AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Varlığın Ta Kendisi

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Eileen Garcia

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Eileen Garcia



Mücadele Tarafı : Doğduğundan beri Ölüm'le
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Sırtlan

Varlığın Ta Kendisi Empty
MesajKonu: Varlığın Ta Kendisi   Varlığın Ta Kendisi EmptyCuma Ara. 26, 2008 12:08 pm



Evin kapısında birkaç saniye bekledi. Yüzüne hafifçe vuran ılık esinti, biraz önce yaşadığı kavgayı az da olsa unutturmuştu. Verandanın gıcırdayan tahtasına adımını attı ve bozuk olmayan birkaç lambanın aydınlattığı sokağa öylece baktı. İçindeki öfke gözleri etrafta dikkatini dağıtan her hangi bir şeyle dağılıyordu. Neden bugünlerde her şey tersine işliyordu. Eileen’ın yaşamayı dilediği hiçbir şey ona ulaşmıyor; yanından dahi geçmiyordu. Gözlerini kısa bir an kapadı ve temiz orman kokusunu içine çekti. Yavaşça merdivenden indi ve kısa adımlarla bahçe kapısına ulaştı. Birkaç saniye sonra kendini ormana doğru giderken buldu.


Gecenin esintisi her adım atışında daha da hissedilir olmuştu. Uzun cüppesi arada esen sert rüzgar ile geriye doğru savruluyordu. Ellerini ceplerine yerleştirmiş; birinde sıkıca asasını kavramıştı. Sanki tüm sinirini ondan çıkarmak istercesine avucunun içinde onu sıkıyordu. Kızgınlığını düşünmeye çalışsa da bir türlü beceremedi. Onu kırdığının farkındaydı ama böyle olması gerekirdi. Eileen da istediği şeylere kavuşamıyordu. Bunun için ağlanıp, sızlanmak yersizdi. Öfkeyle omuzlarından göğsüne düşen saçları geriye doğru savurdu. Artık onu düşünmeyecekti…

Ormanın içine doğru giden patikada yürümeye başlamıştı. Yola düşen çalıların dallarını eliyle kaldırarak geçişine yardımcı oluyordu. Beyninin verdiği ufak bir uyarı ile patikadan sapıp, yıllardır geldiği kavuğa doğru ilerledi. Burayı ilk defa yalnız başına ormana yollandığı zaman keşfetmişti. Keşfettiği zamanların öncesinde babası ile geldiği bu orman ona harikaların sunulduğu yer gibi gelirdi ve hala da onun için değişmemişti. O yaz sonu Hogwarts’ta üç yılını bitirmiş, dördüncü sınıf için gereksiz bir hazırlığa başlanmıştı. Eileen bu hazırlıktan sıkılarak ormana kaçmayı cesaret etmişti. Annesinden orman hakkında çok şey dinlemiş ve kesin olarak o zamana kadar yalnız gidilmesine izin verilmemişti. Nedense annesi o gün Eileen’ı başından savmak istercesine ormana yollamıştı. Eileen bu kavuğu o sıkıcı günde keşfetmişti.

Kavuğun başına geldi ve eliyle hala sağlam olan defne ağacının sert gövdesine dokundu. Defne ağacının anlamı onun için büyüktü. Onun mitolojik hikayesini dinlediğinden beri defne ağacı gözünde daha da değerlenmişti. Defne ağacı yana yatarak kavuk oluşturmuştu. Kavuk o kadar değişikti ki Eileen; onun üzerine doğru uzandığında yanlarından sarkan dallar ve çalılar tarafından yutulacakmış gibi hissederdi. O zamandan beri sıkıldığı, sinirlendiği ve huzur bulmak istediği zamanlarda oraya gelirdi. Eileen yavaşça kavuğa oturdu ve geriye doğru sert zemine sırtını dayadı. Ağaçların dalları arasında ayın hilal biçimini çok net görüyordu. Arada büyük gri bulutlar önünü birkaç saniyeliğine kaplıyor ardından tekrar parlaklığını görünür kılıyordu. Eileen bu güzel ortamın verdiği dinginlikle rahatladığını hissetti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Marius Cioran

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Marius Cioran



Mücadele Tarafı : Yoldaşlık.
Rp Sevgilisi : Brenda,
Kan Durumu : Muggle kökenli!
Patronus : Naja

Varlığın Ta Kendisi Empty
MesajKonu: Geri: Varlığın Ta Kendisi   Varlığın Ta Kendisi EmptyCuma Ara. 26, 2008 12:49 pm


" Daha derinlere gitmesek Thomas, olmaz mı? "

Kadının kulaklarını tırmalayan sesine karşılık gülümseyerek başını ona doğru çevirdi. Elini sıkıca kavramıştı; kendine doğru hızla çekti. Kadının omzundan tutarak yanına mıhlamıştı. Kadın bu sarsıdan dolayı gözlerini kocaman açmış Jeduthun'a bakıyordu. Kadının kokusu damarlarına işledi. Kan! Elini saçlarının arasından geçirerek onu sakinleştirmeye çalıştı. Kısık ve ürpertici ses tonuyla konuştu.
" Korkuyor musun, yoksa? "
" Hayır, elbette!"
" O zaman sorun yok!"
Son cümleyi söylerken tek kaşını kaldırmış alaycı bir şekilde bakmıştı. Onun için hazırladığı çok hoş şeyler vardı ve sahte ismine alıştığını düşünüyordu. O Thomas dedikçe ilk başlarda tepkisiz kalmasına rağmen şimdi bu isme aşina olmuştu. Ellerini onun omzundan kadının ellerine kaydırdı ve kavrayarak onu peşi sıra sürükledi. Kadının sıcak eli tüm düşüncelerini harekete geçirme isteği veriyordu. Bir an önce onun damarlarına ulaşmak için yanıp, tutuşuyordu. Vampirlere verilen özel çekicilik her zaman işe yarıyordu. Avına yaklaşması ile birlikte son zamana kadar büyülenen varlıklar, kendini bir çıkmazın eşinde hissettiği an kollarında çırpınmaya başlıyordu. Kadının soluklarını ensesinde hissediyordu. Geldikleri en uygun yerde durdu ve kadına doğru döndü. Kadının sırtını yavaşça dik ağaca dayadı ve kolunun birini onun tam başının hizasında ağaca dayadı. Diğer eliyle saçlarının ucunda oluşan bukleleri parmağına dolayarak konuşmaya başladı.
“ Çok güzelsin. “
Kadın belli belirsiz gülümsedi. İçindeki korkunun yavaş yavaş arttığını hissediyordu Jeduthun dudaklarını yavaşça onunkilere doğru yaklaştırdı ve kısa bir an öptü. Kadın bu durumdan oldukça hoşnut bir biçimde kendini ona bırakmıştı. Öpücükleri yavaşça boynuna doğru kaymaya başladı. Teninin tuzu diliyle birlikte uyarıcı etki yaparak dişlerinin sivrilmesi suskunca bekledi. Bir an duraksayıp kadına baktı. İşte o an feryat kulaklarında çalındı.
“ Hayır! “
Artık çok geçti. Kadın bir an o ısırana kadar çırpındı. Dişleri tamamen boyun damarlarına kilitlenmiş. Bilindik sıcak içki boğazının aşağısına süzülüyordu. Kadın bir süre damarlarındaki tüm kan yavaş yavaş çekilirken önce sarsılmaya, sonra titremeye bırakmıştı ve en sonunda hareketsiz kalmıştı. Jeduthun yavaşça kadını ağacın kenarına bıraktı. Ölüm ona çok yakışmıştı. Genelde öldürdüğü canlılar umurunda olmazdı ama bu kadından az da olsa hoşlanmıştı. Gözleri açık olan kadın sanki ona mahkum olmuşçasına bakıyordu. Üzerine doğru eğildi ve gözlerini tek eliyle kapadı. Parmak izinin olmaması ile birlikte bu cinayeti hangi türün işlediğini herkes anlayabilirdi. Sihir dünyası ve gücü olmayan normal insan dünyası da vampirlerin varlığından haberdardı. Tabi normal insanlar buna inanmakta biraz zorlanıyor, kabullenmek istemiyordu. Ağzındaki kanı elinin tersiyle sildi ve ormanın içine doğru ilerlemeye başladı. Kan kokusunu üzerinde duyan bazı vahşi hayvan ona yanaşmasıyla birlikte onun ne olduğunu anlayanlar tekrar yuvalarına geri dönüyordu. Ormanın ortasında olduğunu tahmin ederek kafasını yukarı kaldırdı ve aya baktı. Hilal biçimi ona yön verir gibiydi. Bulunduğu yerden sağa doğru döndü ve o yöne doğru ilerlemeye başladı.

Ormanda ilerledikçe bilindik kokunun aksine farklı bir koku daha burun deliklerinden içeriye doğru doldu. Bu kokunun bir insan kokusu olduğuna emindi ama kafasını karıştıran şey bu kokuya daha öncede şahit olmuştu. Şayet ölürlerse; kokuları ölümlerine kadar saklayan vampirler bu ayrımı yapacak özellikteydiler. Parmak izi gibi bir şeydi onlar için; herkeste bulunan farklı koku… Yavaşça kokuya doğru ilerledi. Her adım atışında daha da bilindik oluyor; hafızasını zorluyordu. Bir an durdu ve beyninde şimşekler çaktı. Eileen! Onun olduğuna emindi. Sessizliğini sürdürmeye çalışarak ona doğru yaklaştı ve kavuğa uzanmış siluetini ilk anda fark etti. Orada öylece uzanmış gökyüzünü seyre dalmıştı. Godric’s Hollow’da olduğuna inanmak zordu. Jeduthun buraya geldiğinin farkında dahi olmamıştı. O buraya uğramamaya kendince ant dikmişti. Ama şimdi buradaydı ve Eileen karşısındaydı. Onunla konuşup konuşmamak arasında kararsızdı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/c-i-o-r-a-n-t637
Eileen Garcia

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Eileen Garcia



Mücadele Tarafı : Doğduğundan beri Ölüm'le
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Sırtlan

Varlığın Ta Kendisi Empty
MesajKonu: Geri: Varlığın Ta Kendisi   Varlığın Ta Kendisi EmptyC.tesi Ara. 27, 2008 12:03 pm

Gökyüzüne doğru kolunun birini kaldırdı ve yavaşça hareket ettirmeye başladı. Her hareketi ile ayla oynar gibiydi. Hilalin önüne geçen bulutlar ile ışık soluyor ve Eileen’ın bedenine vuruyordu. Arada esen çalıların çıkardığı ses ruhunda esir tuttuğu duygularla uyumluydu. Geçmişte yaşadığı bir sürü olay her yalnız kaldığında olduğu gibi yeniden canlanmış, gözlerinin önünden geçiyordu. Yaşam o kadar hızlı ilerliyordu ki, hayatındaki değişikliklere anlam vermekte zorlanıyordu. Dilediği her şeye kavuşamasa da en ısrarcı davrandığı olaylara erişmişti. Onun için huzurlu sayılırdı. Avucunda tutmayı başardığı çok şey vardı. Eileen için bu bir gururdu. Yaptığı her şeyde en iyisi olmayı hedef edinmese de işinde başarılı olduğuna inanıyordu. Hakim olduğu zamanlarda dahildi bu süreye. Bakanlıkta çalışmak zor olsa da onun insanlar hakkında gerçek deneyimleri kazandığı ilk yerdi. Belki de bu yüzden insanlar çalışma hayatında bu deneyimlere maruz kalıyordu. Zorluk her insanı etkiliyor olmalıydı. Bir an düşünceleri çok saçma geldi ve düşünmemeye karar verdi. Yaşadıklarını yaşamış bitmişti. Artık ne olursa olsun önüne bakmalıydı. İçinde bir burukluğun kalması ise unutamayacağı bir şeydi.

Yavaşça vücudunu kaldırdı ve kavuğun üzerinde oturur pozisyonunu aldı. Bir an izlenildiği hissine kapıldı. Bakışlarını çevresinde dolaştırmaya korkuyordu. Elini cebindeki asaya doğru götürdü. Gecenin karanlığında ona eşlik edecek bir sürü davetsiz misafir olabilirdi. Ormanda değişik türde yaratıklara ev sahipliği yapan birçok ağaç, mağara vardı ve insan kokusu her zaman cezp edici olurdu. Başını yavaşça önüne eğdi ve derin bir nefes aldıktan sonra gözlerini etrafta gezdirdi. Ay ışığına alışmış gözleri karanlığa dönünce görmesini bir an engelledi. Birkaç dakika sonra alıştığını fark ediyordu. İzlenildiği hissini daha da fazla duyumsuyordu. Böyle duygular o varlığa yaklaştığının habercisiydi. Birden bakışları bir yerin üzerinde belli belirsiz gitti ve kalbine ateş parçası düşer gibi oldu. Gece karanlığında dahi parlayan bir çift göz gördüğüne yemin edebilirdi. Bakışlarını tekrar oraya doğru döndürmeye korkuyordu. Ama Eileen korkusunu bastırmayı öğrenmişti. Bakışlarını hızla oraya çevirdi. Berrak sesi ormanda hafifçe yankılanarak o tarafa ulaştı.

“ Kim var orada! “
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Marius Cioran

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Marius Cioran



Mücadele Tarafı : Yoldaşlık.
Rp Sevgilisi : Brenda,
Kan Durumu : Muggle kökenli!
Patronus : Naja

Varlığın Ta Kendisi Empty
MesajKonu: Geri: Varlığın Ta Kendisi   Varlığın Ta Kendisi EmptyC.tesi Ara. 27, 2008 4:48 pm

Onu görmek içinde aynı duyguları tekrar gün yüzüne çıkarmıştı. Hiçbir zaman unutmamıştı ki bu farklı duyguyu. Her şeyden farklıydı işte yine… Eileen’ın uzandığı kavuktan yavaşça kalkışını seyretti. Bellinin kıvrılışını cüppesinden görmese dahi hissedebiliyordu. Zarif ve temkinli hareketlerle oturmuştu. Onun kadar iyi sezilere sahip olduğunu biliyordu. Birilerin varlığını hissetmiş olmalıydı. Ya da onu iyi tanıdığı için böyle düşünüyordu. Onun her hareketi hafızasında canlandı. Eileen bakışlarını etrafında dolaştırmaya başlayınca yerinde hareketsiz olarak kalmaya çalıştı. Onu göremeyeceğini umut ediyordu. Bu karanlıkta onun gözleri iyi işlemezdi. Gözlerini direk onun gözlerine dikti. Eileen gözleri onun üzerinden şöyle bir geçmişti. Jeduthun fark edilmediğine emin tavırla nefes aldı işte o an aslında fark edildiğini anladı. Kadının sesi hafif yankıyla ona ulaşmıştı.
“ Kim var orada? “
Jeduthun ona görünmek konusunda endişeli olsa da ona yaklaşmak için can atıyordu. Gözleri onun üzerine kilitlendiğini hissediyordu. Eileen’dan emindi ki karşısına çıkmaz ise asasını hazır bir şekilde ona büyü yapmakta kullanacaktı. Bu düşünce onu gülümsetti. Büyülerin işlememesi çok güzeldi. Yavaşça adımını attı ve çalıların arasından kendine yol tahin etti. Üzerine batan birkaç dikeni umursamadan ilerlemeye başladı. Ona yaklaştıkça yüzünü daha da net görür olmuştu. Saçları eskisi gibi güzel ve dalgaları göğsüne düşecek kadar uzundu. Jeduthun’u net olarak gördüğü zaman yüzünün alacağı hali çok merak ediyordu.
“ Benim sevgili Eileen! Jeduthun. “
Kadının onun sesini duyduğu anda ki irkilişini fark etti. Onu burada görmek istemediğinden, ya da görmeyecek olmasını düşündüğünden emindi. Jeduthun ile ayrılırken birbirleri sınırları içine girmemeye söz vermişlerdi. Ama şimdi bu sınırlar aşılmıştı ve Eileen bunun şoku mu yaşıyordu bilinmezdi. Gözlerinin iyice açıldığının farkındaydı. Çehresinde yavşça beliren sinir izleri okunuyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/c-i-o-r-a-n-t637
Eileen Garcia

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Eileen Garcia



Mücadele Tarafı : Doğduğundan beri Ölüm'le
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Sırtlan

Varlığın Ta Kendisi Empty
MesajKonu: Geri: Varlığın Ta Kendisi   Varlığın Ta Kendisi EmptyC.tesi Ara. 27, 2008 7:07 pm

Eileen ona hareket edenin insan olduğuna kanaat getirdiği, ona ilerleyişi bir hayvanı andırmıyordu. Çalıların hışırtısı onu tetikte tutuyordu. Kim ile karşılaşacağı merakı tüm bedenini sarmaya başlamıştı. Parlayan gözler ona doğru yaklaşırken nefesini bir an tuttu. Hiç bu kadar korktuğunu hatırlamıyordu. Boşlukta kendini hissettiği için miydi bu korku? Elindeki asayı fazlasıyla sıktığı için elleri terlemeye başlamıştı. Birden kulaklarında aşina olduğu ses ile titredi. O olamazdı.

“ Benim sevgili Eileen! Jeduthun. “

Jeduthun ismi beyninde dönüp durdu. Onun burada ne işi vardı. Kalbinin yandığını hissediyordu. Ya fazlasıyla çarpıyordu, ya da içindeki öfkeye yenik düşüyordu. Ayın aydınlattığı yüzü fark ettiğinde gözlerini iyice açtı. Gözlerini kapadı, sanki tüm bu olanları rüya olduğunu sanarak. Belki açıp kapayınca onun görüntüsü gidecekti gözlerinin önünde. Yavaşça araladı gözlerini işte hala olduğu yerde duruyordu. Elinde asayı daha da sıktı. Kızgın bakışlarla sert çıkan tınıyla konuştu.

“ Sen burada ne arıyorsun, Jed? En son buradan ayrılırken artık burayı rüyanda bile görmek istemediğini söylemiştin. “

Sesi ister istemez kinayeli çıkmıştı. Başını yavaşça eğdi ve cevap bekliyordu. Jeduthun’un buraya isteyerek gelmediğinden emindi. O sözlerine hep sadık çıkmıştı. Şimdi de çıkmaması için hiçbir neden yoktu. Yüzü hiç değişmemiş, bakışları hala çekiciydi. Mavi gözler zihninde kazındığı gibi hala berrak bakıyordu. Yüzüne hafif bir gülümseme yayıldı ama buradan ayrıldıkları o gece aklına geldiğinde ufak tebessüm bir anda silindi. Tüm ilişkilerinin bittiği bu ormanda tekrar karşılaşmak yeterince ağırdı. Ama Eileen içinde taşıdığı sevginin yanında nefrette taşıdığını fark etti. Ona baktığında kapanmaya yüz tuttuğu yarası yeniden açılmıştı işte. Ona biraz daha yaklaştı. Onun av peşinde olduğuna emindi. Belki de çoktan avlanma bitmişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Marius Cioran

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Marius Cioran



Mücadele Tarafı : Yoldaşlık.
Rp Sevgilisi : Brenda,
Kan Durumu : Muggle kökenli!
Patronus : Naja

Varlığın Ta Kendisi Empty
MesajKonu: Geri: Varlığın Ta Kendisi   Varlığın Ta Kendisi EmptySalı Ara. 30, 2008 1:07 pm

Jeduthun kadının gözlerinden neyi okuduğuna karar veremiyordu. Onu hala unutamamış bir hali olsa da gözleri öfke ve nefretle bakar gibiydi. Kinayeli ses tonu onu kendine getirdi. Eileen hala güzel ve çekiciydi. Ona karşı koymak neredeyse mümkün değildi. Kadının ona yaklaşan adımlarına oda aynı şekilde karşılık verdi. Evet, buraya gelmemeye söz vermişti. Ama bu sözü tutmak ona kalmıştı. Eileen’a ani bir hareketle yaklaştı ve asayı tuttuğu eli olarak düşündüğünü yakaladı. Eileen elini cebinden çıkarmak zorunda kalmıştı. Asası yere düştü ve bileğindeki acı yüzüne vurmuştu. Jeduthun’un hala etkisi altında kaldığının bir işaretiydi bu. Öyle olmasaydı çoktan bir büyünün onu vuracağına emindi. Eileen’ı hafife alıyor değildi ama onu çok iyi tanıyordu ve onu tahlil etmeyi çok önce öğrenmişti.
“ Evet, Eileen ama bazı şeyleri yaparken insan ne dediğinin farkında olmuyor! “
Eileen’dan af mı diliyordu? Ağzından çıkan kelimeler o yönde gibiydi. Güzel taze koku damarlarına doldu. Onu yanında götürme isteği yeniden kabarmıştı. İlk ve tek kendi ırkına dönüştürmek istediği kadın karşısındaydı ve onu görmediği uzun zaman zarfında dahi bu düşüncesi değişmemişti. Birlikte mükemmel bir çift olabilirlerdi. Ama Eileen vampire dönüşmeyi kabul etmemişti. İlk defa birine bu soruyu sormuştu ve hayır lafını kabullenmek zorunda kalmıştı. İstese şuracıkta onu dönüştürebilirdi ama Eileen düşünceleri onun için önemliydi. Kalbine boyun eğdiği tek kişi ise ondan nefret ediyor olmalıydı. Yavaşça diğer elini kadının beline sardı. Gözleri bir ok gibi kalbine saplanıyordu. Onun ölüsüz olması için neler vermezdi. Bu düşünceleri kafasından atarak kadına fısıltıyla seslendi.
“ Hem beni özlemiş olmalısın. Yaşadıklarımız unutulup gidecek bir şey değildi Eileen! ”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/lejant-f86/c-i-o-r-a-n-t637
Eileen Garcia

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Eileen Garcia



Mücadele Tarafı : Doğduğundan beri Ölüm'le
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Sırtlan

Varlığın Ta Kendisi Empty
MesajKonu: Geri: Varlığın Ta Kendisi   Varlığın Ta Kendisi EmptyCuma Ocak 16, 2009 3:22 pm

Onun yaklaşmasına nedense boyun eğmişti. Vampirlerin etkileşimi miydi onu kendine çeken yoksa, Jeduthun'un hakkındaki duygularımıydı bu etkileşime izin veren? Bunu anlamakta güçlük çekiyor ve sadece vampirlere has olan güce yenik düştüğüne inanmak istiyordu. Eğer diğeri doğruysa hala ona ait kalan bir şeyler var demekti içinde. Gözlerini bir anlık kapadığı anda bileğinin soğuk elleriyle kavrayışını hissetti. Acı beynine ulaşmış, elindeki asayı bırakmak zorunda kalmıştı. Zorla çıkardığı eli asasına çarpmış ve yere düşmüştü.

" Evet, Eileen ama bazı şeyleri yaparken insan ne dediğinin farkında olmuyor!"

Eileen sinisi bir gülümseyişten başka bir harekette bulunmadı. Konuşmamak şuan için en kötüsüydü onun için, bunu çok iyi biliyordu. Gözlerini onun gözlerine sabitledi. Bu davranışının Jeduthun'u etkilediğine emindi, ama ister istemez kendi de etkileniyordu. Kirli sakalı ve yeşil gözleri ile hala yakıiıklı yüzü, hep hatırladığı gibiydi. Ondan sonra kaç kadın girmiş olmalıydı hayatına. Yavaşça bakışlarını omzunun üzerinden karanlık ormana çevirdi. Jeduthun fırsatın kendine geçtiğini sezmiş gibi kolunu Eileen'ın belinden geçirmiş, yüzünü daha da yaklaştırmıştı. Jeduthun tekrar konuştuğunda bakışlarını hafif boynunun hareketi ile çevirdi ve onu küçük görüyormuş edası ile baktı. Onu özlemek mi? Evet belki bir süre unutmamıştı. Şuan ise özlemden çok öfke duyuyordu.

" Seni özlemek mi? Sanmıyorum. Ama evet yaşadıklarımızı unutmadım. Unutacağımı düşünüyorsan yanılıyorsun. O her daim bende kalacak güzel anılar ve bunların üzerinde konuşarak kirletmemize izin vermeyeceğim."

Sözlerini söylerken onun yüzüne biraz daha yaklaşmış, tıslar gibi tüm öfkesini akıtmış gibiydi. Ona bu kadar yaklaşmak tüyleri ürpertmesine rağmen bu duyguyu dizginlemeye çalıştı. Yaşadıkları eskideydi ve yeni şeyler için artık çok geçti. Yavaşça yüzünü uzaklaştırdı. Belindeki eli, kendi narin eliyle kavrayarak onun kollarını bedeninden uzaklaştırmaya çalıştı. Bir an bunu başaramayacak gibi gelse de sonunda Jeduthun kendiliğinden açmış kollarını. Onu istemediğine emin olmuş gibiydi. Yerdeki asasını almak için eğildi. Onun şimdiye kadar buna izin vermesine şaşırmıştı. Başka biri olsa bu zaman kadar ısırılacağına emindi. Yavaşça vücudu doğruldu ve son bir sefer ona baktı. Ona bir şeyler istiyordu ama boğazında kelimeler düğümlenmişti. Yıllar önce olduğu gibi şimdide o şekilde ayrılmak belki de en hayırlısıydı. Evin bahçesini düşünmeye çalışarak oradan cisimlendi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Varlığın Ta Kendisi

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-