AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Sessizliğin Senfonisi

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Adelãine Lorrainé Favio

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Adelãine Lorrainé Favio



Mücadele Tarafı : *
Kan Durumu : .

Sessizliğin Senfonisi Empty
MesajKonu: Sessizliğin Senfonisi   Sessizliğin Senfonisi EmptyPtsi Ağus. 10, 2009 3:59 pm

Kişiler: Adelãine Lorraine A'mour, Alexis Jasmin Blanchefleur
Zaman: Öğlen bitimi, akşamın ilk saatleri.
Kurgu: Tesadüf eseri karşılaşan iki dostun, geçmişlerindeki soğuk izlerin ortaya çıkması.


En son Adelãine Lorrainé A'mour tarafından Ptsi Ağus. 10, 2009 4:01 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Adelãine Lorrainé Favio

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Adelãine Lorrainé Favio



Mücadele Tarafı : *
Kan Durumu : .

Sessizliğin Senfonisi Empty
MesajKonu: Geri: Sessizliğin Senfonisi   Sessizliğin Senfonisi EmptyPtsi Ağus. 10, 2009 4:00 pm



İçinde bulunduğu gün, önceki günlerden daha bir soğuk bir havaya sahipti. Sonbaharın gelişini haberdar etmek isteyen rüzgârlar, insanın suratını kırbaçlamaktan geri kalmıyordu. Cıvıltılı yaz günlerini geride bırakmak isteyen ağaçlar bu keskin rüzgârlara yanıtsız kalamıyordu. Esen her rüzgârda dökülen birkaç yaprak ve birbirleriyle çarpışan küçük dallar tam bir huzur bütünlemesi yaratıyordu. Sükûnet dalgası, tüm doğaya akın akın geliyordu. Yoğun ders temposundan, sıkıntılı Hogwarts gündeminden uzaklaşmak isteyen herkes göl kenarına yahut okul bahçesine geliyordu. Doğadaki bu sükûnet, parçalanmış ruhların çığlıklarını susturmakta oldukça yetenekliydi. Durgun ruhların içini huzurla doldurmakla görevlendirilmiş gibi davranmaktan çekinmiyordu tabiat. Ancak buralar gelen öğrenci akınıyla tüm rehabilite yeteneğini kaybediyor ve insanı çıldırtan uğultularla doluyordu akşamüstü. Adelãine de sıkılan ve acıyla kavrulan ruhunu rehabilite etmek için saat kulesini seçmişti. Ders arasında -hemen hemen her gün- buraya adımlarını yöneltiyordu. Kafasındakileri tartabildiği tek Hogwarts mekânı buydu. Göreceli kavramlardan uzaklaşabildiği tek yer.

Kocaman bir saatin eşlik ettiği ve hemen hemen hiç kimsenin uğramadığı bir noktaydı saat kulesi. Yalnızlığın kol gezdiği ve ruhsal çöküntülerin insanı yalnız bıraktığı bir noktaydı burası. Hafif bir siluet izi veren saatin sağ tarafından aşağısı görünüyordu. Sağa sola koşuşturan öğrenciler, kahkahalarıyla çınlatıyordu bahçeyi. Onlardan uzakta durabildiği için bir kez daha şükretti Adelãine. Dışarıdan bakılınca sürekli gülümseyen ve cıvıl cıvıl gibi duran bir yapısı olsa da, içi her daim kan ağlamaktaydı. Zihni boş bulduğu her anda geçmişiyle yüzleştiriyordu onu. Lanet geçmişiyle... Böyle bir ailesi olacağına, doğmamayı hiç var olmamayı tercih ederdi. Keşkelerle doluydu tüm hayatı. Her daim hayatında yara bırakmış keşkelerle.



En son Adelãine Lorrainé Valtier tarafından Ptsi Ekim 26, 2009 8:44 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alexis J. Blanchefleur

GezginGezgin
Alexis J. Blanchefleur



Mücadele Tarafı : Darkshine
Rp Sevgilisi : Yok =(
Kan Durumu : De race
Patronus : Balbasar seni seçtim xP

Sessizliğin Senfonisi Empty
MesajKonu: Geri: Sessizliğin Senfonisi   Sessizliğin Senfonisi EmptyPtsi Ağus. 10, 2009 7:02 pm

Yoğun temponun getirdiği tekdüze hayatta bedenin yıpranması çok doğal geliyordu. Okul dönemi bu dönem daha karmaşıktı. Boş zamanlar olsa bile hep ders çalışmak zorunda kalıyordu. Bina arkadaşlarıyla sohbeti sadece dersler nasıl, gitmeliyim cümleleri arasında mekik dokumaktan başka bir şey olmuyordu. Ayrıca ablasının gözlerinin üstünde olduğunu zannederek Hogwarts'ın fazla bilinmeyen yerlerinde dolaşıyordu. Aslında gizemli yerlerde dolaşmak onun için daha iyi oluyordu. Yalnızlığıyla baş başa kalıp sessizliğin tadını çıkarmak için daha uygun bir zaman bulamazdı.


Ağır adımlarla yöneldiği koridorlarda içini sıkıntı basmıştı. Boş sınıfa gözlerini yönlerdirdi. Ama herkes gelebilirdi oraya ve kim olacağı hiç belli olmazdı. Yine gizemli yerlere gidip oturacak, soğuk rüzgarın esintisine kendini verecekti. Ortak Salon'a geldiğinde odasından profesörün hediye ettiği defteri ve kalemi aldı. Belki bugün iiçindeki şair ruhlu kız ortaya çıkardı. Gözlerini etrafa doğru yönelttiğinde kiminin ders çalıştığını gördü. Yapılmamış aratşrımalar, ödevler Alexis'i tüm ihtişamıyla bekliyor olsa da bugün vaktini derse ayırmayacaktı. Acele etmek istemeyip yavaşça yürüdü sessiz koridorun kenarından. İçinde fırtınalar koparken mutluluk oyunu oynayamazdı. Alexis böyle biriydi işte. Aniden durgunlaşan,ağlayabilen biri. Sessizliğinin içine gömdüğü acılar onu böyle biri yapmıştı. Bazen hiç olmadığı kadar soğuk davranırdı karşısındakine. Üstelik hiçbir sebep olmazdı karşıdaki kişinin düşüncesine göre. Ama saklanan sırlar,açığa çıkmaya lanetlenmiş bir geçmiş bir büyücüyü değiştirmeye yetiyordu.

Saat Kulesi'ne geldiğini farketti. Çoğu kişi buraya gelmezdi. Kimisi saat sesinden rahatsız olurdu. Kimisi ise ruhunu dinlendirmek için gelirdi. Sevgililerin uğrak yeri oluyordu bazen. Ama daha çok duvarlara sinmiş yalnızlığın rüzgar ile örtüştüğü bir yerdi burası. Alexis kendini buraya adayacaktı şimdi. Bir ara aşağıya baktığında gülüşen öğrencilere gördü. Hangileri gerçekten gülüyordu ki? Ağlayanların da olduğu bahçeden uzak kalmak ruhunu dinlendirmek Alexis için çok iyi gelecekti. Biraz daha ilerledikten sonra bir kız gördü. Gryffindor öğrencisiydi. Alımlı bir güzelliği vardı. Onu buraya getirmeye neden neydi acaba? Bunu sormak istedi ama çekindi. Hiç bir şey demeden diz çöküp oturdu. Sakladığı sırlar onu buraya bile hapsediyordu. Eski neşesinden tek bir şey bile kalmaıştı. Lanetli geçmiş kim bilir onu daha nasıl bir kız yapacaktı? Kızlar göz göze geldiğinde onu çeken bir şeyler olduğunu hissetti. Sanki bir ortak noktaları varmış gibi. Bunu konuşmak istedi ama çekingenliğini bırakamayıp susmakla yetindi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/alexis-jasmin-bl
Adelãine Lorrainé Favio

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Adelãine Lorrainé Favio



Mücadele Tarafı : *
Kan Durumu : .

Sessizliğin Senfonisi Empty
MesajKonu: Geri: Sessizliğin Senfonisi   Sessizliğin Senfonisi EmptyÇarş. Ağus. 12, 2009 10:55 am

Hayat her daim acı sillesiyle insanı yıkabiliyordu. Bir yaprak misali o taraftan bu tarafa uçmak pek zor olmamalıydı. Adelã tam da bu şekilde savrulmamak için ayak diremekteydi. Daha doğrusu ayak diremek zorundaydı. Sıradanlaşmamak ve hayatın savurduğu olağan insanlardan biri olmamak için bunu yapmalıydı. Zorlandığı asla inkâr edilemese de başarıya ulaştığı her an geride bıraktığı zorlukları umursamayan bir hâl alabiliyordu. Hırslı olması bu konuda ona yardımcı olsa bile, güçsüz bir tarafı bu yolculukta her defasında yara alıyordu. Dönüşü olmayan yaralar… Asla tedavi ettiremeyeceği bu yaralar bedeninde iz bırakmasa bile, ruhunda öyle geniş ve derin kesikler oluşturuyordu ki, bazı geceler yattığında gözlerinden akan yaşlar sadece acının dinmesi içindi. Merhem olacak hiçbir şey bulamasa bile, karakterindeki o vurdumduymaz taraf ortaya çıktığında gülümseyebiliyordu. Ancak hayatındaki sorunlar yetmezmiş gibi, bu vurdumduymaz tarafı da bir sorun çıkartıyor, her zaman ortaya çıkmıyordu.

Saat kulesine gelen bu kızı tanıyordu Adelã. Konuşmuşluğu fazla olmasa bile, beş dönemdir yuvası olan Hogwarts’ta karşısında duran kızı belki yüzlerce, belki binlerce kez görmüştü. Ancak hiçbir zaman göz göze gelmemiş, turuncuya çalan cübbesi içinde Hufflepuff’un gizemi taşıyan bu kızla konuşmamıştı. Belki yanlış zamanda, yanlış yerde bulunmasından kaynaklanan iletişim kopukları yaşamıştı ancak kızla göz göze geldiği –şu an içerisinde- onunla arasında bir bağ olduğunu anlamakta güçlük çekmemişti. Sanki ikisini bağlayan ortak bir nokta, bir ruhsal bütünlük vardı.


“Yalnızlık güzel şey değil mi? Aşağıdakilerin düşüncelerini bile rahatlıkla okuyabiliyorum”

Sıradan bir tanışma cümlesi kurmak yerine, içinden geçen kelimeleri seslendirmişti Adelã. Hiçbir teminatı olmadan, karşısındaki kıza neden bu kadar çok güvendiğini, neden içindekileri fütursuzca söylediğini bilmiyordu. Zaten anlamak istediği pek söylenemezdi. Gözlerini kızın deniz mavisi gözlerinden alıp, aşağıdakilere yöneltmişti Adelã.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alexis J. Blanchefleur

GezginGezgin
Alexis J. Blanchefleur



Mücadele Tarafı : Darkshine
Rp Sevgilisi : Yok =(
Kan Durumu : De race
Patronus : Balbasar seni seçtim xP

Sessizliğin Senfonisi Empty
MesajKonu: Geri: Sessizliğin Senfonisi   Sessizliğin Senfonisi EmptyÇarş. Ağus. 12, 2009 5:17 pm

“Yalnızlık güzel şey değil mi? Aşağıdakilerin düşüncelerini bile rahatlıkla okuyabiliyorum”
Bu alımlı kızın söyledikleri uzaktan geliyordu. Ruhu onun hissettiği gibi hissetmişti. Gözleri aşağıya baktığında gülüşenlerin yanında olmaktansa bedeninin içinde yalnızlığa hapis olmayı tercih ederdi. Dışarıdan gülücükler atmak kolay olabilirdi ama bunun gerçek olduğuna inandırmak ne kadar kolaydı?

Sahte mutluluk oyunlarına tahammül etmeye niyeti yoktu. Her zaman böyle olacaktı o; yalnızlığını içinde yaşayan bir kız. Gülüşleri acı bir şekilde olsa bile gülmeden yoksun ruhu kendini hep gösterecekti mutlaka. Emin bir gülümsemeyle kıza şöyle dedi;

-Yalnızlığı herkes beceremez bence. Doğuştan yalnız olanlar da vardır. Sahte mutluluk oyunları oynayanları görebiliyorum ben de.

Tuhaf bir rahatlık hissediyordu bu kızın yanında. Pek fazla diyalog kuramadığı birine güvenmezdi genellikle. Hayatın onu şaşırttığı noktalardan biriydi. Belki de yine sınıyordu. Ama bu sefer direnmeyecek kendini rahat bırakacaktı. Kötü olduğuna inanmıyordu bu kızın. Hayır Gryffindor yüzünden değildi bu. Okuldaki kızları binalarına göre yargılamayı sevmezdi ama içindeki his bu kız Alexis'in dostu olacak gibiydi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/alexis-jasmin-bl
Adelãine Lorrainé Favio

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Adelãine Lorrainé Favio



Mücadele Tarafı : *
Kan Durumu : .

Sessizliğin Senfonisi Empty
MesajKonu: Geri: Sessizliğin Senfonisi   Sessizliğin Senfonisi EmptyÇarş. Ağus. 19, 2009 5:05 pm

Soğukluk konusunda kimse Adelã ile boy ölçüşemezdi. Ancak yanına gelen bu kız, nedense soğuk davranmasını engelliyordu. Daha önce sadece birkaç kez görmüştü bu Hufflepuff'luyu. Birkaç ortak derste, büyük salonda ve birkaç koridor gezisinde... Ama hemen hemen hiçbirinde bu denli rahat görememişti kızın içini. Karşısında duran cadının, hogwarts'daki büyük çoğunluktan farklı olduğunu bir çırpıda anlamıştı. Sahte sözcükler yerine, içten gelen birkaç cümleyle karşılık vermesi ise Adelã'nın ilgisini fazlasıyla çekmeyi başarmıştı.

Sahte mutluluk oyunları... Kim oynamıyordu ki bunlardan. Sebepsiz yere hissettiğimiz kırgınlıkları, lanetli geçmişleri ve hayal kırıklığı yaratan bireyleri dışarıdakilere göstermekten herkes kaçınmaktaydı. İçi kan ağlasa bile, dışarıya mutluluk pozları dağıtan yüzlerce kişi vardı. Bu denli bir tavrı adlandıracak bir kelime bulamamıştı Adelã. Bunun adı ikiyüzlülük olamazdı. Çünkü sadece korkulardan kaçmaktan ibaretti bu oyunlar. Düşünceleri, duyguları ve hayalleri özgürce açamamak kesintisiz bir güven probleminden kaynaklanıyor olabilirdi. Tüm bunları düşünmek bile, zihnindeki pek çok konuyu tartmasına neden oluyordu.


"O oyunlara hepimiz muhtaç değil miyiz?"

Cümlesini bitirdikten sonra kafasını yavaşça çevirip, yüzüne bir tebessüm oturttu Adelã. Mavi gözleri olağanca açılmış Hufflepuff'lu cadı bir şeyleri kafasında tartıyor gibiydi. Ona kısa bir süre zaman verdikten sonra sağ elini kaldırıp, yavaşça yanını gösterdi. Yeni tanıştığı birne karşı nazik olması gerektiğini biliyordu. O hâlde, yeni arkadaşının uzakta durmasına gerek yoktu
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Sessizliğin Senfonisi

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-