AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Gelecekten Gelen Belirtiler

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Rosalie Mariélla McAdams

GezginGezgin
Rosalie Mariélla McAdams



Mücadele Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı~~
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Tavşan

Gelecekten Gelen Belirtiler Empty
MesajKonu: Gelecekten Gelen Belirtiler   Gelecekten Gelen Belirtiler EmptyPtsi Tem. 20, 2009 9:33 pm

Kişiler:Adelãine Lorrainé A'mour,Rosalie Mariella McAdams
Zaman: Cumartesi akşamı saat 17:34
Kurgu: Rosalie' in boynuna taktığı kolye ile bir anda kendini Paris de bulması ve oada ilginç bir karşılaşma yaşaması.


En son Rosalie Mariélla McAdams tarafından Ptsi Tem. 20, 2009 9:35 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/rose-gab
Rosalie Mariélla McAdams

GezginGezgin
Rosalie Mariélla McAdams



Mücadele Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı~~
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Tavşan

Gelecekten Gelen Belirtiler Empty
MesajKonu: Geri: Gelecekten Gelen Belirtiler   Gelecekten Gelen Belirtiler EmptyPtsi Tem. 20, 2009 9:34 pm



Sarı saçlarını tarağının yardımıyla özenle tararken gözünün ucuna aynasının önündeki değişik kolye ilişmişti. İpeksi saçlarını taramayı bırakıp, yavaş adımlar ile kolyenin yanına ilerledi. O da neydi öyle? Zincirden oluşmuş ortasında beyaz bir parlak taşı bulunan sıradan ama etkileyici bir kolyeydi. Değişik hiçbir özelliği yoktu. Ne abartılı bir görünümü vardı nede takılmayacak kadar çirkindi. O anda kolyeye odaklanmış mavi gözleri bir anda pencereden giren güneş ışınlarının da yardımı ile birlikte parıldamıştı. Sanki bir ses ona kolyeyi boynuna takmasını emrediyordu. Rosalie her ne kadar bu sese uymak istemese de , kendisini yöneten o gizemli avrlığa engel olamayıp, kolyeyi narin elleri ile boynuna taktı. O sırada *pat* sesiyle ortadan kaybolmuş, kendini Paris de bulmuştu. Bu nasıl olabilirdi ki? Kesinlikle bu kolyede bir gizem vardı ama… Neydi şimdi bu durup dururken? Paris de ne yapabilirdi ki? Yer bilmez, yurt bilmez. Nasıl bakardı başının çaresine* Daha doğrusu geri nasıl dönecekti? Kafasında o kadar çok soru işareti belirmişti ki bunlardan bir tanesine bile cevap bulamıyordu neredeyse. O anki şaşkınlığıyla sağ elini alnına doğru şaplatarak , “ Aman tanrım neler oluyor? “ demek oldu. Yüzündeki ifade onun ne kadar korkmuş olduğunu gösteriyordu zaten. Yanından geçip giden insanlar; Rosalie’ i umursamıyordu bile. Kimisi kızın omzuna çarpıp gidiyor, kimisi de sanki yüzüne tükürecekmiş gibi bakıyordu. Çaresiz düşünceleriyle donakalmışken , üstünde ne olduğuna baktı. Ya pijamasıyla geldiyse buraya? Belki de insanlar bu yüzden dik dik bakıyordu … Hemen gözlerini üstündekilere doğru odakladı. Yere kadar inen uzun bir beyaz elbise vardı üstünde. Ayaklarında ise elbisesini muntazam bir şekilde tamamlayan sandaletleri bulunuyordu. O anda her ne olursa olsun içinin en azından bir damlacıkta olsa rahatladığını hisseden Rosalie , neden buraya getirildiğini hala anlamış değildi. Paris sokaklarında ağır adımlar ile yürürken tek umudu ; odasında saçını tararken duyduğu sesin tekrar bir şeyler fısıldamasıydı. Nafileydi. Çünkü ne bir ses fısıldıyordu, nede kolyede bir kıpırtı vardı. Ağır adımlar ile ilerlemeye devam ederken o anda sadece kendisinin duyduğu bir ses ile irkildi. “ Pişt, buraya gir… “ Korkudan donakalmıştı adeta. Ne yani bir bara mı girecekti? Saçma sapan bir bardı işte. Hatta içi gereksiz muggle ile doluşmuş bir bar… Rosalie’ in ne işine yarayabilirdi ki? Tüm korkuları, tüm düşüncelerine rağmen bir kez daha kendi beyninde duyduğu sese güvenerek bara doğru ilerledi. Giriş’ in önünde bir adet koruma bulunuyordu. Yoksa bu da Rosalie’ in gördüğü bir hayal ürünü müydü? Giriş’ e varana kadar aklından o kadar çok şey geçirmişti ki zavallı kız… Koruma ise Rosalie’ in geldiğini görür görmez gülümseyerek elleri ile içeriye girmesini işaret etti. Tüm bu olanlar sanki önceden planlanmış gibiydi. Ne tür bir büyüydü bu böyle de her şeyi yönetebiliyordu. Yüzündeki şaşkınlık ifadesi bir an olsa kaybolmayan Rosalie yutkunarak, çekingen bir tavırla içeri adımını attı. Kimsecikler yoktu. Sanki bar, bu gece için Rosalie’ e özel olarak ayırtılmış gibiydi. Bir tek bile ses duyulmuyordu. Bomboştu… Tıpkı yeni açılmış bir sayfa gibi tertemiz ve boştu. Ürkek bakışlar ile etrafı süzerken arkasından gelen ses ile irkildi. O anki refleks ile arkasını döndüğünde ne görsün? Bu Hogwarts dan arkadaşı Adalaine’ in ta kendisiydi. Bu işte kesinlikle bir şey vardı. İkisinin de burada olması bir tesadüften ibaret olamazdı herhalde? Anlamsız ve donuk bakışlar ile kızı süzerken kurumuş ağzından çıkan sözler bu olmuştu. “ Sen… Biz, neredeyiz böyle?

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/rose-gab
Adelãine Lorrainé Favio

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Adelãine Lorrainé Favio



Mücadele Tarafı : *
Kan Durumu : .

Gelecekten Gelen Belirtiler Empty
MesajKonu: Geri: Gelecekten Gelen Belirtiler   Gelecekten Gelen Belirtiler EmptyPtsi Tem. 20, 2009 11:07 pm

Mücadele edebilmek. Hayat, attığı her adımda Adelãn'ın suratını kırbaçlayip, onu mutluluktan ırak tutmaya çalışıyordu. Her seferinde ayağa kalkmayı başarsa bile, benliği yorgun düşmüştü. Kırbaç darbeleri, önceleri onu pek etkilemese de, zamanla canını yakmaya başlamıştı. Hem de ne can yakma! Bedeni şiddetle kasılıyor, kilitleniyor ve birden kalbi hızlıca atıp, kanını mucizevi bir biçimde bedeninde dolaştırıyordu. Bu kasılmaların sonunda ise kalbi yeniden yavaşlayıp, olağan akışına dönüyordu. Bu dur-kalk işlemleri yorgun düşürmüştü Adelã'yı. Hem de çok yorgun...

Hogwarts'da bir dönem daha sona ermişti ve herkes gibi Adelã'da ailesinin yanına dönmüştü. Sıradan geçen bir günün ardından odasına ilerliyordu. Koyu kırmızı ve gümüş renklerinin hakim olduğu oda da içeri girince dikkati öncelikle kocaman bir ayna çekiyordu. Bu aynanın karşısında büyükçe bir yatak ve yatağının iki ucunda komidinler vardı. Duvarlarda ise birkaç Quidditch oyuncusunun hareketli posterleri vardı. Kimi oyuncular sayı atıyor, kimileri ise kocaman gülücükler saçıyordu. Posterlerin çaprazında sihir kitaplarının sıralandığı bir kitaplık vardı. Tekdüze bir dizayna sahip olan bu odada içeri girer girmez Adelã'nın dikkatini, yatağının sağ komidininde bulunan bir kolye çekti. Bu kolyeyi daha önce görmediğine emindi. Zincirlerle bağlanmış ve bayaz bir taşla bezenmiş kolye, insanın ilgisini ilk başta çekmese de, Adelã'nın içinde bir merak duygusu oluşmuştu.


"Anne! Odamdaki kolye senin mi?"

Alt katta salonda bulunduğunu düşüdüğü annesine bağırırken, açık camdan esen rüzgar ürpermesine neden olmuştu. Annesinden gelecek olan cevabı bekleyemeden, istem dışı bir hareketle kolyeyi boğazına taktı. Gözleri kapanırken geride tek bir ses duydu *Pat!*

Çevresinde duyduğu aşina kelimelerden Paris'de olduğunun farkına vardı Adelã. Fransızca sözcükler, çevresindeki insanların ağzından kayarak çıkıyordu adeta. Önünde durduğu köhne yapıyı fark etti. İçeri girmek istemese de, ayakları ona ihanet edip yapıya doğru ilerliyordu. Kapıdaki tabeladan anlaşıldığı kadarıyla burası bir bardı. Şaşkınlık ifadesi yüzünü iyice sarmıştı. Dudakları aranlanmış ve gözleri merakla açılmıştı. Kalabalık olması gerken yer bomboştu ve bu şaşırtıcıydı. Sanki önceden planlanmıştı. Yalnız kaldığını düşünürken kulaklarında tanıdık bir ses yankılandı. Kafasını yukarı doğru kaldırdığında masmavi bir çift gözle karşılaştı Adelã. Karşısındaki Rosalie'den başkası değildi. Kısa bir afallamanın ardından arkadaşının sorusuna yanıt vermek istedi. Fakat zihninde olanları toparlamıyordu. Sadece bir tahmini vardı ve kurabildiği kısa cümleyle Rosalie'yi aydınlatmaya çalışacaktı. Zorlukla bir cümle kurdu.


"Ben.. Ben, Paris'te olduğumuza eminim ama buraya nasıl geldiğimi bilmiyorum."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Rosalie Mariélla McAdams

GezginGezgin
Rosalie Mariélla McAdams



Mücadele Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı~~
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Tavşan

Gelecekten Gelen Belirtiler Empty
MesajKonu: Geri: Gelecekten Gelen Belirtiler   Gelecekten Gelen Belirtiler EmptyPtsi Tem. 20, 2009 11:29 pm



Şuan içinde bulunduğu durum onun için hem korkutucu hem de olağan dışı bir hal almıştı. Yanlışlıkla cisimlendim dese, Rosalie’ in daha cisimlenme ehliyeti bile yoktu ki. Yoksa, o taktığı kolye sihirli miydi? Yani onu buraya getiren küçük bir zincir parçası mıydı? Karmakarışık düşünceleri ile baş başa kalmışken karşısında duran arkadaşına bir cevap vermesi gerektiğini hatırladı ve şaşkın bir ifade ile konuştu. “ Bilmiyorum ama bu akşam odamdaydım ve bir kolye buldum onu taktığım anda kendimi burada buldum galiba. “ Konuşurken bile kendi söylediği kelimelere inanmıyordu. Daha doğrusu anlam veremiyordu. Çaresiz bir durumdaydılar ikisi de. Bir an durup, akşam yaptıklarını tekrar gözlerinin önünden geçirmeye çalıştı. Evet, her şey o kolye ile başlamıştı. Belki de saçmalıyordu bu yüzden aynı düşünceleri bir film şeridi gibi tekrar tekrar gözlerinin önünden geçirmişti; sırf emin olmak için. Ama ne yaparsa yapsın hep aynı sonuç çıkıyordu. Kolye… Basit bir kolye onu nasıl koskoca Paris’ e getirebilirdi ki? Herhalde teknoloji bayağı bir gelişmişti. Artık tren veya uçak yolculuklarına ihtiyaç kalmamıştı anlaşılan yada; Rosalie iyice saçmalamaya başlamıştı. Akşam odasındaki o sımsıcak teni gitmiş , yerini buz gibi soğuk bir ten kaplamıştı. Korkudan olsa gerekti tüm bunlar. “ Yani aklım almıyor, neden biz buradayız? “ dedi kendi kendine konuşarak. Bir yandan da göz ucuyla Adelaine’ e bakıyordu; sanki ondan bir cevap bekliyormuş gibi. Bunun bir açıklaması olmalıydı. Daha ne kadar burada bostan korkuluğu gibi bekleyeceklerdi ki? Bir an önce şu beyninde yankılanan ses harekete geçip yeni bir açıklama yapması için dua etmeye bile başlamıştı içinden. Umut yok gibiydi anlaşılan. İkisi de sadece öylece durmuş birbirlerine bakmaktan başka bir şey yapmıyorlardı. Adeta donakalmış vücudunu hareket ettirmekte bile zorlanmaya başlamıştı Rosalie. Tam umudunu yitirmiş boş bir sandalyeye oturmuşken bir anda tekrardan o ses yankılandı. Bu sesi ikisi de duyabiliyordu. “ Beni dinleyin, size izleteceklerime dikkatli bakmanızı istiyorum. “ Bu emir üzerine ikisi de birbirlerine şaşkınlıkla bakarken o anda üç boyutlu bir film gibi her şey gözlerinin önünde sergilenmişti. Neydi bu böyle? Rosalie bakışlarını daha da yoğunlaştırarak olanları çözmeye çalıştı. Yasak Ormandı burası. Evet, evet… Burayı nerede görse tanırdı hemen! Az macera yaşamamıştı bu gizemli bölgede zaten. Gözlerinin önünden tıpatıp kendisine benzeyen bir kız geçmişti. Yasak Orman da koşturuyordu. Yaralanmış birinci sınıf öğrenciler vardı. Rosalie onları kurtarmak için kendisini feda ediyordu sanki. Olanlar karşısında şaşkına dönen Rosalie bu görüntünün ne ifade etmek istediğini çözememişti hala. Bu bir çeşit şaka mıydı yoksa? Şimdi de onu diğer yaralı çocuklar ile beraber hastane kanadına kaldırıyorlardı ve güm. Bir anda tüm sahne yok oldu. “ Benim gördüklerimi sende gördün mü? “ dedi donuk bir ifade ile. Sudan çıkmış balık gibi şaşkın hissediyordu kendini şuan. Kelimeler ağzında düğümlenmişti, konuşmakta zorlanıyordu. Kesinlikle bu bir şaka olmalıydı.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/rose-gab
Adelãine Lorrainé Favio

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Adelãine Lorrainé Favio



Mücadele Tarafı : *
Kan Durumu : .

Gelecekten Gelen Belirtiler Empty
MesajKonu: Geri: Gelecekten Gelen Belirtiler   Gelecekten Gelen Belirtiler EmptySalı Tem. 21, 2009 11:51 am

Odaklanmak... Zihinin tüm isteklerini bir tek noktada toplayabilmek güç işti doğrusu. Adelã'da bir olaya odaklanırken çoğu kez zorluk çekiyordu. İçinde bulunduğu bu anda odaklanma konusunda zorluk çektiği zamanlardan biriydi. Attığı her adımda, esen her rüzgarda, işittiği her seste ve dokunduğu her nesnede kafasında binlerce soru yankılanıyordu. Nedenler, niçinler, nasıllar kafasında cirit atıyordu. Yaşadığı şaşkınlık duygusu, geçen zamanın etkisiyle azalacağına kat be kat artıyordu. Gözlerini hızlıca kapatıp açıyor, tüm bunların bir rüya olabileceğini düşünüyordu. Yemyeşil gözlerini sıkıca kapattı Adelã. Birkaç saniye boyunca tek hissettiği, hafif bir rüzgâr ve kirpiklerinin tenine batışıydı. Gözlerini açtığında, yaşadıklarının bir rüya olmadığını anladı. Ne olaydı ama! İnsanın kafayı yemesine neden bile olabilirdi. Odasından, Paris'in bu köhne barına nasıl gemişti? Cisimlenmiş olamazdı. Uç uç tozu kullanmadığı da kesindi. Zihninde beliren son şey şu an boynunda duran kolyeyi taktığı ve ardından barın önünde olduğuydu. Sanki bu bir oyundu. Hayatın tesadüflerle dolu olduğu yadsınamaz bir gerçekti. Lâkin bu kadar tesadüf, kaderin cilvesi olamazdı. Küçücük bir kolye onu buraya kadar getirebilir miydi? Saçmalama kızım, daha neler... Kendini bu şekilli bir düşünceden uzak tutmaya çalışırken, Rosalie'nin kurduğu cümle soğuk bir duş etkisi yaratmıştı Adelã'nın zihninde. Kolyeden bahsetmişti arkadaşı. Tıpkı kendisinde olduğu gibi. Gözleri, Rosalie'nin boynuna kayınca bir çığlık koyuvermek istedi Adelã. Karşısındaki cadının boğazındaki kolye, kendi boğazındakiyle tıpatıp aynıydı.

"Kolye mi? Boynumda duranla aynı değil mi bu? Merlin'in sakalı. Tüm bunlar şaka olmalı. Ben neden buradayız bilmiyorum ve işin aslı ürküyorum."

Ürkmek. Hayatta korktuğu hiçbir şeyin olmadığını düşünürdü Adelã. Ne de olsa o cesaretiyle ünlü bir binanın öğrencisiydi. Şu an yaşadıkları, başından geçenler onun içindeki tüm cesaret duygusunu sökmüştü. Kendini çırılçıplak hissediyordu. Ürkek olan bu hâline pek alışkın değildi. Kendini savunmasız ve aciz hissediyordu. Olanlara mantıklı bir cevap aramaya çalışsa da, bir cevap bulamıyordu. Zihnindeki yanıtsız bu sorular, onu çıldırtacak gibiydi. Birkaç adım attı ve Rosalie'nin tam karşısına oturdu. Tek umudu, içeriye birilerinin girip, bu garipliklerin sona erdirmesiydi. Ancak bunun tam aksi olmuştu. Kulaklarına doğru gelen bu ses irkilmesine neden olmuştu. Bu ses Rosalie’ye ait değildi. Daha kalınca bir sesti. Gelen sesin ardından cevap vermeye fırsat bulamadan, gözlerinin önünden çeşitli sahneler geçmeye başladı. Yeşillik bir alandı bu. Cüsseli ağaçların, yeşil çimlerin olduğu bir yerdi burası. Yasak Orman’dan başka bir yer değildi gördükleri. Az ileride kırmızı cübbesi ve uzun kahverengi saçlarıyla kendini gördü Adelã. Koşuşturanlar arasındaydı ve anlaşıldığı kadarıyla yaralanmıştı. Ortalık cehenneme dönmüştü sanki. Birden kendini tekrar barın içinde buldu Adelã. Şaşkınlık duygusu artmış, afallamıştı. Rosalie’nin sorusu duyduğunda ise resmen donakalmıştı. Demek arkadaşı da olanları görmüştü.

“Gördüm Rosalie ve gördüklerim korkunç bir tabloydu.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Rosalie Mariélla McAdams

GezginGezgin
Rosalie Mariélla McAdams



Mücadele Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı~~
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Tavşan

Gelecekten Gelen Belirtiler Empty
MesajKonu: Geri: Gelecekten Gelen Belirtiler   Gelecekten Gelen Belirtiler EmptySalı Tem. 21, 2009 6:03 pm



İçinden sürekli şaka olmalı diye geçirirken , hala olanlara anlam verememişti doğrusu. “ Tatlım bu bence bize profesyonelce hazırlanmış bir şaka . “ dedi inandırıcı olmaya çalışarak. Halbuki sadece kendilerini kandırmakla uğraşıyorlardı. Böyle bir söze inanması mümkün olamazdı. Ayrıca artık böyle şakaları hazırlamak mümkündü, belki de biri onları korkutmaya çalışmıştı.Şimdi düşünülmesi gereken bir şey daha vardı. O da Paris den evlerine nasıl dönecekleri idi. Bu planı hazırlayıp, seçilmiş kişi gibi onları seçen kişi herhalde geri dönüş planını da yapmıştır diye kendini avutuyordu. Rosalie nasıl seçilmiş kişi olabilirdi ki? Yani bütün bu olanları neden ona gösterme gereği duymuştu ki? Rosalie ne anlardı böyle şeylerden… Peki neden iki kişi seçmişti ? Bu işi sadece Adelaine ile Rosalie mi bilmeliydi yani? Gözünün önünü kapatan bir tutam saçı eliyle kavrayarak kulağının arkasına sıkıştırdı ve donuk ifadesini koruyarak konuştu. “ Kafayı yemek üzereyim, neden biz of, seçilmiş kişiyi miyiz yani? İyi de bizim ne yeteneğimiz var ki ? Ayrıca bu olanlar ne anlama geliyor. Yoo, hayır iyice saçmaladım tüm bunlara inanıyor olamam hepsi bir şaka sadece. “ Korku dolu saçma düşünceleri ile baş başa kalmış, bar salonunda dönüp duruyordu. Çaresizce düşünürken yine o gizemli ses yankılanmıştı. “ Evet, olanlara inanmaya bilirsiniz sadece sizi uyarmak istemiştim. Geri dönmek için kolyeyi çıkarıp bir daha takmanız yeterli olacaktır. “ Rosalie o sırada yankılanan sesin şokunu üstünden atlatamayıp Adelaine’ e şaşkınca baktı. Buna inansalar mıydı acaba? Ya bu seferde kendilerini Mısır da bulurlarsa… Buna gerçekten hiç şaşmazdı Rosalie. Yani böyle sinsi bir plan hazırlayan kişi, kesinlikle devamını da getirmiştir diye düşünüyordu. İlk başta kolyeyi çıkarmakta ürkmüştü açıkçası. Bunu sözcükleri ile de yansıttı. “ Ya bu sefer kendimizi başka ülkede bulursak , korkuyorum açıkçası. “ dedi kısık bir ses tonu ile. Sonra yaşadıkları olayı derinine inerek düşündüğünde gerçekten de ne kadar komik bir durumda olduklarını anlayıp kıkırdamaya başladı. Tatilde bile Hogwarts sırları onun peşini bırakmayacaktı anlaşılan. Rosalie onlardan kaçtıkça, gizemler peşinden geliyordu sanki.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/rose-gab
Adelãine Lorrainé Favio

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Adelãine Lorrainé Favio



Mücadele Tarafı : *
Kan Durumu : .

Gelecekten Gelen Belirtiler Empty
MesajKonu: Geri: Gelecekten Gelen Belirtiler   Gelecekten Gelen Belirtiler EmptySalı Tem. 21, 2009 8:26 pm

Yasak Orman'da gördükleri korkutmuştu Adelã'yı. Çünkü orası, tam anlamıyla cehennem yerine dönmüştü. Koşuşturanlar, kaçanlar, bağıranlar, gözlerinden yaşlar akanlar ve diğerleri.. Tüm bunlar içerisinde asası elinde, yüzünün sağ tarafında hafif bir kan tabakası olduğunu görmüştü. Sanki bir nesneye karşı savaşmaya çalışıyordu. Gördüklerinin etkisinde bir hâyli kalmış olsa da, bunların saçma bir şaka olduğunu düşünüyordu. Başka ne olabilirdi ki! Gelecekten gelen bir belirti mi? Bu düşünce kafasından geçince saçma bir gülümseme belirdi yüzünde. Geleceği görme yeteneği olsa yada usta bir kehanetçi olsa belki ürperirdi. Ancak o daha beşinci sınıf öğrencisiydi. Gördükleri kusursuzca işlenmiş bir şakanın, ufak bir ayrıntısı gibiydi. Rosalie'in onu cesaretlendirecek düşünceleri de peş peşe gelince içi rahatlamıştı Adelã'nın. Kim bilebilir belki de o yalnızca böyle olmasını diliyordu.

"Bence de canım, bunlar saçma bir şakadan ibaret. Biz kehanet ustaları değiliz ki(!) , geleceği görelim."

İnanmak istediklerini söylemişti. İnancın, hayattaki pek çok kavramdan öte olduğunu biliyordu. Bu yüzden inanıcını bu yöne adapte etmişti. Kulaklarına ulaşan ses onu gene rahatsız etmişti. Kolyeyi tekrar çıkarıp takmak... Bundan pek emin değildi Adelã. Evinden bir anda Paris'e gelmişti. Kolye belki de onu başka bir yere gönderecekti. Bir an için o *lanet* kolyeyi hiç takmamış olmayı diledi. Şu an odasında, monoton yaşamına dönmeyi dilemekten başka bir işlem yaptığı yoktu. Peki ya gizemli sesi dinlemeli miydi? Daha ne kadar zarar görebilirdi ki! En fazla, başka bir yere giderdi. İçindeki cesaret duygularının kabardığını hissetti. O, cesaretiyle nam salmış bir binanın öğrencisiydi. Boğazındaki kolyeyi nazikçe çıkarttı ve kararlı bakışlarla Rosalie'ye döndü.

"Bunu yapmalıyız.. Başka şansımız olduğunu sanmıyorum. "

Arkadaşına sıkıca sarıldı Adelã. Onu cesaretlendirmek isteyen bir hâli vardı. Sağ elindeki kolyeyi aldı ve ona dikkatlice baktı. Yavaşça boynuna taktı kolyeyi. Zincirleri birbirine bağladığında tıpkı evinde olduğu gibi bir ses yansıdı kapanan gözlerinin ardından. *Pat!* Gözlerini açtığında odasında olduğunu fark etti Adelã. Geride kalan arkadaşını merak etmiyor değildi, odasında oturduğunda. Ona bir baykuş yollamayı aklının bir köşesine yazıp, yaşadıklarının verdiği yorgunlukla, yatağına uzandı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Rosalie Mariélla McAdams

GezginGezgin
Rosalie Mariélla McAdams



Mücadele Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı~~
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Tavşan

Gelecekten Gelen Belirtiler Empty
MesajKonu: Geri: Gelecekten Gelen Belirtiler   Gelecekten Gelen Belirtiler EmptySalı Tem. 21, 2009 8:51 pm



Adelaine’ in cesaretli yapısından hoşlanmıştı doğrusu. Gerçi bir Gyrffindor öğrencisinden de bu beklenirdi. Kız büyük bir cesaret gösterisi sergileyerek koynunda ki kolyeyi çıkartıp bunu yapmak zorunda olduğunu belirtti ; ve belki de –nereye gideceğini- hiç düşünmeden o sersem kolyeyi boynuna doladı. *Pat* sesiyle birlikte yok olmuştu kız. Ardında bıraktığı tek şey ise yerden kalkan toz parçalarıydı. Acaba evine sağ salim gidebilmiş miydi? Yani neredeydi şuan? Başka bir ülkede mi yoksa sıcacık odasında mı? Bu iki seçenek arasında çok fazla süre düşündü. Rosalie onun kadar cesur bir kız değildi, zaten hiçbir zaman da öyle cesur biri olamayacaktı. O korkağın tekiydi! Kendisine bu –korkak- yakıştırmasını yapmak hiç hoşuna gitmese de söyleyecek başka kelime bulamıyordu ne yazık ki. Adaline kolye takıp yok olmuştu. Şimdi konuşup yakınacağı kimse de kalmamıştı şu koca salonda. O anda rüzgarın esmesiyle açılan pencere , içeriye soğuk havanın doluşmasına sebep olmuştu. Soğuğun vücuduna temas etmesiyle irkilen elleri hemen ısıtmak amacıyla omuzlarına sarıldı. Kimsenin onu görmemesi için koşup bir hışımla pencereyi kapattı. Başına başka bir olay gelmesini istemiyordu açıkçası. Zaten yeteri kadar dertliydi. Birde gazetelerde boy boy toz olup kaybolan kız olarak anılmak ne kendisinin nede Sihir Bakanlığı’ ın hoşuna giderdi. İşini sıkıya almak için salonun en karanlık bölgesine geçti. Böylece onu kimse göremezdi. Aslında bu biraz kötü olabilirdi . Yani başka bir ülkeye giderse ; hiç kimseye görülmeden kaybolmak kötü olurdu. Yine saçmalamaya başlamıştı Rosalie. Aklındaki bu karmaşık düşüncelerden sıyrılmak için ; sadece Marcus’ u düşündü bir an. Evet, bu tüm kara düşüncelerin dağılmasına bir etken olmuştu. Derin bir nefes aldı ve kolyeyi boynundan çıkardı. Gözlerini tavana doğru dikti ve yalvaran bir ses tonu ile, “ Yüce Merlin , beni koru. “ dedi. Daha sonra yutkunarak kolyeyi boynuna oladı. Tek yapması gereken iki zinciri birleştirmekti. Korkuyordu… Bu korkunun daha fazla ilerleyip onu yine kara düşüncelerin arasında boğmadan zincirleri birleştirdi ve *pat*. Odasındaydı. Sıcacık, bıraktığı gibi. İlk işi ellerini boynuna götürüp yoklamak olmuştu. Kolye yoktu… Boynunda değildi artık. İşte şimdi içi rahatlamıştı. Bir anda bugün tüm yaşadığı ilginç olayları gidip annesine anlatmak gelse de içinde, yapmadı. Çünkü annesinin dırdırını çekecek ne hali kalmıştı ne de dermanı. En iyisi yatağı ile bütünleşip , sabaha kadar uyumaktı. Üstündeki beyaz elbisesini çıkartıp pijamalarını giydikten sonra yatağına doğru zıpladı. Acaba kimse onun yokluğunu fark etmemiş miydi ki? Mavi gözleri o anda baş ucundaki saate ilişti. O da ne? Yani o kadar Paris’ e gidip gelmişti… Fakat; nedense saat hiç ilerlememişti. Aklı o kadar karışmıştı ki, artık düşüncelerinden ve bugün yaşadıklarının gerçek olup olmadığından şüphe etmeye başlamıştı. Kendi kendine mırıldandı . “ Uyku vakti. “ Mavi gözlerini usulca yumdu ve o an ile birlikte uykuya daldı.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/rose-gab
 

Gelecekten Gelen Belirtiler

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

 Similar topics

-
» -Belirtiler-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-