Olaylar Mikseri

VI. Sınıf

Olivia sonunda cümlelerini kurabilmişti. Lazern'e zincirlerini kırması gerektiğini söylüyordu ama Lazernia'da bu konuda en ufak bir cesaret sezgisi yoktu. Normalde cesaretli biri olsada bu konuda sessiz kalmayı ve içine kapanık olmayı tercih ediyordu genç cadı. Karşısında ki dostu resmen kabul ettiğini söylemesi için yalvarıyordu fakat Lazernia'nın gözlerin deki mahçup bakış Matthew'ın bir reddediliş daha yaşadığının göstergesiydi. Olivia şimdide Caprice'yi takmıştı Lazern^nin peşine? Lazernia hemen söze atıldı. "Olivia bak o bana teklifi yaptığında ağzımdan sadece hayır kelimesi çıktı. Gerçekten ben böyle olsun istemedim tamam mı? Ayrıca ben zaten Matthewdan umudu kestim. Bu son reddediliş den sonra bir daha bana bakacağını sanmıyorum. Baloya başkasıyla gelecek ve ben de baloda yapacak işlerim olmasa baloya gitmeye korkuyorum. Eminim başka bir cadıyı koluna takmış halde gelecektir. Üç yıl çok iyi dayandı." Bu sözlerin üzerine artık herşey itiraf edilmişti. Lazernin gözlerinden durmaksızın akan yaşlar üzgünlüğünün kesin kanıtıydı.

VII. Sınıf

Öfkesini, sözlere döken Lazern, Olivia'nın tüm umutlarını boşa çıkarmıştı. Elbet ikiside birbirine açılacaktı ki zaten Matthew'in böyle bir sorunu yoktu. Yalnızca Lazern'in inadı işleri zorlaştırıyordu. Yıkılan hayallerle beraber Olivia da susmaya karar verdi. Yüzündeki üzüntüyle beraber öfkesine hakim olamayarak Lazern'in kafasına hızıca vurdu. "Aptalsın Bella, aptal... Kaçırılır mı böyle bir fırsat? Sanki kötü bir şey söylüyorum." Sözlerini bitirdiğinde yanında ona şaşkınca bakan arkadaşı ve damlayan gözyaşları eşlik ediyordu. İçinden acıtmamayı dilerken, dışında öfkeli bir ifade belirmişti. Kırdığı umutları Lazern bir ömür boyu tamir edemeyecek olup Olivia vurduğu yerde bıraktığı acıyı bir ömür unutturamayacaktı. Kalbinde sakladığı aşkı Matthew'e neden açılmıyordu bu kız? Neden...

"Lazern, çok aptalsın.." demekle yetindi bu seferde. Yetinmek belkide işine geliyordu...

VI. Sınıf

Genç cadının gözünden dökülen yaşlar bir kin ile durdu. Kendine olan kızgınlığını dışa vurmamak için uğraşırken Olivia'yı dinliyordu. Olivia her zaman ki gibi haklıydı. Lazêrniã'nın aptal olduğu bir gerçekti fakat bu öyle bir aptallık değildi. Yapması gereken bir şeyi yapamamanın verdiği aptallıktı bu. İnsanı sinirlendiren, dudaklarından dökülmek için yanıp tutuşan ama bir türlü sesli söylenemeyen cümlelerin verdiği kızgınlık ve hüzün. İstenilen heceleri yanlış bir cümlede birleştirip seslendirmenin verdiği acı. Genç cadı artık bunları düşünmek istemiyordu. Tek istediği bu konun kapanması ve başka bir zamana ertelenmesi. İsteğini dile getirirken sesi çok boğuk ve çatallı çıkmıştı. Gözlerinden akan yaşları durdurmuştu. "Yeter! Artık bu konuyu konuşmak istemiyorum!" Sözler dudaklarından bir mermi gibi çıkmıştı. Sert, kızgın ve üzgünlüğün karışımı bu ses karşısında ki dünyalar tatlısı kişiyi susturmaya yetmişti. Lazêrniã kimseyi kırmak ya da üzmek istemiyordu fakat bu konuşma devam ederse çok incinecekti...

VII. Sınıf

Ağzından öfke dolu bir şekilde mermimsi sözler dökülen dostunun bu tavrı yüzünün asılmasına ve umutsuzluğa kapılmasına sebep olmuştu cadının. Başını önüne eğerek, koridorun o devasa zeminini incelemeye başlayarak kendini desenlerde boğulmaya bırakmak istedi fakat olmadı. Aklı hep istediğindeydi yani Matthew'e aşık olduğunu dostuna kabul ettirmekte. Umutlu bakışlar yeri incelerken kaybolan ışıkla beraber kırgınlık çöken kalbini kalkındırmaya çalışan Olivia tekrar başını dostuna yönlendirdi. Derin bir nefes aldı ama söyleyecekleri resmen araladığı ağzından çıkacakken havayla çarpışarak olduğu yerde kalıyordu. Dudaklarını tekrar kilitledi ve bir iç çekişten sonra yüzünden çektiği bakışlarını tekrar zemine yöneltti. Birden bire kendine hakim olamayarak başına yiyeceği darbeyi düşünmeden " Ya ama benim amacım içindeki aşk tomurcuğunu dışarı çıkarmak Lazern, yani kötülüğünü istemiyorum ki. Sen keçiliği kessen nasıl olur?" diyerek ellerini refleks olarak başına kapattı. Şimdi iki dost gözgöze gelmiş ve kahkaha atmaya başlamışlardı. Herkes onların deli olduğunu düşünüyordu. Son günlerde bol bol bu olaylar başına gelen cadı artık kendini kabullenmişti, tutarlı davranışları yoktu.