AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Gün Batarken

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : 1, 2  Sonraki
YazarMesaj
Mistique Lilian Webber

GezginGezgin
Mistique Lilian Webber



Mücadele Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı

Gün Batarken Empty
MesajKonu: Gün Batarken   Gün Batarken EmptyC.tesi Haz. 14, 2008 8:53 pm

Misty, artık birçok kişi buraya bir Muggle'lın uğramasından ümidi kesmiş olsa da yürüyerek indi nehir kenarına.. Bu saatte burada oluşan manzaranın dünyanın en güzel görüntülerinden biri olduğunu düşünüyordu. Güneş yavaş yavaş batıyordu. Hava turuncu-kızıl bir renk almıştı ve hafifçe esen rüzgar salınmış dalgalı saçlarını tarıyordu. Nehir kenarında birçok bank olmasına rağmen Misty büyük kayalardan birinin üzerine oturdu. Birgün daha bitmişti işte. Hayat devam ediyordu. Yarın tekrar aynı şeyleri yapacak ve aynı saatte tekrar buraya gelecekti ve tekrar aynı şeyleri düşünecekti. Hayat dolu ve iyimser bir yapısı avrdı fakat buna rağmen tam üç aydır ruh gibi yaşıyordu. Bakanlıkta birçok dostu olmasına rağmen hiçbiri ile görüşmüyordu. Gün boyunca ofisinden nadiren çıkıyordu. Tam bir ölü gibiydi. Ve daha fenası havadaki savaş kokusu onu oldukça rahatsız ediyordu. Gözlerini sımsıkı yumdu ve temiz havayı ciğerlerine çekti. Bu buraya song elişi bile olabilirdi. Bunu düşünüce kolarını iki yana açtı ayağa kalktı. Gözleri hala kapalıydı. Derin bir nefes daha aldı. Ve işten geldiğinden beri hala üzerinde olan cüppesini sıyırıp kenara attı. Cüppenin içinde Muggle'lar tarafından oldukça normal karşılanacak kumaş bir pantolon ve dar bir gömlek vardı. Gözlerini açtı ve nehire doğru yürümeye başladı. Bir an duraksadı. Gözü kenarda duran cüppesinin cebinden ucu görünen asasına takıldı geri döndü ve onu da aldı. Ardından kendini nehirn soğuk sularına bıraktı. Gerçekten rahatlamıştı. Sanki su bütün sıkıntısını alıp götürüyordu. Sırtüstü yattı ve kendini suya bıraktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/mistique
Robert Walker

Büyülü Nesneler Bürosu BaşkanıBüyülü Nesneler Bürosu Başkanı
Robert Walker




Gün Batarken Empty
MesajKonu: Geri: Gün Batarken   Gün Batarken EmptyC.tesi Haz. 14, 2008 9:27 pm

Kendini bakanlıktan atabilmeyi sonunda başarabilen Robert biraz rahat bir yere gitmek istemişti.Neetham kasabasına doğru ayakları yollanırken yine muggle kasabalarından geçmişti.Muggleların arasında palto gibi olan cüppesiyle onların arasında dikkat çekmiyordu.Onların arasında bulunduğu çok olmuştu.Özellikle seherbazlık yaptığı dönemde ilk birkaç yıl onlar arasında bir gizli görevde geçmişti.Zümrüdüanka yoldaşlığı ile de ilk bu dönemde tanışmış muggleları en iyi bu dönemde anlamıştı.Onların teknoloji ile kendilerine yavaş yavaş da olsa azimle yaklaştıklarını görmüştü.Hayal güçlerinin iyi olduğunu da oldukça güzel fantastik dedikleri kitaplardan biliyordu.Bir muggle aşığı sayılmazdı.Her şeye rağmen onların ayrı kalmasının güzel olacağına ama muggleların öldürülmesinin saçma olduğuna inanırdı.Yoldaşlığı ise sadece karanlık anıları yönlendirmişti onu.Ailesinin acı ölümü ile başlayan karanlık hayatı onu bu yöne itmişti.

Aradan çok süre geçmemişti ki bazı yerlerde yaptığı gizli cisimlemelerle birlikte muggleların pek uğramadığı o şirin kasabaya doğru adımlarını yöneltmişti.Burasını hep severdi.Birbirine benzeyen evlerin birkaçı büyük malikane diğerleri küçük görünen ama sihirle genişletilmiş binalardı.Şehirlerdeki değişimlere rağmen bu küçük kasaba hep aynı kalmıştı.Mugglelardan uzak olduğuı gibi çoğu zaman sihir dünyasının o karmaşık savaşlarından da uzak oluyordu.Sakin havası Robert'a kendini hep sevdirmişti.Dükkanların çoğunda dizilen satıcıların saygılı selamlamalarına yine aynı saygı ve resmiyetle gülümseyerek basitçe yanıtlar vererek ilerledi.

Kasaba içerisinde sık sık gittiği nehir kenarına doğru ilerledi.İlerledikçe içini daha büyük bir rahatlama kapladı.Nehir kenarı her zaman temiz bir havayla kaplıydı.Öyle ki muggle şehirlerinde o iğrenç gazlarla yaşayan kişileri öksürtecek kadar temizdi.Robert taş sütunların arasında kaybolmuş pek çok muggle şehri görmüştü ve böyle olmadıklarına biraz da seviniyordu.Muggleların gelişmesinin kötü yanı belki de buydu.Geliştikçe taş sütunlar artmış ve güzel kasabalar kaybolmuştu.Bu kasaba çoğu büyücü kasabası gibi öyle değildi ve bu muhteşem nehir manzarasının tadına rahatça varabiliyordu.

Nehir kenarını sessizce izledi.Tepelik ve düzlüklerin arasında yemyeşil bir alandı.Kızıllaşmaya başlayan güneş nehrin hafif akıntılı suyunda dalgalanıyor ve ilerde kırmızı muhteşem güzellikte bir ufuk bırakıyordu.Bir süre manzaraya hayranlıkla baktıktan sonra kendine ağacın altında bir yer beğendi ve ağaca yaslanarak bakınmaya başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mistique Lilian Webber

GezginGezgin
Mistique Lilian Webber



Mücadele Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı

Gün Batarken Empty
MesajKonu: Geri: Gün Batarken   Gün Batarken EmptyC.tesi Haz. 14, 2008 9:38 pm

Misty asasını kumaş pantolonunun kemer kısmına sıkıştırmı ve nehirde yüzmeye başladı. Hızlı hızlı kulaç atıyordu. Tam o sırada gözüne az önce orada olmayan bir insan silueti çarptı. Yavaşladı ve başını sudan çıkardı. Ağacın altına yaslanmış adamı dikkatle inceledi. Tanıyordu ama emin olamadı. Suyun yüzünde seslendi.

"Robert?"


Adam başını çevirip ona doğru bakınca kıyıya doğru yüzdü ve sudan çıktı. Hafifçe esen rüzgar şimdi ona oldukça şiddetlenmiş gibi geliyordu. Soğuktan biraz irkilmiş bir halde Robert'a doğru yaklaştı. Cebinden bir lastik çıakrdı ve ıslak saçlarını onunla tuturdu. Sonra Robert'a döndü.

"Sizi burada görmek ne büyük bir onur Sayın Bakanım?"

Muzipçe sırıttı ve onun yanına oturdu. Robert'la karşılaşmak ona oldukça iyi gelmişti. Hatta daha iyisinin olamayacağını düşünüyordu.

"Eee naber?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/mistique
Robert Walker

Büyülü Nesneler Bürosu BaşkanıBüyülü Nesneler Bürosu Başkanı
Robert Walker




Gün Batarken Empty
MesajKonu: Geri: Gün Batarken   Gün Batarken EmptyC.tesi Haz. 14, 2008 10:48 pm

Batan güneş gölü kızıla boyarken Robert gözleri suları hafif bir şırıltıyla akan nehre çevirmiş bir halde dalmıştı.Sessizce düşünüyordu.Geçmişi karanlık anılarla doluydu.5 yaşıyken öldürülen ailesinden bir ölü gibi gözükmesine ve cinayetler işlemesine kadar her şey karanlık bir geçmişti.O geçmişin içinde hayalet de vardı.Ruhunun en karanlık yerlerinde hala onu beklediğini biliyordu.Uyanmayı bekleyen ölümcül bir güçtü hayalet.Karanlık büyünün derinliklerine dalmasına ve acı çektirmeyi gerçek anlamda arzulamasına neden oluyordu.Çığlıklar ve kan...Hayalet bunları bilir ve bunları severdi.Oysa bu sevecen ve sıcakkanlı Robert için oldukça uzak bir şeydi.Her ne kadar dökülen ölümyiyen kanına hiç acımasa da..

Tam bu sırada duyduğu sesle irkildi.Biri adını söylüyordu.Kimin söylediğini görmek için hafifçe başını sesin kaynağına çevirdi.Görüşü net değildi.Ama onu tanımıştı..Misty.Hogwarts'ta kendisinden iki yaş küçüktü ve kendisine duyduğu aşk yüzünden Roxie kıskançlık krizlerine tutulmuştu.Aynı zamanda bir çok imalı bakış ve alaylı sözlere mağruz kalmıştı.Ne yapacağını pek bilemese de Robert onunla konuşmuş ve hayallerinin gerçek olamayacağını anlatmıştı.Ama bu sırada yaptıkları sohbetle kıza gerçekten ısınmıştı.Birlikte bir çok maceraları olmuştu.Kendisine yaklaşırken yüzünü hafif bir gülümseme kapladı ve onun muzip sözlerine gülümsedi.

-Sihir bakanı....Buna alışmak gerçekten zor bir şey biliyor musun?Hele benim gibi bütün ömrü savaşlar ve gizemler içinde geçmiş bir adam için. derken yumuşak ılımlı bir ton vardı sesinde.Gözleri önce yemyeşil inişli çıkışlı tepelere kaydı.Onların içnde oturduğu yattığı o birkaç anı zihninde dolaştı.Tepeler inişli çıkışlıydı ve bazı kısımlar uzunca bir ova gibiydi.Robert'ın bulunduğu yer üstü otlarla kaplanmış bir kayaydı.Aslında tam da onu yakalayabileceğiniz bir yer...İnsanlar ona bakanım diye hitap ediyorken buna alışmak ona biraz güç geliyordu.Sahte yaltaklanmalar ve yapmacık tavırlara maruz kaldığı da oluyordu ki en nefret ettiği şey buydu.

-İyiyim Misty..Her şeyi düzenlemeye bakanlığa alışmaya çalışıyorum.Eski bakan bana sadece gizem ve dosyalarla dolu bir hayat bırakmış.Yaşamı garip olduğu gibi ölümü ve ayrılması da ilginçti. dedi hafifçe düşünceli bir sesle.Büyüceşura toplantısında adı geçmiş ve kendisinin bu gizemi çözebilecek kişi olduğu dile getirilmişti.Bir çok casusluk vardı bakanlığın içinde ve hepsini ortaya çıkarmak gerçekten zordu.ama bir şekilde bunu yapacağına inanıyordu.Kanlı bir savaşa şahit olmadan bakanlık karanlık taraftan arındırılacaktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mistique Lilian Webber

GezginGezgin
Mistique Lilian Webber



Mücadele Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı

Gün Batarken Empty
MesajKonu: Geri: Gün Batarken   Gün Batarken EmptyPaz Haz. 15, 2008 12:34 am

Misty dikkatle Robert'ı dikkatle süzdü. Uzun süre ayrı kalmışlardı fakat Misty onu tanıyordu. Hem de çok iyi tanıyordu. Hogwarts'ta aptal bir aşk duyduğu bir oğlandan çok daha iyi tanıyordu onu. Bakışlarındaki gizemi, mimiklerindeki sıkıntıyı hissedebiliyordu. Çünkü Robert da onun bakışlarını okuyabilecek kadar iyi tanıyordu Misty'i. Bir süre önündeki çakılla oynadı. Minik taş parçası Misty'nin parmağının ucunda bir oraya bir buraya savrulurken aklı Neetham'ın çok çok ötesindeydi. Aklı son derece karışık olan sihir dünyasındaydı. Aklı Robert'ın da aklını kurcalayan o karmaşıklıktaydı. Misty bakışlarını taştan ayırdı ve kafasını Robert'a çevirdi.

"Sen de farkındasın demek... Söylediğim şeye bak! Tabiki farkındasın."


Robert'ın aslında neden bahsettiğini çok iyi anladığını bilse de sessizlikten yararlandı ve mevzuyu daha açık hale getirebilmek için tekrar sözcükleri kullandı.

"Hava bir başka kokuyor. Ah bu hava savaş kokuyor..."

Derin derin iç çekti. Şimdi önündeki taşa geri dönmüştü. Son aylarda aynı anda o akdar çok şey düşünmüştü ki şimdi düşünmekte zorlanıyordu. Misty güçlü biriydi ama onu en çok yoran şey hep bu çatışma olmuştu. Hiçbir zaman bıkmamıştı vazgeçmemişti.. Ama savaştan nefret ederdi. Aslında Robert ile benziyordu ailelerinin ortadan kayboluşu. Sadece Misty'de kalan iz biraz daha farklıydı. O anne ve babasını kaybettiğinde daha büyüktü. Ve onun aklında kalan yeşil bir ışık göğsüne saplanırken bile ona gülümseyen annesiydi. Ve son sözü "Asla pes etme!" olan babası. Başını kaldırdı ve tekrar Robert'a baktı..

"Ne kadar yorucu olursa olsun pes etmeyeceğiz, ha? Devam edeceğiz ve başaracağız."

Kendini çimlerin üzerine bıraktı. Ve başını yukarı kaldırdı. Masmavi gökyüzüne bakıyordu. Bir kuş sürüsü uçuyordu v
e zaman akıp gidiyordu. Hayat yavaş yavaş tükeniyordu. Aynı yorucu tempoyla..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/mistique
Robert Walker

Büyülü Nesneler Bürosu BaşkanıBüyülü Nesneler Bürosu Başkanı
Robert Walker




Gün Batarken Empty
MesajKonu: Geri: Gün Batarken   Gün Batarken EmptyPaz Haz. 15, 2008 11:57 am

Misty'nin neden bahsettiğini çok iyi biliyordu.Tarih bir çok kanlı savaşa şahit olmuştu.Kanlı ve büyük savaşlar ölüm kokan kan kokan savaşlara şahit olmuştu.Önce mugglelar büyücülere olan korkusunu yakıp yıkarak büyücü halkına derin zararlar vererek çıkarmaya çalışmıştı.Öyleki kendilerinin dışında mugglelardan da tıp yada bilimsel konularla uğraşanlar acı çekerek ölmüşlerdi.Sonra ne olmuştu?Bu anıları hatırlayan büyücüler onlardan intikam almak istemiş ve geniş güruhlarla onlara saldırmıştı.Onların karşısında olan başka büyücü gurupları da çıkmıştı.Bununsonucunda savaş büyücüler arasına taşınmıştı.Vahşet ve kan tarihin doğuşundan bu yana yayılıyordu.Hava hep ölüm kokmuştu ve ölüm kokacaktı.

-Elbette...Hava savaş ve kan kokuyor...Ölümyiyenler sessizliğe büründüler.Casusluk yapmak için önce bakanlığı sonra Hogwarts'ı seçiyorlar.Onlar için taze kan demek Hogwarts.Bu yüzden öğrencileri bile ellerinden geldikçe etkilemeye çalışıyorlar.Kader savaş için sicim sicim ağlarını dokumaya başladı ve kaderin büyük desenine kan çoktan bulaştı.Bu gün gibi ortadayken nasıl farkında olamam?dedi ifadesiz bir yüzle.Desen...Eski bir büyücü kitabını okarken buna benzer bir şey okumuştu.Bir çarktan bahsediyordu zaman çarkından.Çark dönüyor ve deseni dokuyordu kaderin ağ iplikçiklerinden.Desen hayatın yönlendirilmesini salıyor ve geleceği şekillendiriyordu.Her şey zaman çarkının dönüşüne ve deseni dokuyuşuna bağlıydı.Şimdi çark dönüyor ve savaşa sürüyordu onları desene kan bulaşmıştı ve bulaşmaya da devam edecekti.

Gözleri ufka dalarken ağaca daha iyice yaslandı.Ağacın gövdesi geniş ve boyu uzundu.Dalları genişçe bir alana yayılıyor ve koyu yeşil yapraklarıyla birlikte genişçe bir alanda gölge oluşturuyordu.Bu yüzden hava burda biraz serindi ve hafif hafif esen rüzgar yüzlerini okşuyordu.Robert'ın gözlerinin daldığı noktada gök kızıla boyanmıştı ki bu da ölümü hatırlatıyordu ona.Eşsiz bir manzaraydı ama tam da böyle bir günde hatırlattığı tek şey kuşkusuz vahşet kan ve ölümdü.Zaman yüzleri okşayan rüzgar kadar hızla ilerlerken kaderin bunu gösterdiğinin gerçekten açık olması Robert'ı huzursuz ediyordu.Kızıllaşmaya başlayan güneş birazdan kendini karanlığa bırakacaktı.Ta ki sabah gelene ve ışık parlayana kadar.İşte dünya böyle dönüyordu ve Robert güneşi doğdurmak için savaşacaktı hem de sonsuza dek.

-Görev dağdan ağır.. Kılıçtan keskin.Ancak pesetmeyeceğiz.Şimdi şu ilerdeki gökyüzüne bak...Kızıla boyanmış durumda bu savaş demek...Birazdan kararacak ki bu da ölümün sessizliğinin çökmesi ve umutsuzlukların başlaması demek.Karanlıktan sonra yarın yeni bir gün için doğacak güneş.Biz güneş için savaşmaya yemin ettik.Onu yeniden doğdurmak için elimizden geleni yapacağız. derken sesi yumuşak ancak kararlıydı.Parmakları gökyüzünde güneşin batmaya devam ettiği ufku işaret ediyordu.Yüzüne her şeye rağmen sıcak ve kararlı bir gülümseme yayıldı.Gülümsemeyi unuttuğu an ruhunun karanlıklara gömüldüğü andı.Bu yüzden gülümsemeyi unutmayacaktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mistique Lilian Webber

GezginGezgin
Mistique Lilian Webber



Mücadele Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı

Gün Batarken Empty
MesajKonu: Geri: Gün Batarken   Gün Batarken EmptyPtsi Haz. 16, 2008 4:18 pm

Robert'la birlikte Misty'nin de dudakları kıvrılmıştır. Yaşıyordu çünkü bir amacı vardı. Yaşıyordu çünkü inanıyordu. Bunun için vardı işte. Robert'ın deyimiyle "güneş için savaşma"ya gelmişti bu dünyaya ve savaşacaktı da. Yalnız değildi, tüm yoldaşlık tüm kalbiyle onun yanındaydı, Robert yanındaydı ve tüm benliği ona eşlik edecekti. Karanlık farkettirmeden çökmüştü üzerlerine fakat güneşin bir kısmı hala yavaşça aşağı süzülüyordu. Çöken karanlığı turuncusuyla aydınlatıyordu usulca. O sırada Muggle'lar arasında yaşadığı sırada öğrendiği bir şarkı geldi aklına. Yavaşça mırıldanmaya başladı. Bir yandan da batan güneşi izlemey devam ediyordu.

Think about the love inside the strength of heart
Think about the heroes saving life in the dark
Climbing higher through the fire, time was running out
Never knowing you weren't going to be coming down alive
But you still came back for me
You were strong and you believed

Everything is gonna be alright
Everything is gonna be alright
Everything is gonna be alright
Be strong. believe.
Be strong. believe.

Think about the chance i never had to say
Thank you for giving up your life that day
Never fearing, only hearing voices calling out
Let it all go, the life that you know, just to bring it down alive
And you still came back for me
You were strong and you believed

Everything is gonna be alright
Everything is gonna be alright
Everything is gonna be alright
Be strong. believe.

Wanna hold my wife when i get home
Wanna tell the kids they'll never know how much i love to see them smile
Wanna make a change or two right now
Wanna live a life like you somehow
Wanna make your sacrifice worthwhile

Everything is gonna be alright
Everything is gonna be alright
Everything is gonna be alright
Be strong. believe.

Everything is gonna be alright
Everything is gonna be alright
Everything is gonna be alright
Be strong. believe.

Think about the love inside the strength of heart
Think about the heroes saving life in the dark
Think about the chance i never had to say
Thank you for giving up your life that day
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/mistique
Robert Walker

Büyülü Nesneler Bürosu BaşkanıBüyülü Nesneler Bürosu Başkanı
Robert Walker




Gün Batarken Empty
MesajKonu: Geri: Gün Batarken   Gün Batarken EmptyPtsi Haz. 16, 2008 5:53 pm

Robert gölün şırıltısı eşliğinde güneş batarken kan ve savaşın beklediği günleri düşündü. Tarih kendini defalarca yinelemiş ışık ve karanlığın ölümcül düellosu defalarca tekrarlanmıştı. Bir çok ölüm olmuştu. Merlin aşkına kendisinin küçüklüğünden beri sönen hayatı gibi nice hayatlar sönmüştü. Kim bilir öldürdüğü ölüm yiyenlerle birlikte kendisi de nice hayatın sönmesine neden olmuştu. Ama buna zorunluydu çünkü kendisinin tek bir hayatı söndürmesi onların söndüreceği binlercesinden çok daha iyiydi. Çoğu yalnız olmayı tercih ettiğinden bunu çok da önemsemiyordu. Zaten hayalet uyandığında önemsediği hiçbir şey olmuyordu. Kan ve ölüm. . Hayalet bunları biliyor bunları istiyordu.

Tam bu sırada Misty ipeksi bir sesle şarkıya başlamıştı. Şarkı kararlı bakışlarının yumuşamasına ve gülümsemesine neden olmuştu. Hoş bir tınısı vardı ve Misty gerçekten çok güzel söylüyordu. Okulda onun ve Rea’nın gerçekten güzel söylediğini iyi hatırlıyordu zaten. Çok az söylese de Roxie de aynı ipeksi sese sahipti. Söylenişin güzelliği kadar şarkının güzelliği de dikkat çekiyordu. Sözler Robert’ın benliğine işliyordu. Gözleri güneşin cılız bir halde kalmış ışıklarına dalmıştı. Karanlığı ve aydınlığı sonsuz savaşı ölümleri düşünüyordu. Yeni bir tanesinin yaklaştığını biliyorken buna karşı tıpkı şarkıda dendiği gibi güçlü olmaya çalışıyordu.

Think about the heroes saving life in the dark (Karanlıkta hayat kurtaran kahramanlar)… İşte bu yoldaşlık üyelerinin çok iyi bir betimlemesi sayılabilirdi. Başlarını koydukları yolda emin adımlarla yürüttüğü savaşta güneşi sonsuza dek yerinde kılmak için savaşıyorlardı. Kızıllıklar koyulaşır ve günün tamamen loş bir karanlığa gömülüşü şarkının eşliğinde gerçekleşirken onu yeniden doğuracaklarının umudunu şarkı fısıldıyordu. Güçlü olmak…Bugüne kadar hayata tutunmayı başarabildiyse gerçekten güçlü olmalıydı. Roxie…Ah evet onun için yaşamıştı. Her şeye rağmen dönmüştü onun için. Şu ana kadar güçlüydü ancak şimdi güçlü olabilecek miydi.

-Everything is gonna be alright
Everything is gonna be alright
Everything is gonna be alright
Be strong. believe.
Be strong. Believe


İnanmak istediğinden midir buna ihtiyacı olduğundan mı bilinmez bu sözleri büyük bir aşkla ve inançla eşlik ederken nehrin suyu kadar serin bir taş kadar kararlı ve tüy kadar yumuşak bir tonla şarkının ritmine uyarak eşlik etmişti. Sesini bir parça kısık tutup onunkinin öe çıkmasına izin verse de birlikte sesleri çatallaşmış ve ıssızlaşan nehir kenarında hafifçe yankılanmıştı. İnanmak… Evet buna gerçekten ihtiyacı var gibiydi. Karanlıklar içinde geçen hayatı ona sadece umutsuzluk vaat etse de buna inanmak istiyordu. Her şeye rağmen hayatın güzel olacağına güzel şeyler getireceğine inanmak istiyordu. Buna başka her şeyden çok ihtiyacı vardı.

Sevgi… İşte şarkı yavaş yavaş sona erer ve nakaratlarda ona eşlik ederken Robert’ın düşündüğü buydu. Onu hayata bağlayan kutsal güç buydu. Ailesinin sevgisi sayesinde yıllar önce 5 yaşındayken Ölümyiyenler onu görmeden içeriden çıkmışlardı. Arkadaşlarının sevgisi nedeniyle Hogwarts’ta gerek merakı gerek cesareti ile burnunu bütün karanlık işlerin içine sokup onları değiştirmeye çalıştığı o ilk günlerde birkaç kez ölümden dönse yada onla yüzleşse de sağ kalmıştı. Roxie’ye olan aşkı sebebiyle ölüm onun için kaçınılmaz son olsa da geri dönmüştü. Sevgi… Tutunabileceği tek şey buydu tek ilahi güç ve ona sıkı sıkı tutnuyordu. Şarkı bittiğinde gülümsedi.

-Mükemmel söyledin Misty… Mükemmel dedi nehrin şırıltısı kadar berrak ve mutlu bir sesle. Sevinçliydi ruhunun karamsarlığını yendiği için sevinçliydi. Şarkı Robert’a gerçekten iyi gelmişti. Bunun için Misty’e gerçekten minnettardı. Şarkıyla birlikte gün kendini tamamen alacakaranlığa bırakmıştı. Rüzgar biraz daha sertçe yüzlerine çarpmaya başlamıştı. Ancak yine de Robert’ın rahatı yerindeydi. Birazdan yıldızlar ortaya çıkacaktı çünkü onlarla konuşabilecek onlara sırlarını dökebilecekti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Gün Batarken

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 2 sayfasıSayfaya git : 1, 2  Sonraki

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-