Kasa

Gezgin

Mely gözlerine bakamayan müşterisinin cevabını beklerken işler çığrından çıkmaya çoktan başlamıştı. Gözü sabah masanın üzerine koyduğu mektuplara takılmıştı. İşte o anda terlemeye başlamıştı. Mektubun üzerinde göndren "Mr. Miller" yazıyordu. Bu isimin ona ne ifade ettiğini sorsalar heralde hayatımı ifade ediyor derdi. O adam Eva'nın duygusal olan herşeyini kenara bırakmasını sağlayabilirdi. Ve en önemlisi ölüm yiyenliği ve lady'liği bırakmaya karar verdiğini açıkladığı bu zamanda gelmesi artık oyun masasının kurulduğunu açıklıyordu. Kimbilir belki Mr. Miller zarları atmaya başlamıştı. Birden eline birşeyin deydiğini hissetti ve daldığı düşüncelerden sıyrılıp bakışlarını eline çevirdi. Gözlerini sinirle kapattı ve derin bir nefes aldı hiddetle elini çekip doğruldu. Belki de Jaconde'nin hatırı için bu konuyu uzatmamalıydı. Ama bir tepki koymak zorundaydı ve bunu Eva da istiyordu. Jaconde Eva için çok değerliydi. Matthew eğer bu davranışı Mely'e gösterme cesaretinde bulunuyorsa. Nefret saçan bakışlarını onun üzerine dikti ve mesafeli konuşmayı sürdürerek ;

-"Siz ne yaptığınızı sanıyosunuz! Ve en önemlisi siz kendinizi ne sanıyosunuz.Başka birine kız arkadaşınız varken , Jaconde benim en yakın arkadaşım olsun olmasın böyle davranabilme cesareti nerden geliyor.. Burdan gülümseyerek çıkarsanız Jaconde'nin hatırı içindir. Süpürgenizi alın ve bir daha bu dükkana Jaconde'nin erkek arkadaşı olarak gelecekseniz gelin.. Gelmeyecekseniz.. Buna kimse üzülmez inanın!.."

dedi ve sinirle masanın üzerinden gelecek postasını alıp koltuğuna tekrar oturdu. Sıkmaktan buruşmuş gelecek postasını kaldırıp sinirle ters giden hayatını düşünmeye başladı. Sevmediği herşey üst üste gelmişti ve onu en deli edebilecek şey biraz önce gerçekleşmişti. Jaconde bilse ne kadar kırılırdı.. Ama şimdilik ona birşey çaktırmamaya kararlıydı..

Gezgin

Bu tepki geldikten sonra Matt gülümsedi başını eğerek.Yapmıştı,terslense de,üzülse de bunu yapmıştı..

"Üzgünüm..Sadece,ölmeden önce sevdiğim kadının elini tutmak istedim.."

Arkasını dönüp çıktı dükkandan.Aaron'dan sonra yaşaması mümkün değildi.Savaşta şans eseri ölmezse,ölmenin bir yolunu bulurdu.

Gezgin

Silvia sessizce dükkana girdi. İçerdeki süpürgelere göz atarken zaten ne alacağını biliyordu. Ama yine de inceliyordu. Yukarılarda gördüğü Ateşoku onu alıp götürmüştü adeta... Bir an için onun üstünde olduğunu hayal etti. Çok güzel bir duygu olmalıydı. Daha önce bir Ateşoku'na binmemişti ama elbette ki süpürgeye binmişti. Fakat herkes Ateşoku'nun bir başka olduğunu söylüyordu. Neyse ki okula başlarken annesi Ateşoku almasına izin vermişti. Gerçi izin vermese bile alırdı. Ne de olsa kendi parasıydı...

Kadına dönüp "Ateşoku..." dedi ve devam etti. "Bir de uçuş takımı."

Fiyatlarına baktığında toplam 250 galleon tuttuğunu gördü. Kesesinden parayı çıkarıp kasaya bıraktı.

"Bir de paketler misiniz, lütfen?" dedi Silvia kendinden beklenmeyecek bir kibarlıkla. Kadın bir süre paketleme işiyle uğraştı. Silvia durup anlamsızca kadının paketleyişini izliyordu. Hazır olduğunda süpürgeyi ve uçuş takımını Silvia'ya doğru uzattı. Elindeki baykuş kafesiyle onları birlikte taşımak zor oluyordu ama zaten birazdan annesiyle buluşacaklardı. Bir kısmını ona yığabilirdi. Yine dükkan, alışkanlığı olduğu üzere, hiçbir şey demeden çıktı.

Gezgin

john dükkandan içeriye girdi .etrafına iyice bakındı girdiği ortamları her zaman dikkatli bir şekilde incelerdi kasaya doğru hızlı adamlarla ilerlemeye başladı kasanın önünde durdu ve normal bir sesle

bir tane ateş oku alabilirmiym dedi ve bir yandanda parayı çıkarmakla meşkuldu şimdilik iyi bir süpürge yeterdiye düşünmüştü.

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.

Chuck dükkana girdi.İşini çabucak halletmek istiyordu.Çünkü zaten alıcaklarına karar vermişti.

Hemen kasaya yanaştı."Bir ateş oku ve bir uçuş takımı almak istiyorum."dedi.

Dükkanın sahibi hemen Chuck'ın söylediği malzemeleri paket yaptı.

Cebinden 250 galeon çıkartıp tezgahın üzerine bıraktı ve malzemelerini alıp dükkandan anne ve babasının yanına fırladı.

VII. Sınıf

Ophélia yavaş adımlarla dükkana girdi. İçerisi dışarıya oranla serindi. Etrafına göz attığında fazla kalabalık olmadığını farketti Ophélia. Ne alacağına çoktan karar vermişti. Süpürgeleri inceledi ve daha sonra kasaya giderek

_' Ateşoku ve Uçuş takımı alacağım!'

dedi ve cebinden 25o gellon çıkararak kadına uzattı. Kadın parayı aldı ve eşyaları paketlemeye başladı. Ophélia her zaman bir ateşoku'nun olmasını istemişti ve sonunda gerçekleşiyordu. Quidditch Ophélia için çok önemliydi ve en iyisini almak istemişti. Kadın malzemeleri paketledikten sonra Ophélia malzemeleri aldı ve kadına yalancı bir gülümseme atarak

_'Zahmet oldu mersi!'

dedi Fransızlar gibi. Gülmemek için kendini zor tutuyordu. Ophélia'nın çok hoşuna gitmişti böyle konuşmak.
Bir süre yavaş adımlarla yürüdü ve daha sonra saatine nakarak adımlarını hızlandırdı.

Gezgin

Scorpius dükkana girdi. İlgisini çeken bir sürü eşya vardı parasıda çoktu.
Masaya yaklaştı ve tezgahtara
- Bir süpürge alacaktım acaba en güzel tercihiniz nedir?
Tezgahtar süpürgeler'e yaklaşarak:
-Nimbus 2001 (140 gellon )ve Ateşoku (150 gellon) dedi.
Scorpius Nimbus 2001 i duyunca heyecanlandı. Çünkü BabaSının anlattığına göre Quidich Takımındayken babaSınında Süpürgesi Nimbustu.
Hemen Tezgahtara
-Nimbusu aLıyorum dedi ve Ücredini Çıkardı
Tezgahtar :
-Çok iyi bir seçim efendim. O dünyanın en iyi Uçan Süpürgesi dedi.
Scorpius İçinden :Aptal şey aklı Sıra beni etkilemeye çalışıyor dedi.
Tezgahtar :
-Paket yapayım mı Efemdim dedi?
ScorpiuS :
- Hayır gerek Yok dedi.
Süpürgeyi eLine aLdı ve Dükkandan ayrıldı...

Gezgin

Çok sakince dükkana giren Peter içerde bir kalabalığın olduğunu gördü herkes kendine süpürge beğeniyordu.O gün Quidditch seçmelerine gidecekti.Biraz etrafa bakındı en güzel süpürge onun olmalıydı...Tezgahtara dönerek :

''Bana bu dükkandaki en iyi süpürgeyi gösterin''

Tezgahtar hemen iktişamlı ateşokuna doğru elini uzattı ve :

''Buyrun efendim 150 galleon''

Peter konuşmadan elinden süpürgeyi aldı ve ücreti uzattı.Yavaşça dükkandan ayrılarak gezinmeye koyuldu...

~~ ~~ Kasa~~ ~~

~~ ~~ Kasa~~ ~~

Kasa

Kasa