Derin bir uykudan yavaşça uyanıyordu Rizzen.Uyanmaya çalışıyordu.Yaptığı büyük savaşlar kan büyü feryat sesleri onu biraz yormuştu.Camına vuran ilk ışık yansıması ile kalkan tozlar gözüne gelmeye başlamıştı.Anlıyordu yine güneşin doğduğunu.Ayağa kalktı camını açıp güneşin karşısındaki dağa nasıl güzel bir şekilde yerleştiğini izledi.Ama o güneşi karanlığa boğmak onun en büyük arzusu idi.Büyük siyah cübbesini giyicekti bugünde.Ama ondan önce içine siyah bir tişört giydi.Ardından Siyah Cübbeyi'de kafadan geçirdikten sonra eşya dolabını açtı.Morzan'dan Pala'yi gördü.Gerçekten ikiz kardeşi ve ona bırakılan en büyük mirasti bu.Palayi alıp cübbesinin altındaki özel kınına yerleştirdi.Ardından altlara sakladığı Ejder Asa'sınıda cübbesinin cebine koyduktan sonra yola çıkmak için hazırlandı.Ayakkabı bulma sorununu bu sabahta yaşıyordu Rizzen.Gülerek geçti ama en sonunda siyah olan en sevdiği ayakkabasını bulup ayağına geçirdi.Karanlık Odasının perdelerini açtı camını açtı.İçeri biraz olsun havalanmıştı.Gıcırdıyan kapıyı açtı sertçe kapatarak oradan ayrıldı.Sert tabanlı ayakkabılarını merdivenlere vurarak inmeye başladı.Tam son kata geldiğinde sadece arkasında olan yaşlı bir adam ona bakıyordu.Elinde bir sopa ile pis pis bakıyordu Rizzen'e.Gülüp geçmek isterdi ama adam arkasından '' Ne biçim ayakkabı o öyle biraz sessiz olsana..'' Dediği an bütün ipler kopmuştu.Ama adama cevap vermedi çünkü aylardir görüşmediği ikiz kardeşiyle görüşecekti.Onunla yaşadığı eski günleri hatırladı.O gerçekten harika bir Pala kullanıcısıydı.O palasiyla Rizzen Yayıyla Romanya ormanlarında hayvan bırakmamışlardı.Gerçekten onu aylar sonra tekrardan görmek güzel olucaktı.Kapıdan çıktıktan sonra yaşlı adamın hala kendisine bağırdığını duydu.Takmadan ilerledi.Yollarda siyah cübbesiyle ayakkabasını takırdatarak yürüyordu.Bütün gününü gezmekle geçirdikten sonra Knockturn'e sonunda gelmişti.Arkadaşlarınında çok sevdiği ve övdüğü bir yere gelmişti.Karanlık Sofra.Buranın sahibinin ölüm-yiyen olduğu söylentiside onu oraya daha çok çekiyordu.Karanlık Sofra'nın kapısını açtığı an kendisine en az beş altı göz dikilmişti.Tabikide burası bir ölüm-yiyen mekanı idi.Böyle karşılamaları doğaldı.Kolunu açıp karanlık işaretini gösterdi.Hepsininin suratına bir gülücük yerleşti.Oturur oturmaz garson geldi ve..

-Karanlık Sofra'ya Hoşgeldiniz.Knockturn'un En Lezzetli Yemekleri bizde yapılır.En güzel içkiler bizdedir efendim..''Demişti.Elindeki menüyü alip biraz inceledi .En sonunda yarim saat beklettiği Garsona..

-İkiz kardeşim gelecek.Ama o gelene kadar bir ateş viskisi gerçekten güzel gider..'' Dedi gülümseyerek.Adam koşarak bar kısmına geçti.Gelecek Postasını okumaya başladı.Başlık acaip ilgisini çekmişti.Sihir Bakanlığı karanlık işareti olan herkesin öldürülmesini emretmişti.Rizzen sadece gülümsedi bu habere.Palasina sarılıp..

-Palam katiliniz olucak ahmaklar..'' Diyip iç geçirdi.O sırada viskisi gelmişti bile.Cebinden 50 galleon çıkartıp adama verdi.Adam parayı çok görüp üstünü vermeye kalkışınca Eliyle adamın elini kapattı ve..

-Bu para hakkın benim ufak bir hediyem olarak kabul et..'' Dedi ve ateş viskisinden bir yudum aldı.Adam teşekkür edip ilerledikten sonra gözlerini kapıya yöneltti.Kardeşi geldi gelicekti aylarca bekledi ama iki dakika daha beklemek zor geliyordu Rizzen'e..