gerekti; çok rahatsızdı ve lanet votka da hâlâ gelmemişti. Şimdi anlamaya başlamıştı Ivan, Radella'nın servise olan isyanının gayesini. Bu nedenle muhabbete girmek için, içkisinin gelmesini beklemekten vazgeçti. Radella'nın mavi gözlerinin içine bakarak konuşmaya başladı, "Gerçekten de berbat bir işletme. Ama mühim olan şu ki nihayet resmî olmayan bir mekânda bu denli güzel görüyorum seni." Yersiz ve çoğunlukla -şu durumda değil- abartı yüklü iltifatlar olmadan, bir randevunun ne anlamı vardı ki? Bu da Ivan'ın malum olduğu bir bilgiydi. Hatta ve hatta bu tekniği sürekli olarak, büyük bir yetenekle kullanırdı. Votkasının gelmesinin ardından, sardığı tütünlerden birini tabakasından çıkardı, çakmağının ateşleyip sigarayı yaktı ve verdiği nefesle birlikte votkasından ilk yudumunu aldı. Şimdi Radella'nın vereceği yanıtı cankulağı ile bekliyordu; fakat gözleri onunkilerden ayrılmış, sigarasının havada umarsızca gezinen dumanına bakıyordu. Gerçekten pek güzel bir kadın, votka da fena değil.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Radella Lathonia

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Radella Lathonia



Mücadele Tarafı : Dünyadaki Ahurai ve Ehrimeni düzeni bozmak, dünyanın da düzenini bozmaktır.

Karanlığın Ortası Empty
MesajKonu: Geri: Karanlığın Ortası   Karanlığın Ortası EmptyCuma Şub. 05, 2010 11:23 pm

Ah, salakça iltifatlar başlamıştı işte. Her flörtün olmazsa olmazı başlamıştı. Normalde kendine methiyeler düzülmesinden pek haz etmezdi, lakin bu tip durumlarda kadına özgğven verirdi bu gereksiz iltifatlar. Radella güzel olduğunu bilirdi, az can yakmamıştı. Lakin koltuklarının kabartılmasından memnun olduğu da bir gerçekti. Hiçbir kadın iltifata hayır demezdi, doğru ya da yanlış olsun. Garson votkayı önüne koyarken, üç dört damla dökmüştü önüne. Dudaklarında boşvermişliğini belli eden bir gülümseme belirdi, cidden ilgilenecek hali yoktu. Zira içindeki korse biraz fazla sıkıyordu. Acaba bir iki dakikalığına tuvalete kaçıp, gevşetebilir miydi ki? Gözleri Ivan'ınkilerke buluştuğu şiddetli romantizm dışında olabilecek pek çok şeyi hissediyordu. Neden korse giymişti ki alık gibi? Zahmetsiz bir güzellik olmayacağı konusunda katı bir disiplinle eğitmişti, anneannesi onu. Yok kulağını del, küpe tak, küçük ayakkabı giy, kafanın üstünde kitap taşı... Bir sürü ıvır zıvır ile büyümüştü. Bu korse de o zamanlardan kalmaydı. Biraz daha rahatlamak amacıyla, sırtını biraz dikleştirdi. Kaşları hafifçe çatılırken, bu durumu belli etmemesi gerektiğini anımsayarak kendini hemen toparladı. Bu saatten sonra yanlış anlaşılmak istemiyordu doğrusu. Canı birazcık yansa da, önündeki votkadan iri bir yudum daha aldı. Aynı anda da, yüzüne doğru gelen sigara dumanı ile boğazına gelen aksırmayı son anda tuttu. Hangi gerizekalı, tütün çekmeyi akıl ettiyse artık, bin senedir insanlar ciğerine çekiyordu bu dumanı. Ah, şimdi cevap da vermesi lazımdı. Yüzünde garip bir gülümseme belirdi ve incecik bir sesle konuşmaya başladı. " Berbat bir işletme konusuna katılıyorum. Peki sen nereden öğrendin bu kadar iltifat etmeyi Ivan? "
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Izaac Eitan

GezginGezgin
Izaac Eitan



Mücadele Tarafı : .

Karanlığın Ortası Empty
MesajKonu: Geri: Karanlığın Ortası   Karanlığın Ortası EmptyC.tesi Şub. 06, 2010 7:00 pm

"Belki de yalnızca senin güzelliğin söyletiyordur. Olamaz mı?"
"Ah, öyle olsun bakalım. Teşekkür ederim." Ivan, Radella'nın ikna veya tatmin olmadığını biliyordu; lâkin konu üstünde daha fazla durmadı. İltifatını etmiş, samimi olduğunu da belirtmişti. Gerisi bayanda biten bir mevzuydu zira. Öte yandan, Ivan bu sefer gerçekten samimiydi, kadını oldukça güzel buluyordu; ama inandırıcı olmak istemiyordu. Yeni tanıdığı biriyle ilk randevuydu ne de olsa, hem sadece etkilenmişti kadından. Hepsi bir kenara, Audrey vardı. Bunları düşünmenin bile yersiz olduğunu fark etti sonra, alt tarafı küçük bir iltifattı ne de olsa; birkaç saatlik gönül eğlencesi için hem de. Sigarası biter bitmez, kovalayan varmış gibi bir yenisini daha yakıp dumanı dışarı saldı. Votkası da bitmek üzereydi. Bitirmek istemiyordu, bir yenisinin kaç yıl içinde geleceği malum değildi çünkü. İşin esprisi bir yana, boğazı da bayağı kurumuştu. Bu nedenle dikti kafaya votkayı. Bir yenisini daha isterken, görevlinin Ivan'ı duyup duymadığından bile emin değildi. Hayret vericiydi ki, siparişi aynı hızla önüne konmuştu ve Ivan bunun memnuniyeti ile tebessüm etti. Votkasından bir yudum alıp bıraktı, Radella'ya baktı. Geçen dakikalarla beraber devam eden suskunluk canını sıkmaya başlıyordu. Hoşlanmazdı böyle şeylerden, o daha çok hareketi ve gürültüyü severdi. Hatta bir anlığına çekip gitmeyi bile düşündü. Sonra Radella'nın, onun gözlerine bakan gözlerini gördü ve yerinde kalmaya karar verdi. İşte o an bir şey söylemesi gerektiğini anladı. "Bir randevu esnasında hep susar mısın?" dedi, Slavlara özgü vurgulu bir tonda. Topu Radella'ya atmıştı, konuşacak bir şey bulamıyordu zira. Kadının, klasikleşmiş randevu hadiselerinden hoşlanmadığını anlamıştı, iltifatlardan sonra kendinden bahsettirme ayakları girerdi devreye, sonrasında da zart zurt işte. Ama konu Radella olunca, bunları kullanamayacağı kesinleşmişti. İşte bunun için ne yapacağını ilk etapta bulamamış, onun yerine Radella'nın bulmaya çabalamasını sağlamıştı. Sigarasından son nefesi çekti, kültablasına bastırarak onu söndürdü ve bir süre ciğerlerinden geçmesini bekledikten sonra, Radella'ya doğru üfledi dumanı. Bunu yapmak hoşuna gidiyordu, insanların sigara dumanına maruz kalınca suratlarının ekşimesi komik bir görüntüydü çünkü. Radella'nın diyeceklerini beklerken, çenesinin kenetlemiş olduğu ellerine dayadı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Radella Lathonia

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Radella Lathonia



Mücadele Tarafı : Dünyadaki Ahurai ve Ehrimeni düzeni bozmak, dünyanın da düzenini bozmaktır.

Karanlığın Ortası Empty
MesajKonu: Geri: Karanlığın Ortası   Karanlığın Ortası EmptyC.tesi Şub. 06, 2010 10:28 pm

Klişeler... Sevimsiz kalıplara hapsolmuş jestler, mimikler ve sözler... Neden, neden insanlar bu bilinen şeyleri tekrar tekrar uygulamaktan zevk alırdı? Belki de risk almaktan korkuyorlardı. Bu sanki bir tür sığınak olmuştu, sanki bir yağmurdan kaçıp da saçakların altına saklanmaktan başka neydi ki bu? Genç kadın bunun tam tersini istiyordu oysa. O yağmurun altında sırılsıklam olmayı istiyordu, bir şeylerin hayatında farklı olmasını istiyordu. Giderek çoraklaşan hayatı için bir damla su ararken, güneşin altında kalmıştı sanki. Votkasından son bir yudum daha aldığında, artık votka istemediğini fark etti. En sert içkilerden birini içiyordu ama kendini alkol alıyormuş gibi hissetmiyordu. Lanet olsun! İçkiye de mi bağışıklık kazanıyordu bedeni yoksa? Ceres rahibesi olmasının ardından bir takım mükafatları olmuştu. Bedenen kuvvetlenmiş, kanı herkesten daha hızlı akar olmuş, içinde bambaşka bir enerjinin dolandığını hissediyordu. Lakin pek çok şeye de bağışıklık kazanmıştı, on altı yaşında alıştığı afyonu bırakması bir hafta sürmüştü. Şimdi de sarhoş olamıyordu, ayık kafayla bu adamla ne yapabilirdi ki? Ivan yeni bir votka isterken, kendisine de bir cin tonik istedi. Belki biraz değişim iyi gelirdi. Bu arada sabrı kalmayan Ivan ona bir soru sormuştu. Bu kadar mı sabırsızlandırmıştı onu? Yüzünde ince bir gülümseme belirirken, önüne konan cin tonikten bir yudum aldı. "Aslında Ivan, sessiz değilimdir ama o kadar çok bu işi yaptım ki, artık biraz susmayı tercih ediyorum. İkimiz de birbirimizi tanıyoruz, öyle değil mi?" Yüzündeki gülümseme şuh bir hal almıştı. Neşeli bir şekilde içkisinden bir yudum aldı. Aynı anda suratına dokunan sigara dumanı yüzünden biraz surastı düşse de, karşısındakinin bundan zevk aldığını fark edince ilgiyle genç adama baktı. "Bak, ikimiz de ne istediğini çok iyi biliyoruz. Sence uzatmak o kadar gerekli mi?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Izaac Eitan

GezginGezgin
Izaac Eitan



Mücadele Tarafı : .

Karanlığın Ortası Empty
MesajKonu: Geri: Karanlığın Ortası   Karanlığın Ortası EmptyPaz Şub. 07, 2010 12:11 pm

Ah, demek Ivan'ın ne istediğini biliyordu. Buna şaşırmamıştı Ivan, ne istediğini saklamıyordu da zaten. Her zaman için rahat ve gamsız bir adamdı o, şaşırtıcı olan Radella'nın dediklerini söyleme tarzıydı. Ne demeye getirmişti işi? Uzatmaya gerek yok, hadi biraz iş yapalım mı, yoksa hava alırsın mı demek istiyordu? Ivan'a, ikincisi daha olası görünüyordu öte yandan; fakat kesin bir şey anladığı da söylenemezdi.. Ivan bunu düşünürken votkasından bir yudum daha aldı. Kadının içkisini değiştirmesindeki amacını da anlamamıştı. Bunların neticesinde de, kadının anlaşılması zor biri olduğu sonucuna vardı. Ya da daha sade bir biçimde, dümdüz deliydi. Neyse neydi işte, Ivan'ın üstüne vazife miydi Radella'nın kişilik analizini yapmak? Doğrusunu söylemek gerekirse, öyleydi. Onu çözmezse, ona istediğini de yaptıramazdı. Hoş, çözebilse bile emellerini gerçekleştirebilecek gibi görünmüyordu. Yine de şansını denemeliydi. Kendini ergenlik çağında, heyecanlı bir delikanlı gibi hissetti bir anlığına. Sonra düşüncenin aptallığına gülümseyip votkasını kafasına dikti. Şimdi vermesi gereken cevabı düşünüyordu. Ya kaçamak bir cevap verip, Radella'nın ağzından anlayabileceği şekilde kesin bir laf duyacaktı, ya da etkileyici erkek numarasına soyunacaktı. Etkileyicilik dümenlerinin Radella'ya sökmeyeceğini düşünüyordu ama, denemişti ne de olsa. "Ne istediğimi saklamıyorum ki zaten, aşikâr elbette. Fakat bir diğer önemli husus da şu ki; sen ne istiyorsun?" Kaçamak bir cevapla Radella'nın ağzını aramayı tercih etmişti. Böylesi hem daha kolay, hem daha kesin bir yoldu. Alkolün de etkisiyle ter basmıştı Ivan'ı, bu nedenle kravatını biraz aşağı indirdi ve yeni bir votka daha istedi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Karanlığın Ortası

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

 Similar topics

-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-