AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Deniz Kenarında Güzel Bir Gün...

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : Önceki  1, 2, 3  Sonraki
YazarMesaj
Derek John Garcia

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Derek John Garcia



Mücadele Tarafı : *Karanlık
Kan Durumu : *Safkan

Deniz Kenarında Güzel Bir Gün... - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Deniz Kenarında Güzel Bir Gün...   Deniz Kenarında Güzel Bir Gün... - Sayfa 2 EmptyPerş. Ocak 22, 2009 12:26 am

“Demek istediğim sadece ve sadece yeni tanıştığım kişilerin Muggle’lar hakkındaki düşüncelerini bilmediğimden bundan bahsetmem. Kesinlikle Muggle’lardan hoşlanmıyorum gibisinden bir şey yok ortada. Muggle’lara âşık değilim derken demek istediğim ne varsa Muggle’larda var gibi bir düşüncem yok. Sonuçta ben bütün günümü öğrencilerime onları anlatarak geçiriyorum, değil mi? Neyse, yanlışlığımı düzelttiğimi umarım.”

Derek bu konuda hatalı olduğunu kabul edecek değildi çünkü, hatalı da değildi. Yine de Miss. Queen'in sesine hafiften de olsa sert bir ton vermesi Derek'in hoşuna gitmemişti. Belki de Derek'e öyle gelmişti, ama yine de bu Derek'in hiç hoşuna gitmemişti. Kendisi az önce Muggle'lardan hoşlanmadığını söylemişti ve şimdi ise; neler söylüyordu böyle! Az önce söyledikleriyle şimdi konuştuklarının birbiriyle hiçbir alakaları olmamaları Derek'in dikkatinden kaçmamıştı.

Miss. Queen'in gözlerini kendisinden kaçırmaya çalıştığını fark etmişti aynı zamanda fark ettiği bir diğer şey de onun kızarmaya başladığıydı. Yüzünün kızardığını, Derek'den saklamaya çalışması kendisine çok komik görünen Derek sırıtmasını zorla bastırdı ve derin bir nefes alarak onun kendini savunmaya devam etmesini dinledi.

“Siz, böyle bir durum olsaydı –ki yok- onaylamadığınız belli. Neden kalkıp gitmediniz? Çoğu kişinin böyle yapacağını düşünüyorum."

Derek gülümseyerek karşılık vererek konuşmayı tercih etti. "Sizin düşündüğünüz şeylerin bir çoğunun aslında yanlış olduğunu anlamak zor değildi, Miss. Queen," derken ona bakmamaya dikkat etmişti. Ondan çekindiğinden değil aslında onun ne düşündüğünü önemsemediğini fark ettiği için ona bakmıyordu. Kendisinin sinirlerini bozduğunu fark etmemiş olması, Derek'in gücüne gitmişti. Sesinde ki tonu biraz daha sertleştirmeye çalışarak devam etti. "Bunu fark etmeliydiniz. Yine de -bilmiyorum sizin için önemli mi, ama kendimi söylemek zorunda hissettim- beni biraz da olsa incittiğinizi bilmenizi isterim. Az önce söylediklerinizle şimdi söylediklerinizin arasında dağlar kadar fark varken benim hatalı olduğumu belirtmek gerçekten çok sert bir tavır," dedi. Ve ekleme ihtiyacı duyarak devam etti. "Benim görüşümce."

Birkaç saniye dalgaların sertçe kıyıyı dövmesini ve iki üç martının denizin üzerinde alçalıp yükselerek uçmasını izledi. İkisinin de konuşmadığı uzun sessizliği sinirleri bozulsa da bunu artık sesine yansıtmamayı düşünen Derek bozdu. "Sert çıkışım için üzgünüm, Miss. Queen. Ama benim açık sözlü olmama alışacağınızı düşünüyor, umuyorum," dedi sesine biraz da eğlenceli bir ton vermeye çalışarak. Bunu başarıp başarmadığından ilk kez emin olamıyordu, çünkü asıl şimdi ne düşüneceğini bilemiyordu. Az önce, Miss. Queen ile karşılaştıkları ilk anda kendisini kötü hissetmiş, ne yapacağını bilememişti. Ama birkaç dakika önce ki tedirginliği, şimdi ki tedirginliğiyle kıyaslandığında tıpkı bir yer cücesinin, bir dev ile karşılaştırılmasına benziyordu. Ama bu kadar şeyi düşünürken konuşmasına bir şeyi eklemeyi unuttuğunu fark ederek telaşla devam etti. "Aslında tekrar görüşüp, görüşmeyeceğimizden bile emin değilim."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Haylie K. Queen

GezginGezgin
Haylie K. Queen



Mücadele Tarafı : Kendi halinde...
Kan Durumu : Safkan

Deniz Kenarında Güzel Bir Gün... - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Deniz Kenarında Güzel Bir Gün...   Deniz Kenarında Güzel Bir Gün... - Sayfa 2 EmptyPerş. Ocak 22, 2009 1:23 pm

Haylie, aradaki gerginliği kaldırmaya çalışarak sorduğu soruya Derek gülümseyerek ama ona bakmadan cevap vermişti. Bu Haylie’ye küçümseniyor olduğunu hissettirdi. İçinde bir şeyler köpürmeye başlamıştı. Neler oluyordu böyle?

"Sizin düşündüğünüz şeylerin birçoğunun aslında yanlış olduğunu anlamak zor değildi, Miss. Queen.”

Anlamamış gibi yüzüne baktı. Onun hala kendisine bakmadığını görünce kafasını çevirdi. Balıklar gibiyiz diye düşündü. Ağzımız kıpırdıyor ama ne söylediğimizi anlayamıyoruz.

"Bunu fark etmeliydiniz. Yine de -bilmiyorum sizin için önemli mi, ama kendimi söylemek zorunda hissettim- beni biraz da olsa incittiğinizi bilmenizi isterim. Az önce söylediklerinizle şimdi söylediklerinizin arasında dağlar kadar fark varken benim hatalı olduğumu belirtmek gerçekten çok sert bir tavır. Benim görüşümce."

Her kelimesinde kendini daha kötü hissetmeye başlıyordu, Haylie. Derek'in ses tonuysa her şeyi berbat edercesine sertti. Bu kadarı fazlaydı. Sinirden tırnaklarıyla elini deşiyordu. “Senin hatalı olduğunu mu? Ben sadece böyle anlama diye kendimin yanlış olduğunu vurguladım. Ne demek bu şimdi?” diye haykırdı içinden.

Kendini o kadar kötü hissediyordu ki tek yapabildiği bankta Derek’ten biraz uzaklaşabilmek olmuştu. Gamsız bir şekilde denizin hırçın dalgalarını seyretmesi daha fazla öfkelenmesine neden oluyordu. Sinirlendiğinde olduğu gibi kıpkırmızı bir yüzle ellerini deşiyordu. Biraz daha uğraşırsa kanatmayı başaracaktı. Ne kadar zaman geçtiğini bilmiyordu. “Bu gün zaten kötü başlamıştı artık bundan kötüsü olmaz.” diye düşünürken Derek konuşmasına devam etti.

“Aslında tekrar görüşüp, görüşmeyeceğimizden bile emin değilim.”

Bu cümle onu nasıl sinirlendirmişti böyle. Bir anda elinde bir sıcaklık hissedince eline doğru bir bakış attı. Tırnaklarının etiyle bütünleşmişti ama öfkesi acıyı duymasını engelliyordu. Birden ayağa kalktı. Uzun saçları bu ani hareketle kıvrak bir şekilde savrulmuştu. Kıpkırmızı yüzünde sarı saçlarının güzelliği iyice ortaya çıkmıştı. Onu küçümser bir ifadeyle süzdü. Ağzından kelimeler çıkacak mı bilmeden konuşmaya başladı.

“Ama ben eminim Bay Garcia. Görüşmeyeceğimizden emin olabilirsiniz. Nasıl bu kadar yanlış anlaşılabilirim? Nasıl bana kırıldığınız bilmiyorum” dedi. Bir nefeste hızlıca söylemişti bunu. Karşı karşıya oldukları gözlerine bakıyordu. Onu aciz biri sanmaması için. Dilinin ucuna gelip taşmak isteyen birçok kelimeyi daha fazla tutamadığını fark ederek devam etti.

“Sizi kırmamak için kelimeleri seçerken ne kadar dikkat ettiğimi bilemezsiniz. Ayrıca söylediklerimin arasında ifade ediş biçimi dışında hiçbir fark yok. Neyse, önemli değil artık. Görüşmemek üzere…”

“Görüşmemek üzere…” derken olabildiğince acımasızdı. “Bu kadarı da olmaz ki canım!” diye düşündü ona son kez kötücü bir bakış atıp buharlaşırken.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cymone Zenobia Brokmose

GezginGezgin
Cymone Zenobia Brokmose



Mücadele Tarafı : Karanlık Taraf
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Kartal

Deniz Kenarında Güzel Bir Gün... - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Deniz Kenarında Güzel Bir Gün...   Deniz Kenarında Güzel Bir Gün... - Sayfa 2 EmptySalı Şub. 03, 2009 11:37 pm

Odasına geri döndüğünde saatin kaç olduğunun farkında bile değildi. Kapıyı arkasından kapatıp masa koltuğuna oturup başını geriye doğru yasladı. Gözlerini kapatıp bir süre sessiz kaldıktan sonra başını kaldırarak saatine baktı. Epey geç olmuştu , bugün de zamanın nasıl geçtiğini fark etmemişti. Kalkıp kapının yanında ki askılığa yürürken oldukça yorgun gözüküyordu. Siyah ipek pelerinini alarak boynundan geçirip iplerini bağlamaya başladı. Hava bugün lerde çok soğuktu. Ardından koltukta duran siyah deri eldivenlerini alarak ellerine geçirdi. Çantasını almış tam çıkacakken masanın üstünde ki Kazan Pasta'sı paketini görmüştü , boş paketi eline alarak odadan çıkmıştı. Herkes çıkmış gözüküyordu Cymone'un boş koridorda duyduğu tek ses kendi topuk sesiydi. Adımlarını biraz daha sıklaştırarak asansöre yetişmişti.

Londra'nın karlı yollarına çıktığın da ilk önce tatlı paketini atıcak bir çöp aradı , ondan kurtulduktan sonra kalabalık sokaklarda yürümeye başladı. Marie şu an nerdeydi acaba , Cymone düşüncelerini tekrar dinlerken bir anlık da olsa nereye gittiğini unutmuştu. Belli bir yere gidiceğini bilmiyordu.
O her zaman karlı havaları severdi , ona göre şu an gidilebilecek en güzel yer Old Gween Park'ı yada göldü. İkisi arasında hızlı bir seçim yaparak yürüdüğü yoldan sağa doğru saptı.
Parkın girişinin büyük demir kapısına geldiğinde yavaşça içeriye girdi. Park boş gözüküyordu , bu soğuk havada herkes evinde şöminenin önünde oturuyor olmalıydı. Kollarını göğsünün üzerinde birleştirerek etrafı aydınlatan lambaların altında yürümeye başlamıştı. İşte şimdi sadece huzuru hissediyordu. Yorgunluğuna kadar her şeyi unutmuştu...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Steve Raymond Peakes

GezginGezgin



Mücadele Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı
Rp Sevgilisi : Olabilir.Şu anlık yok
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Acromantula


Deniz Kenarında Güzel Bir Gün... - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Deniz Kenarında Güzel Bir Gün...   Deniz Kenarında Güzel Bir Gün... - Sayfa 2 EmptyÇarş. Şub. 04, 2009 3:19 pm

Bedeninde oluşan yorgunluğa daha fazla dayanamayacağını anlayıp göz kapaklarını kapadı. Göz kapaklarını kapamasıyla beraber ,zihninde bir yolculuğa çıkıyordu . Ama bunun farkında değildi. Zihninin derinliklerine inen Steve kendini bir anda okul yıllarında buldu. Üstündeki kırışmış cüppeyi düzeltiyordu. Göl kıyısındaydı. Sessizlik onun bulunduğu her ortamda bulunuyormuş gibi sessiz bir ortamdaydı. Asasıyla bir kaç büyü çalışıyor , gölün orta kısımlarına bir kaç taş yuvarlıyordu. Gecenin belirtileri yavaş yavaş çıkmaya başlarken Steve toprak olan cüppesini temizlemeye çalıştı. Ve arkada soğuk ve ince bir ses geldi.

"Vay vay prens hazretlerimiz de burdaymış . Ne oldu Steve korktun mu"

"Kes sesini Robin "

"Bir şey mi yapacaksın yoksa ,Steve"

Steve'in vücuduna yayılan sinir dalgası göl kenarın da da kendini hissettirmeye başlamıştı. Sanki Steve ile uyumlu olan havada da sert bir rüzgar çıkmıştı. Bir kaç arkadaşıyla gelen Robin sessizce elini asasına götürdü. Ve Steve'in beklemediği anda büyülü sözcükleri homurdandı.

"Expelliarmus"

Robin'in büyüsüyle beraber Steve'in elinden asası gitmiş ,savunmasız kalmıştı. Zihni aniden berrakleşmış Robin'in yapacağı saldırma büyüsünden nasıl kaçacağını düşünüyordu. Robin titreyen eliyle asasını kaldırdıktan sonra hızlı hızlı homurdandı ve büyülü sözcükleri hızlıca mırıldanmaya başladı.

"Everta....."
"Expelliarmus"

Robin daha Steve 'e büyüsünü yapmadan uzun sarı saçlı bir kız bir büyü yapmış Robin'in asasını elinden uçurmuştu. Gözlerini elleriyle örten Steve büyünün hızıyla nereye gideceğini beklerken bu sesi duymuş şaşkınlığını gizlememek için göz kapaklarını aralamıştı. Ve sadece bir söz mırıldanabildi

"Cymone sen misin"

Steve bundan sonrasını hç hatırlayamadan eskimiş penceresinin kapanmasıyla uyandı. Yüzünde bir yandan yılışık rüzgarı hissederken bir yandan da zihnini zorluyordu. Rüyayı yarım bırakmış olamazdı. Ama gerçek, rüyayı bırakmıştı. Hızlıca yerinden kalktı. Ve kafasını biraz da olsun dinlendirmek için odasından ayrılarak Old Gween Park' a doğru adımlarına atmaya başladı.

OLd Gween Park'a gelir gelmez içindeki garip duygular harekete geçmişti. Anlamsız bir şekilde bu duyguların ne anlama geldiğini düşünürken bir yandan ciğerini temiz havayla dolduruyordu. Her zamanki gibi sessiz bir yer ararken ileride gördüğü birini anımsadı. Eğer gerçekse bu steve'in duygularının ne anlama geldiğini anlayacaktı. Steve kadının yanına gitti. Ve boğazında tıkanan kelimeleri hızlıca bırakmak istercesine konuşmaya başladı.

"Cymone bu sen misin"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cymone Zenobia Brokmose

GezginGezgin
Cymone Zenobia Brokmose



Mücadele Tarafı : Karanlık Taraf
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Kartal

Deniz Kenarında Güzel Bir Gün... - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Deniz Kenarında Güzel Bir Gün...   Deniz Kenarında Güzel Bir Gün... - Sayfa 2 EmptyÇarş. Şub. 04, 2009 3:33 pm

Başına toplanan kar tanelerini saçlarını eldivenli eliyle karıştırarak dağıtan Cymone yürümeye devam ediyordu. Parkın bu tarafında olan bir kaç kişide gitmişlerdi. Cymone yanlız kalmayı her zaman severdi , sadece yanlız kalabildiği zamanlar düşünceleriyle konuşabilir , onları dinleyebilirdi. Ama şuan sadece beyninde büyük bir boşluk vardı , yürüyordu ama ne düşündüğünü bilmeksizin. Tek düşünebildiği burda biraz daha fazla vakit geçirmek istemesiydi.
Buz tutmuş yoldan gelen birinin ayak seslerini farkettiğinde aldırmaksızın yürümeye devam etmişti. Bu saatte onun gibi sadece yorgunluğunu atmak için yürüyüşe çıkmış olan birini hayal etmişti.
Belki de Marie'dir diye düşümüştü ama o bu saatte ve bu soğukta asla yürüyüşe çıkmazdı , daha çok sıcak bir yerlerde ateşviskisini yudumlamayı tercih ederdi.
Gelen kişinin adımları hızla sıklaşmış ve bir anda durmuştu Cymone ileriye doğru bakıcağı sırada ses ona çok tanıdık gelmişti. Adını söylüyordu ;

"Cymone bu sen misin"

Sesin geldiği yeri bir an çıkaramadı ve tabii ki söyleyen kişiyi de bir anlıkta olsa yürümeyi bırakıp olduğu yede hatırlamaya çalıştı. Kollarını aşağı doğru indirerek onun gibi durmuş ve ona bakmakta olan adama dikti gözlerini.
Kumral saçlar , güzel bir gülümseme ve hoş bir vücut.
Tabii ya! Cymone sonunda bulmuştu. Ama adam onu nasıl tanıyabilmişti de Cymone hemen tanıyamamıştı.
Steve'di bu. Bu saatte burda ne arıyordu peki ? Asıl önemli soru görüşmeyeli kaç yıl olmuştu. İkiside fazlasıyla değişmişti. Cymone'un değişmeyen tek şeyi bakışları ve gülümsemesi idi.
Adama doğru ilerleyerek ona biraz daha yaklaştı ve kendi gibi üşümüş olan adama gülerek ;

"Steve? Aman Tanrım. Görüşmeyeli ne kadar oldu ?"
"Nasıl tandın beni ?"


Cymone bir anda adama birden fazla soru sormuştu ama fazlasıyla şaşkındı. Şu an hiç beklemediği eski bir dostu görmesi onu fazlasıyla mutlu etmişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Steve Raymond Peakes

GezginGezgin



Mücadele Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı
Rp Sevgilisi : Olabilir.Şu anlık yok
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Acromantula


Deniz Kenarında Güzel Bir Gün... - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Deniz Kenarında Güzel Bir Gün...   Deniz Kenarında Güzel Bir Gün... - Sayfa 2 EmptyÇarş. Şub. 04, 2009 3:55 pm

Şaşkınlığı artarken yüzüne yayılan tebessüm vücudundada hissediliyordu. Bu oydu kaç yıldır görmediği Cymone tam karşısındaydı. Yüzünde hem şaşkınlık hem de sevinç varken bir yandan da hzur buluyordu. Soğuk havayla bütünleşen saçlarını geriye attıktan sonra oun gibi heyecanlanan Cymone 'de konuşmaya başladı.

"Steve? Aman Tanrım. Görüşmeyeli ne kadar oldu ?"
"Nasıl tandın beni ?"


"Seni bakışlarından tanıdım Cymone, çok uzun zaman oldu görüşmeyeli, aslında senin bu kadar değişeceğini hiç anlamamışım.Sen burda ne yapıyordun"

Steve dudaklarından dökülen kelimelere anlam veremeden konuşmaya başladı. Şimdi göz kapakları daha fazla açıp kapanıyor, kalbi daha hızlı çarpıyordu. İçinden ona sarılmak geliyordu ama yapamamıştı. Sadece göz teması kurmuş bu eski dostuyla hasret gidermek istiyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cymone Zenobia Brokmose

GezginGezgin
Cymone Zenobia Brokmose



Mücadele Tarafı : Karanlık Taraf
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Kartal

Deniz Kenarında Güzel Bir Gün... - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Deniz Kenarında Güzel Bir Gün...   Deniz Kenarında Güzel Bir Gün... - Sayfa 2 EmptyÇarş. Şub. 04, 2009 4:09 pm

Steve Cymone'un sorularından hiç rahatsız olmuş gibi gözükmüyordu aksine onları cevaplamayı istiyor gibiydi. Cymone sabırsızlıkla sorularının cevaplanmasını bekliyordu.
Steve küçük soluk alışverişinden sonra konuşmaya başlamıştı bile , dudaklarından dökülen her kelime de Cymone onu can kulağıyla dinliyordu. Söyledikleri karşısında Cymone küçük bir kahkaha atıp bakışlarını ondan hiç kaçırmadı. Konuşurken Cymone ona biraz daha yaklaşmaya başlamıştı.

"Seni bakışlarından tanıdım Cymone, çok uzun zaman oldu görüşmeyeli, aslında senin bu kadar değişeceğini hiç anlamamışım. Sen burda ne yapıyordun"

Bakışları ... Cymone Hogwarts'yake bile bakışları insanları rahatsız edercesineydi. Ama Steve aksine hiç rahatsız olmazdı Cymone onun bakışları Steve'i rahatlatır gibi geliyordu. Eldivenlerini ellerinden kayarcasına çıkararak çantasına atmıştı. Şimdi soğumuş ellerini birbirine sürterek konuşmaya başladı ,

"Ah evet .. Bakışlarım bunca yıl hiç değişmedi Steve , ama sen değişmisşin. Evet , evet en az benim kadar hemde. Sanırım büyüdük"

dedi gülerek ve konuşmasına devam etti.

"Burda ne mi yapıyordum ? Aslında Bakanlık'tan biraz önce çıktım ve biraz kafamı dinleyebiliceğimi umarak geldim. Peki ya sen ? Bu soğukta burda ne yapıyorsun?"

Dedi.

Daha sonra bir şeyi unutmuşçasına sırıtarak Steve'e doğru iyice yaklaşarak ayaklarını yerden biraz kaldırarak ona sarıldı. Her zaman böyleydi Steve uzun boylu bir yapıya sahipti. Dışarıdan bakıldığında küçük bir dost kucaklaşması gibi görünsede Cymone şu an hiçte öyle hissetmiyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Steve Raymond Peakes

GezginGezgin



Mücadele Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı
Rp Sevgilisi : Olabilir.Şu anlık yok
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Acromantula


Deniz Kenarında Güzel Bir Gün... - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Deniz Kenarında Güzel Bir Gün...   Deniz Kenarında Güzel Bir Gün... - Sayfa 2 EmptyÇarş. Şub. 04, 2009 4:21 pm

"Ah evet .. Bakışlarım bunca yıl hiç değişmedi Steve , ama sen değişmisşin. Evet , evet en az benim kadar hemde. Sanırım büyüdük"

"Kesinlikle Cymone,evet büyüdük"

Steve 'in heyecanı yavaş yavaş giderken kalbinin atışları da düzene giriyordu. Bu dondurucu soğuk havada içini ısıtacak bir şey bulduğuna sevinen Steve gözlerini Cymone'dan alamıyordu. Öğrencilik yıllarını anımsayan Steve bu küçük kızın bu kadar büyümüş olmasına ve kendisinin bu kadar değişmesinin sebep veremeden Cymone'u dinlemeye başlamıştı.

"Burda ne mi yapıyordum ? Aslında Bakanlık'tan biraz önce çıktım ve biraz kafamı dinleyebiliceğimi umarak geldim. Peki ya sen ? Bu soğukta burda ne yapıyorsun?"

"Bakanlıkta mı e bende bakanlıkta çalışıyorum ben bir Seherbaz'ım ya sen"

Şaşkınlık dalgası yüzüne yayılırken bir yandan bu koyulaşan sohbet giderken Steve bunun nereye gideceğini gerçekten de
merak ediyordu. Aynı bakanlıkta çalıştığı birini nasıl görememişti. Neden bu başına gelmişti şimdi. Bu ilginç konuşmayı bölmemek için sessizce durdu ve göz kamaştırıcı bir bakış attıktan sonra Cymone'a dönüp cevabı bekledi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Deniz Kenarında Güzel Bir Gün...

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
2 sayfadaki 3 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2, 3  Sonraki

 Similar topics

-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-