AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Gece Ziyaretçileri

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Jezebel Delacardiné

GezginGezgin
Jezebel Delacardiné



Mücadele Tarafı : Tarafsız, sadece kendi fikirlerini önemsiyor.
Rp Sevgilisi : Muz Gerard.
Kan Durumu : Safkan

Gece Ziyaretçileri Empty
MesajKonu: Gece Ziyaretçileri   Gece Ziyaretçileri EmptySalı Nis. 28, 2009 1:30 pm

Zarif parmakları yavaşça satırların üzerinde gezinirken aradığını hala bulamadığı için kızmıştı kendisine. Dikkatsizliği yüzünden ceza aldığı yetmiyormuş gibi fazladan bir araştırma yapması gerekiyordu ve buna hiç isteği yoktu. Değerli vaktini profesörün öğrenmesi gerektiğini belirttiği saçmalıklarla harcayacak olsa hiçbir şeyi yetişmezdi zaten. Duyulabilecek bir sesle ofladıktan sonra bakışlarını birkaç saniyeliğine kitaptan ayırıp kütüphanenin içine çevirdi. Neredeyse tüm kızlar, birkaç tanesi hariç, kütüphaneye sadece sorumlusunu izlemek için geldiklerini belli eden bir tebessümle ilgilenilmek için durmadan değişik ve bazende saçma kitap isteklerinde bulunup duruyorlardı. Saat kitap okumak için çok geçti. Özellikle gecenin bir vaktinde birini görmek için kütüphaneye gelmezdi Jezebel. Saatin sesini duymamaya çalışarak kitaba odaklandığında bir bölüm hoşuna gitmeye başlamıştı. Dış dünyayla bağlantısı yavaş yavaş koparken ve her cümleden sonra mürekkebe batıp çıkan kalemi tutmaktan ağrıyan elini unuturken yersiz kıkırdama sesleri yüzünden dikkati yine dağılmıştı. Kütüphanede gece vakti bulunmak için izni olmasa kuleye kadar arkasını dönmeden koşardı ancak Hufflepuff'lı iki kızın gürültüsünü çekmek zorundaydı şimdi. 'Bakın. Biraz sessiz olabilirseniz sevinirim. Bu saatte bile sessiz olmuyor mu burası?' Son cümleyi mırıldanarak söylese de kızların yüzüne bağırabilmeyi daha çok isterdi aslında. Sustuğu anda üzerine çevrilen bakışlardan rahatsızlık duyarak sandalyesini biraz yan çevirmişti ama buna rağmen kızlardan birinin hakaretini işitebilecek mesafedeydi. 'Sorunlu mu bu?' Eğer birkaç saat içinde ödevi yetiştiremezse hem dersten atılıcaktı, hem de ikinci bir ceza alacaktı. Uygun ve susturucu bir cevap vermeyi düşünmekten vazgeçerek kendine hakim oldu ve okumaya devam etmeye çalıştı. Okumak biraz zordu devam eden ve uyarısından sonra yükselen gülüşme sesleri arasında. Yine de sonuçlardan çekindiği için tamamen kitaba odaklanamasa bile sesleri göz ardı edebilmişti.

Gözlerinin acıdığını hissetiğinde saat biri on geçiyordu. Başını yasladğı kitabın sertliğiyle canı acımış ve gözleri şişmişti ama ödevi bitirmeyi başarmıştı. Kütüphane sorumlusunu rahatsız etmeden kütüphaneden çıkabileceğine inanmasa da uyanık kalmaya çalışarak dirseklerini masa yasladı ve gerindi. Saatlerdir yazıyordu, orta parmağıyla işaret parmağının birbirlerine dönük yüzleri belirgin bir şekilde kızarmıştı. Mürekkebin kapağını kapadıktan sonra tüy kalemi parşömenin üzerinden kaldırarak bütün eşyalarını çantasına tıktı. Yasak bölgeden aldığı kitabın başına birşey gelmemesine dikkat ederek rafların arasında ilerledi bir süre. Kitabı hangi bölümden aldığını hatırlamasa da herhangi bir yere tıkabileceğini düşünüyordu. Boşluk bulmak zordu, fakat kitabın kendi yerine ulaştığında yüzünde zoraki bir gülümseme belirmişti. Aynı anda rafa uzandığı sırada o saniyeye dek fark etmediği bir kişi yan taraftaki kitapları iterek boşluğunu doldurmuştu. 'Birkaç dakika sabredebilirdin sanırım.' Sesindeki iğneleyici tona aldırmadan bakışlarını çocuğun üzerine dikmişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Gerard Westhoime

GezginGezgin
Gerard Westhoime



Mücadele Tarafı : Tarafsız, sadece kendi fikirlerini önemsiyor.
Rp Sevgilisi : Salatalık Jezebel
Kan Durumu : Safkan

Gece Ziyaretçileri Empty
MesajKonu: Geri: Gece Ziyaretçileri   Gece Ziyaretçileri EmptySalı Nis. 28, 2009 5:45 pm

Bütün kaslarının protestolarına kulak tıkamış, yavaş bir tempo tutturarak koridorlar arasında geziyordu Gerard. Yatakhanedeki bütün gereksiz konuşmalar ve alaya alınan kişilerin arkasından söylenen o sözler yeterince canını sıkmıştı. İnsanların kendini tatmin yöntemi olarak bu kadar kalitesiz bir yolu seçmelerine tahammül edememişti. Ona göre bu tür şeyler konuşulmamalıydı. Eğer konuşuluyorsa da bu yüzyüze olmalıydı. Hiç olmazsa bu kadar cesaret gösterilmeliydi. Ama Ravenclaw zeki ve belli etmeseler de hırslı insanların binasıdır, bu tür şeylere yer yoktur. Bu yüzden Gerard fransız kadınlarının bile aralarında yapmaya tenezzül etmeyecekleri türden konuşmalara kulak tıkamış ve iradesini son kırıntılarına kadar harcayarak, dahil olmamıştır sohbete. Zaten bu nedenle pek arkadaşı da yoktu. Mahalle kadınları gibi dedikodu yapıp arkadaş kazanmaktansa, hiç sessizliği ile bütünleşmeyi tercih ediyordu. Evet, bazen şövalye ruhlu davranışlar sergileyebiliyordu ama bu çok nadir olan bir durumdu. Daha sonra balkabağı suyunun ya da tıkındıkları tonlarca çikolatadan sonra, nasıl mide fesadı olmadıklarını hiç bir zaman anlayamacağı arkadaşları tatlı uykularına dalmışlardı. Gerard da bu fırsattan istifade etmiş ve dışarı çıkmıştı. Portreler tarafından her zaman sevilen biri olmuştu ve şimdi bunu kullanmanın tam sırasıydı.

Kasları bütün gün ayakta durmasının ve sınıflar arasında oldukça uzak bir mesafe olmasından dolayı ağrıyordu. Aslında o kadar önemli değildi onun için. Biraz dinlendikten sonra geçecekti ama öğleyin geçirdiği küçük spazm yüzünden yarı yolda kalakalmaktan korkuyordu. İstediği yere gidemeden geri dönmek istemiyordu. Bu kadar zahmet boşuna çekilmiş olurdu o zaman. Kütüphane çok uzakta değildi aslında. Sadece devamlı hareket eden taştan bir merdiven vardı önünde. Üzerindeki cübbenin hafif ve ince olması yüzünden inceden inceye titremeye başladığında, mavi gözleri biraz kısıldı ve birkaç dakika önce durduğunu, koridorun ortasında dikildiğini fark etti. Gece vakti dışarıda durmak pek iyi değildi. Bu nedenle sırtına saplanan bıçağı umursamadan hızlıca merdivenleri tırmandı. Kütüphaneden içeri girdiğinde ise ortalık gece yarısının getirdiği bir siyahlıkla kaplanmıştı. Pencerelerden süzülen yarım yamalak ay ışığı da olmasa, etraf zifiri karanlık olabilirdi. Az öneckilerden daha hızlı adımlarla, kütüphanenin kapısı üzerinde kocaman harflerle "Girilmez" yazan kısmından içeri sessizce süzüldü. Bir kaç hafta önce okuduğu ve pek hoş bir içeriğe sahip olmayan kitapta yazılı olanlar sebepsiz bir şekilde zihnine düşmüştü. Gözleri hızlı bir şekilde eskimiş kitapların üzerindeki isimleri tararken, az ileride yüzünü fazla seçemediği bir kız da ondan biraz daha yavaş ama aynı aceleci tavırla elindeki kitabı sıkıştırabileceği bir yer arıyordu. Gerard sırf bu yüzden bu kızdan rahatlıkla nefret edebilirdi. Kitaba saygısı yoktu çünkü. Kendisi bu düşüncesini bir anlığına unuttuğu için kitapları yana kaydırdığında, iğenliyici bir tonla karşılaştı. Kız biraz daha sabredebileceğini gayet nazik! bir şekilde dile getirmişti. Kızın yüzüne bakma gerekliliği duymuyordu şimdilik. İçinden bir ses kızın yüzünü o istemeden göstereceğini düşünüyordu ama biraz daha ışık olsaydı fena olmazdı. Neden ışığın tam önünde duruyordu ki? Gerard duyulmayacak bir şekilde gırtlaığını temizledikten sonra konuşmaya başladı.

- Aslında hayır sabredemem. Çünkü pek vaktim yok.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jezebel Delacardiné

GezginGezgin
Jezebel Delacardiné



Mücadele Tarafı : Tarafsız, sadece kendi fikirlerini önemsiyor.
Rp Sevgilisi : Muz Gerard.
Kan Durumu : Safkan

Gece Ziyaretçileri Empty
MesajKonu: Geri: Gece Ziyaretçileri   Gece Ziyaretçileri EmptySalı Nis. 28, 2009 7:01 pm

'Aslında hayır sabredemem. Çünkü pek vaktim yok.' Aldığı küstahça cevap karşısında sinirlenmişti. Koyu yeşil gözleri parlaklığını kaybederken göremese bile yüzünün rengini kaybettiğini hissedebiliyordu. Önce kendisi gelmişti ama değil mi? Umursamaz bir tavırla karşısında dikilen çocuğu seçebilmek umuduyla gözlerini kızsa da çabası sonuç vermemişti. Az ışıktan kaynaklanan bulanık görüşü ışığı kapadığını fark ederek hafifçe yana kaymasıyla birlikte netleşmişti. Karşısına çıkan yüz beklediğinden çok daha dikkat çekiciydi. Birkaç dakika ya da belki daha uzun bir süre fark etmeden mavi gözlere bakakalmıştı. Ne olduğunu bilmiyordu ama öfkesi parladığı anki şiddetini kaybederek yavaş yavaş yerini anlamsız bir sakinliğe bırakmıştı. Elinde tuttuğu kitabı tırnaklarını batıracak kadar sıkarken kendine gelmeyi başararak gözlerini her zamanki gibi bağcıkları açık olan ayakkabılarına çevirdi. 'En azından dikkatli davranmalısın. Gerçi bu saatte yasak bölgede birilerinin bulunması saçma ama-' Cümlesini bitirmeden devam etmenin gereksiz olduğunu düşünerek sustu. Kütüphanenin öbür bölümünde yankılanan ayak seslerine rağmen kitabı rafa koymayı başarabilen Jezebel gitmek istemediğini düşünüyordu. Az önce şiddetle bastıran uykusu beklenmedik bir şekilde dağılmıştı. Alacağı cevap çok önemliymiş gibi beklerken simanın tanıdık olduğunu yeni fark etmişti.

İki dakika, evet tam iki dakika boyunca düşündükten sonra hafızasını daha fazla tazelemeye gerek duymadan hafifçe gülümsedi. Aynı sınıfta olduklarını ancak aldığı derslere giren öğrencilerin görüntüsünü düşündüğünde anlamıştı. İlk bakışta gereğinden fazla vurdumduymaz tavırlarıyla bir Slytherin'liye benziyordu çocuk. Fakat biraz dikkat edince gecenin bir yarısında kütüphaneye ancak belasını arayan Ravenclaw'lıların gelebileceğini şüphesiz herkes söyleyebilirdi. Tam konuşmak için ağzını açacağı sırada görünüşünden etkilenmesine rağmen bunu kendince redderek yeniden sinirlenmeye başlamıştı. Bu yeni öfkesi eskisi gibi saf kızgınlıktan değildi, sadece hemen yumuşamanın aptallık olacağına karar verip taktik değiştirdiği için bir zorlama sonucuydu. 'Eminim izin kağıdın da yoktur, hı? Kütüphane sorumlusu gelmeden önce sıvışsan iyi olur, zira almak istediğin kitap lanetlerle ilgili olacağından uzun bir süre boyunca kütüphaneden uzaklaştırma cezası alabilirsin.' Bu bir uyarı değildi. Haklı olduğunu bilse de kendi öfkesinden karşısındakini de rahatsız etmek istiyordu. Bencildi Jezebel, biraz bencil. Ama gözlerini raflardan ya da ayakkabısından ayırdığı anda o mavi gözlere yeniden bakmaktan korkuyordu. En iyi saklanma yönteminin saldırı olduğuna karar vermişti. Şimdilik...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cybele Blanche Velasquez

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Cybele Blanche Velasquez



Mücadele Tarafı : Ölüm Yiyen
Rp Sevgilisi : Yalnızlık...
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Yarasa

Gece Ziyaretçileri Empty
MesajKonu: Geri: Gece Ziyaretçileri   Gece Ziyaretçileri EmptyÇarş. Nis. 29, 2009 5:23 pm

Karanlık ve yıldızsız bir gökyüzü. Yıldızların güneşin oğulları olduğunu düşünen Blanche, yıldızlardan da en az güneşten nefret ettiği kadar nefret ediyordu. Yatağında doğruldu ve camdan dışarıya daha dikkatli baktı. Uykusu yoktu, geceler onundu. Yorganı üzerinden atarak yataktan çıktı. Yatağının ucuna atılmış eteğini alarak giydi, üzerine de bir bluz geçirdi. Saçları için fazla özenmesi gerekmiyordu. Tarağını alarak aynada saçlarını güzel görünmesi için iyice taradı. Dümdüz beline inen kızıl saçlarını çok seviyordu. Geceleri ateş gibi parıldayan saçları sanki tüm benliğinin yansımasıydı. Yatakhaneye şöyle bir göz gezdirdiğinde Edith de yatağında yoktu. Onun nereye gittiğini tahmin etmek o kadar da zor sayılmazdı. Bu sabah izin kağıdını alırken hemen yanında duruyordu. Converselerini ayağına geçirdikten sonra soluğu zindanlarda aldı.

Zindanlar her zamanki biri rutubetli ve soğuktu. Çoğu kişiye bu boğucu hava iğrenç gelse de Blanche bu havayı seviyordu. Zindanlarda yankılanan ayak seslerini dinleyerek merdivenlerden yukarı çıktı. Yukarı çıkıldıkça hava soğukluğunu kaybediyordu. Blanche bunaldığını hissetti. Sıcak ve boğucu havalarda sanki biri onu ölüme terketmiş gibi hissederdi. Ölümden korkmuyordu, o durumda sadece terkedilmek ona huzursuzluk verebilirdi. 3. kata geldiğinde ortalık oldukça sessizdi. Tokasını yere düşürse, muhteşem bir ses tüm koridorda yankılanabilirdi. Gizemi sevmezdi, burası nasılsa her zaman öyleydi zaten. Sabahları da akşamları da kütüphanenin bulunduğu kattı. Felsefe yapmayı bırakıp kütüphaneye doğru yürümeye başladı. Kütüphane kapısının kenarında hademenin kedisi duruyordu. Normalde kimse dikkatli baksa bile onun orada olduğunu anlayamazdı. Ama Blanche kedileri kokusundan bile tanır hale gelmişti. Filch'in kedisi şuan onu görmüş olsa bile birşey olmazdı zaten. Kedilere olan sevgisi ve ilgisinden dolayı Filch onu yakalasa bile kızmıyordu. Kediyi korkutmamaya çalışarak uçarcasına karanlık kütüphaneden içeri girdi. Yasak Bölge'de çok küçük bir ışık yanıyordu. Sanki tünelin başından bakıp sonundaki ışığı görmek gibi.
'Eminim izin kağıdın da yoktur, hı? Kütüphane sorumlusu gelmeden önce sıvışsan iyi olur, zira almak istediğin kitap lanetlerle ilgili olacağından uzun bir süre boyunca kütüphaneden uzaklaştırma cezası alabilirsin.' Edith'in sesi kısık ama kararlıydı. Blanche bu saatte ondan başka kimin burada olabileceğini merak ederek sese doğru gitti. Gözleri karanlıkta görmekte hiç zorluk çekmiyordu, tıpkı bir kedi gibi. İleride arkadaşının silüetini gördüğünde yine bir kedi gibi arkasına süzüldü. "Biraz sessiz olun Filch buralara gelmesin. Selam Edith, bu çocukta kim?" dedi donuk bir ses tonuyla. Sesindeki duyguları ancak Edith anlayabiliyordu çoğu zaman. Bu karanlıkta çocuk için Blanche'i görmek oldukça ürkütücü olmalıydı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Gerard Westhoime

GezginGezgin
Gerard Westhoime



Mücadele Tarafı : Tarafsız, sadece kendi fikirlerini önemsiyor.
Rp Sevgilisi : Salatalık Jezebel
Kan Durumu : Safkan

Gece Ziyaretçileri Empty
MesajKonu: Geri: Gece Ziyaretçileri   Gece Ziyaretçileri EmptyC.tesi Mayıs 02, 2009 3:54 pm

Gözleri yıpranmış ciltlerle dolu raflarda gezinirken, içinde büyüyen umutsuzluk dalgasının önüne geçebildiğini söylemezdi. Merak onun için zaten başlı başına bir dertti ama tatmin edilmediği zaman duyduğu sıkıntıyı atlatması daha da uzun sürüyordu. Bedenini tekrar işgal etmeye başlamış soğuk yüzünden hafifçe titerrken, mavi gözleri siyah deri kaplaması az sonra kopacakmış gibi duran ve bakımsızlığın en bariz örneklerinden birini oluşturan kitaba kaydı. En azından yüz senedir ellenmediğini yemin edebilecek durumdaydı Gerard. Cildin kenarındaki yaldızları çoktan dökülmüş kitabın harflerini seçmeye çalışıyordu ama bu karanlıkta bu pek mümkün değildi. Bu nedenle oldukça yumuşak bir şekilde kitabı yerinden çekti. Kitabın kapağını açmadan önce bir yere otumrk istiyordu ama önünde bir engel vardı; bir kaç dakikadır üzerinde hissettiği gözlerin sahibi olan kız. Bu kadar ilginç olan ne vardı ki? Eğer kendisi de buraya gelmişse, en az Gerard kadar tuhaf olmalıydı. İnce parmakları, hassas kitabı biraz daha sıkarken ona doğru bir iki adım atmak istedi. Bacak kasları bu isteği protesto etmek için şiddetli bir ağrıyla kasıldı. Fakat o gene de bir şekilde yerinden oynamayı başardı. Üzerindeki kendini bırakmış, parlament mavisi sabahlığı ile gayet dağınık bir görüntü çiziyordu.

Yaklaşmasının etkisiyle, karşısındaki kızın yüzü daha belirginleşti ve tamamen seçebildiğinde ise elinden gelen tek şey olduğu yere çakılmak olmuştu. Bu yüzü tanımlamak için en uygun sıfat güzeldi. Kızın yüz hatları sert olmasına rağmen, o keskin virajlar ayrı bir güzellik kaynağı olmuştu sanki. Muhteşem güzel denilemezdi. Ama bu onu daha da mükemmelleştirmişti sanki. Gerard'ın mavi gözleri, ince bir hayranlıkla süzüyordu onu. Kız onun bu bakışının anlamını bilemezdi, eğer damarlarında Hırvat kanı akmıyorsa. Hemen yanında durduğu, kitaplıktan uzaklaşarak kızın biraz sağına doğru kaydı. Böylece ışığın biraz daha kızın yüzüne gelmesini istemişti. Daha net okumak istiyordu bu yüzü. Tam o bu istek doğrultusunda hareketini bitirdiğinde, kız konuşmaya başlamıştı. Ona lanetli kitaplar ve izin kağıdı gibi bir sürü tantana saymıştı. Gerard pek şaşırmamıştı aslında. Nedenini bilmese de, az önce uysal kabul edilebilecek birkaç cümle kurduktan sonra aniden kaplan kesilmesi ona tuhaf gelse de, bu tip bir tepki alacağını tahmin ediyordu. Gözlerinde uyuşuk bir alaycılık belirdi ve kıza gayet sakin bir sesle hitap etti; "Dediklerin doğru ancak sanırım sen de buraya ilk başta yasak bölüm için gelmemiştin. Bu durumda ikimiz bir cezayı paylaşacağız demek oluyor bu. Ayrıca kütüphane sorumlusu bilmem kaçıncı rüyasını görüyordur şimdi." Dediklerinde haklı olduğunu biliyordu. Eğer Filch aklına esip buraya gelmezse, bu saatler kütüphaneye gelmek için gayet uygun saatlerdi. Yüzlerce defa buraya girmişti. Gözlerini devirerek tekrar kitaplara döndüğünde ise, aniden duyduğu ve doğal olarak beklemediği ses yüzünden az daha yerinden zıplıyordu. Bacakları olduğu yerde dönerken, arkasında biten kızıl saçlı kız onun için biraz ürkütücüydü. Ama bir iki saniye kendine alışma süresi tanıdıktan sonra sakinleşti. Kız onun adını sormuştu ama bu soruyu ona değil, kıza yöneltmişti. Gerard kızın adının Edith olduğunu öğrenmişti. Çok tanıdıktı. Kısık bir sesle kıza cevap verdi. "Adım Gerard. Gerard Westhoime. "
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Gece Ziyaretçileri

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

 Similar topics

-
» Gece Gezmesi
» Zorlu Gece
» Huzursuz Gece

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-