AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 Uzaktan Gelen Uğultular ~

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4  Sonraki
YazarMesaj
Edward Ryan Schwanhild

BannedBanned



Mücadele Tarafı : Dark Side.
Rp Sevgilisi : Claire.
Kan Durumu : Safkan.
Patronus : Ejderha.

Uzaktan Gelen Uğultular ~ - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Uzaktan Gelen Uğultular ~   Uzaktan Gelen Uğultular ~ - Sayfa 2 EmptyÇarş. Ara. 10, 2008 1:20 pm

Kızların ona iyice yaklaşması üzerine biraz daha tedirgin olduklarını fark etti. Gerçekten onların burada ne işleri vardı ki? Gözlerini kurt seslerinin olduğu yöne doğru geçirdi. Kafasının içinde dolaşıp duran seslere bir son vermek istercesine sol eliyle kafasını tuttu diğer elinde ise hala asa vardı. Başını tuttuğunda gözlerini yumdu ve birkaç saniye böyle durmayı tercih etti. Bu sırada kızlardan Gryffindor’lu olanı ona bir soru sormuştu. Tiz bir kahkaha ormanın içini doldururken gözleri büyümüş kızlara doğru birkaç adım atmıştı. Ağzını açıp bir şeyler söylemeye çalışsa da içinde gülmekten yarılıyordu; ‘’-Sizi Neden Takip Edeyim?’’ Asası kızlara yönelmişken bir çıtırtı duymuştu. Kafasını aniden sesin geldiği yöne çevirdi. Asasında ki ışığın ormanın sadece küçük bir yerini aydınlattığını düşününce pekte iyi bir fikir değildi orada durmak. Tek başına olduğu zaman hiçbir şeyi çekinmeden yapabilirdi. Ama kızların yanında kendi kişiliğini ortaya çıkartmak konusunda bir kısıtlaması var. Tabii Paula’nın yanında bu fazlasıyla ortaya çıktı tabii. Karşıdan gelen kızın o olduğunu fark edince hafiften sırıttı. Yüzünde ki sinsi ifadeyi değiştirmeyi düşünmeden kızdan gelen sorunun yanıtını tekrar vermek için buna bir son verdi; ‘’-Öğrenmek İster Misin?’’ Birkaç saniye içinde tekrar başlayan sırıtmasına hiç ara vermemişti. Tam bir şey daha söyleyecekken bir kız daha geldi. Gryffindor’luların toplanma gecesi falan mıydı? Gözlerini devirerek kızlara sinsi sinsi baktı. Hepsi aciz ve korunmasızlardı.

Gök yüzünde zirveye ulaşmış ayın yansımasını yerde ki sulardan rahatlıkla görebiliyordu. Gözünde beliren bir sürü kurt adamın yüz ifadelerine alışık olmadığı için biraz garip gelmişti. Gözlerini çalıların arkasından onlara doğru gelen şeye çevirdi. Bunun ne olacağı konusunda en ufak bir düşüncesi yoktu. Derin bir nefes aldı ve ucunda ışık olan asayı o şeye çevirdi. Biraz önce çıkarak ne olduğunu öğrenmek istercesine gözlerini kıstı. Tam onların üzerine doğru koşuyordu ki arkadan boğuk bir ses bağırdı;
''Adava Kedavra!’’ Bu saatte böyle bir laneti göreceğini hiç sanmıyordu. Ama bunu yapanla iyi anlaşacağı kesindi. Hafiften sırıtışını arttırdı ve kafasını ormanın karanlığından gelen kişiye baktı. Silueti ve daha sonra kendisi görünmüştü. Pers.’i birkaç dakikalığına arka plana yerleştirmiş gibiydi. Hayallerinde ki yetişkin kadın bu muydu gerçekten? Bembeyaz ten, kırmızı dolgun dudaklar. Arzulama isteği duyuyordu bütün vücudu kadını ele geçirmek istercesine birkaç adım atmıştı ki bu kadar iradesiz biri olmaması gerekiyordu. Aklında Pers. Vardı birkaç saniye duraksadı ve sonra kadının boğuk sesi tekrar duyuldu. Kadın’ın onu diğerleriyle eşit tutmasını sevmemişti. Kafasını iki yana sallayarak herkesten önce söze girdi;

‘’-Böyle Güzel Bir Kadın’ın Bu Saatte Yasak Orman’da Olmasının Sebebi Nedir? İşaretini Mi Kaybetti Yoksa?’’

Yüzünde ki sinsi ifade git gide artıyordu. Kadın’ın ölüm yiyen olup olmadığı hakkında bir fikri yok gibiydi ama büyük ihtimal öyleydi. Gizemli.. Başka bir yöntemi varken öldüren lanet uygulayan.. Ve çekici.. Bunları düşündükçe kadına kendini yakın hissediyordu biraz daha. Ağaçların oradan beliren birini daha fark edince duraksadı. Onun kim olduğunu görebiliyordu; Prudéncia… Yüzünde ki sinsilik hiç bozulmamıştı. Hala devam ediyordu. Hoş ve çekici kızın eli şimdi onun omzundaydı. Birkaç bir şey söyleyip kahkaha atmıştı. Ama gözleri kızın üzerinde gezinip duruyordu. Bu kadar sessiz biri nasıl olursa Ryan’ın kafasına denk bir kafayla dışarı çıkardı? Biraz şaşırmış biraz da sevinmiş bir edayla kızı tekrar süzdü. Bakışları hepsini alabilecek bir şekilde duruyordu ağzını oynatmaya başladığında ise hala yüzünde bir tutam sinsilik vardı.

‘’- Prudéncia, İyi Misin?’’
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/edward-r
James Simon Lorgoff

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
James Simon Lorgoff



Mücadele Tarafı : SD

Uzaktan Gelen Uğultular ~ - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Uzaktan Gelen Uğultular ~   Uzaktan Gelen Uğultular ~ - Sayfa 2 EmptyÇarş. Ara. 10, 2008 4:26 pm

Ryan’ı gördüğü andan itibaren yeterince tedirgin olmuştu. Yine Yasak Orman ve yine o! Bütün anılar beynine hücum ederken bir an için sendelemişti. İçinden bağırmak geldi bir an için ve bu isteğini bastırmasına pek de gerek kalmadı. Uzaklardan gelen kurt sesleri git gide daha da yakınlaşmıştı sanki. Bir kıpırtı vardı yüreğinde. Açıklayamadığı bir enerji etraflarında dolanıyordu sanki. Kimsenin gözü görmüyor ve kimsenin hisleri bu enerjiyi hissedecek kadar güçlü görünmüyordu. Fakat önyargılarında her zamanki gibi yanıldığını anlaması çok uzun sürmedi. Bir lanetle birlikte kulaklarında yankılanan tok ses, gözleri önünde eriyip giden vahşi bir yaratık. Neler oluyordu? Ne işi vardı burada? Bunca toplanmanın sebebi neydi? Herkes ne yapıyordu?

Cevaplayamadığı sorular çoğalmaya başladığında, başa çıkamayacağını düşünürken, az evvelki güç gösterisinin sahibi sorgular tavrıyla birkaç cümle sarfetti. Aşağılayıcı tavrının ardından duyduğu tiz sesin sahibi kendisi ile aynı yaşta bir başka öğrenciydi. Karşılarında duran kadına adıyla hitap ediyor ve oldukça rahat görünüyordu. Ryan’a olan tavrından anlaşılıyordu ki, tanışıyorlardı. Bu kız da en az Ryan kadar kibirli ve iticiydi. Bir an için bir iğrenme duygusu kapladı içini. Oldukça stres yüklenmiş hissediyordu ki, Ryan’ın saçmalamasından sonra iyice afalladı. Göz göre göre dalga geçtiği kadın az evvel bir laneti korkusuzca uygulamış ve başarmış bir kadındı. Ellerini sıkarak bu saçmalığın içinde ne aradığını bilmeden tanımadığı bu kadına karşı savunmaya geçti. Zorunluluğu olup olmadığını bilmiyordu. O kadının orda ne aradığını da bilmiyordu ve hatta kim olduğunu.Hogwarts’ın yakınlarında olabildiğine göre büyük olasılık zararsız olmalıydı diyordu mantığı, duygularının kaçma isteğine tezat…

‘’ Hufflepuff sınıf başkanıyım ben, bazılarının sandığı gibi Gryffindorlu değilim. Ayrıca binadaşlarımdan birinin yatağında olmaması sebebiyle buradayım. Bunun için kimseye hesap verme zorunluluğum yok. Buna yetkim var! ‘’
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Melinda Angie Lawrence

GezginGezgin
Melinda Angie Lawrence



Mücadele Tarafı : Kararsızz...Gönlü az bişey kötülükte..Şaşırtıcı ama öyle
Rp Sevgilisi : Platonik Slytherinli O.o.O.O
Kan Durumu : ..Safkan...

Uzaktan Gelen Uğultular ~ - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Uzaktan Gelen Uğultular ~   Uzaktan Gelen Uğultular ~ - Sayfa 2 EmptyÇarş. Ara. 10, 2008 5:00 pm

Bugün ne kötü bir gündü.Sabah yaşananlar ve şimdi de bu Yasak Orman macerası.Elbette macera Melinda'nın vazgeçilmeziydi ama sadece kendi kararlaştırdıklarıyla birlikte.Şimdi çıkmazdalardı.Annie zaten Hellie'nin zoruyla gelmişti.Hellie ise şimdi kuleye gitmek için can atıyordu.Yüz ifadesinden belli oluyordu.Edward ve Paula;başka binadan olunca Melinda hem sinirlenmiş hem de korkmuştu.Hemen müdireye gidip söylerlerse diye.Sesler duyulmuştu.Adava Kadevra! diye...Melinda neler oluyor diye bakmıştı Hellie'ye.Karşıdan mavi gözlü siyah saçlı bir kadın geldiğini gördü.Ne kadar asil duruyordu ancak kimdi bu kadın?Bu saatte ne yapıyordu?Melinda'nın 6.hissi kuvvetliydi,kötü şeyler olacağını seziyordu.Gitmek istiyordu kaçmak gitmek...Ama arkadaşlarını burada bırakamazdı.Kendini suçlu hissederdi o zaman.Kadın daha da yaklaştı ve;''Sizin gibi küçük çocukların bu saatte burada ne işi var acaba sorabilirmiyim? Buraya girmenin siz öğrenciler tarafından yasak ve tehlikeli olduğunu biliyorsunuz. Ahh durun söyleyeyim eminim geçerli bir sebebiniz var. Hanginizin ödevini köpeğiniz kaptı ve kaçtı?!
Kadın onların hepsini süzüyordu hesap soruyordu sanki..Melinda kızlara baktı ne cevap vereceklerini düşünürken sessizliği Paula bozdu;Hufflepuff sınıf başkanıyım ben, bazılarının sandığı gibi Gryffindorlu değilim. Ayrıca binadaşlarımdan birinin yatağında olmaması sebebiyle buradayım. Bunun için kimseye hesap verme zorunluluğum yok. Buna yetkim var! ‘’Paula kendini kurtarmıştı.Ayrıca haklıydı.Şimdi kızlara gelmişti sıra.Ann ve Hellie susuyordu,Melinda da...Herkes onların korkak olduğunu düşünüyordu.Melinda bu durumun böyle olmadığını göstermek istiyordu ama nasıl yapacağını bilemiyordu.Sonunda konuştu;Bir ödev konusunu araştırmak için burdayız.Biliyorum gece gece saçma gelecek ama biz kesinlikle gece daha rahat ediyoruz.Ayrıca siz kimsiniz ?Saçmalamıştı ama bu suskunluğu bozmak zorundaydı.Hellie ve Ann'in Melinda'ya kızacağını biliyordu bu cevaplar yüzünden..Sorduğu soru ise ağzından kaçmıştı.Melinda lanet etti ama iş işten geçmişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/stella-d
Isidora

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Isidora



Mücadele Tarafı : Ölüm Yiyenler
Rp Sevgilisi : Genelde bir kişiye bağlı kalamaz
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Yarasa

Uzaktan Gelen Uğultular ~ - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Uzaktan Gelen Uğultular ~   Uzaktan Gelen Uğultular ~ - Sayfa 2 EmptyÇarş. Ara. 10, 2008 10:09 pm

Herkes olanları anlamaya çalışırcasına bakıyordu Eista ya. Şaşırmıştı hepsi. Sonuçta karşılarında tanımadıklrı karanlık bir kadın vardı. Ayrıca bu kadın bir kurtadamı gözleri önünde öldürmüş ve bunun karşısında soğukkanlığını hiç bozmadan sürdürebilen biriydi.
Hepsi de doğal olarak baston yutmuş gibiydi. Dahası canavarı öldürmekle kalmamış onları basmıştı bir kere. Şimdi ona hesap vermek zorundaydılar. Hepsini teker teker inceledi. Bir takım halindeydiler adeta. Eista yı gördüğüne sevinenlerde vardı tabii. Bunlardan birisi ise kahverengi saçlı mavi gözlü şu kız. Prudéncia... Onu hatırlıyordu. Evet evet. Daha önce onunla kısa bir sohbetleri olmuştu. Ne kadar sinsi ve zeki olduğunu biliyordu. Ahh şu ravencaw. Bazıları slytherin için yaratılmış olan küçük çocuklar. Çoğu umut vaad ediyordu. Tabii doğru yolu bulabilirlerse. Küçük kız Eista nın arkasından dolanarak karşısındaki oğlan çocuğuna yaklaştı. Gülümsüyordu ikiside. Sanki olanlardan pek de mutluymuşcasına.


" Selam Eista! Dediklerini duydum da, sence bu zavallı Gryffindorlular" ne yapıyor olabilirler? enim yapmaya geldiğim şeyi sanırım sen gerçekleştirmişssin bile. Baksana; hepsi mum gibiler, zavallılar.

Vayy vayy. Bizim küçük kızımız büyümüş de Gryffindorluları küçümsüyordu. Bu durum ister istemez Eista nın yüzünce ufak bir tebessüm oluşmasına yol açtı. Bu kız görmeyeli ne kadar da açılmış diye düşünüyordu. En son gördüğünde çok daha farklıydı.
Bu sözlerinin ardından Eista kıza bakarak sadece gülümsemedi. Konuşmak için doğru zamanı bekliyordu. Prudéncia nın yanındaki çocuk da en az kız kadar mutlu gibiydi. Kısa süren bu sessizliği oğlanın dikkat çekici sesi bozdu.


‘’-Böyle Güzel Bir Kadın’ın Bu Saatte Yasak Orman’da Olmasının Sebebi Nedir? İşaretini Mi Kaybetti Yoksa?’’

Demişti bu ses. Ahh kimdi bu çocuk. Sesinde bile farklılık vardı. Çok cazip, farklı. Oldukça dikkat çekici. Prudéncia ile yakın olmalılar diye düşündü. Sarışın çocuğa doğru yürüdü. Pelerini yerde saltanatını ilan etmişti adeta. Asası elindeydi. Çocukların arasında yavaşça yürüdü.
Sanki sözlerini saklıyordu. En son konuşacak gibiydi. O an karşısında duran kızla göz göze geldi. Kız sanki haykırmak istiyordu ki zaten bir bakıma da öyle oldu.


'’ Hufflepuff sınıf başkanıyım ben, bazılarının sandığı gibi Gryffindorlu değilim. Ayrıca binadaşlarımdan birinin yatağında olmaması sebebiyle buradayım. Bunun için kimseye hesap verme zorunluluğum yok. Buna yetkim var! ‘’

I-mm oldukça sert. Zavallı velet. Karşısında kim olduğunu bilmiyordu herhalde. O an Eista orada bağırmak işte ben, karşında gördüğün kadın. Kim ha kim. Biliyormusun!? demek istiyordu ancak söylediklerini o an için yuttu.
Kalesini içten fethetmek istiyordu. Zaten bu sözlerin bir bakımı da sarışın çocuğa gitmişti sanki. Hala yüzündeki o sakin ve etkileyici gülümsemesi vardı. Karşısındakini gıcık etmek istercesine gülüyordu. Kibar ve bir o kadar da kibirli.
Sarışın kız ve yanında ona çok benzeyen ki ikizi olduğunu tahmin ettiği kız konuşmuyorlardı. Herhalde olanları hala anlayamadılar diye düşündü Eista. Daha sonra az önce burnu büyüklük yapan kızın tam yanındaki kahküllü kıza baktı.
Eista tam söze girecekti ki bu kız bir anda söze atlamıştı. Ahh lanet olası bücürler. Ona sözlerini yutturmuşlardı adeta. Ama az sonra olacaklar işin en eğlenceli kısmı olacağa benziyordu. Eista sözünü kesen kıza evet seni dinliyorum dercesine bakıyordu. Sanki onu korkutmak istercesine. Bakalım ne söyleyecek diye mırıldandı içinden.


Bir ödev konusunu araştırmak için burdayız.Biliyorum gece gece saçma gelecek ama biz kesinlikle gece daha rahat ediyoruz.Ayrıca siz kimsiniz ? demişti kahküllü kız. O an Eista kendini tutamayarak bir kahkaha attı. Son kızın söyledikleri onu eğlendirmişti. Elinde olan asasını biraz yukarı kaldırdı. Tam yanında olan sarışın çocuğun yüz hizasına getirdi ve asasını onun yüzünde bir tül gibi gezindirmeye başladı. Bunu yapmak her zaman hoşuna giderdi. Daha sonra uzun süren kendi sessizliğini bozarak söze girdi.


''I,mm. Edward. Yanlış hatırlamıyorum ya tatlım? Oldukça büyümüşsün. Farklı birine dönüşmüşsün adeta.
Gece yolumu kaybettim. Ne şans ki sizler çıktınız karşıma. Yasak ormanda öylesine bir tur atayım ya da bir kaç kurtadam avlayayım diye düşündüm. Sanırım oldukça da başarılı oldum ha!


Demişti sözlerinde alaycı bir ifade ile. Edward... Ahh evet adı öyle olamıydı. Şu sinsi çocuk. Edward Eista yı tanımıyordu belki ama Eista onu oldukça yakından tanıyordu. Zaten gösterdiği bu yakınlıkta onu tanıdığının bir göstergesiydi. Adını, binasını, ailesini bilirdi. Onun karanlık tarafta olduğunu da biliyordu. Bu her zaman hoşuna gitmişti doğrusu.
Sözlerine yine aynı alaycı ifade ile devam etti.


''- Prudéncia. Ahh canım görüşmeyeli sen de ne kadar değişmiş, büyümüşsün. Ancak değişmeye bir yanın. Zekan. Hala eskisi gibi oldukça iyi. Sende hoşgeldin'' Dedi. Güzel bir karşılama oluyordu. Evet şimdilik işi buradakilerle bitmişti. Hemen o ''ukala'' olarak adlandırdığı sınıf başkanına döndü vucudu. O an yerdeki yapraklar uçuşmuştu. Oldukça karanlık bir ortamdı. Ahh evet tam istediği gibi. Sınıf başkanı olan kıza iki iç adım yaklaştı. Evet şu an ona oldukça yakındı. Yine kendisinden boy olarak da oldukça kısa olan kıza doğru eğildi. O buğulu sesi tekrar hesap soruyordu adeta.

'' Sanırım sınıf başkanlığınız şatodan çıkana kadardı genç bayan. En azından sizin ve sizin kurallarınız için öyle olmasa da benim için öyle. Burada, şu an etrafımızda duran diğerlerinden hiçbir farkın yok benim için. Ve o farkının olmadığı bu yerde ona göre davran. Eminim iyiliğin için en doğru olanı bu olacak'' dedi. Gözlerinden çıkan ateş kızı korkutmuş olacak ki susuyordu. Zaten susmalıydı da. Konuşma hakkını ona vermiyordu Eista. Onun istediği gibi davranmak zorundaydı şu an. Bunları kıza söylerken tehditkarlıktan çok alay eder gibiydi. Ancak karşısındaki kız ve diğerleri ne ima etmeye çalıştığıunı anlamış gibiydiler.
Kısa süren bu sessizliği yine Eista nın sesi bozdu. Bu sefer oldukça neşeliydi doğrusu. Oldukça gür çıkıyordu. Ani bir hareketle kahküllü kıza döndü ve bir anda konuşmaya başladı.


'' Vee siz küçük hanım. Gece gece ilham geldiğini düşünüyorsunuz ha. Ne kadar esrarengiz. Bu ödevin konusunu bende öğrenmek isterim doğrusu. Yoksaa o ödevini kapıp kaçan köpeğin hikayeleriyle mi ilgili, genç gryffindor. Hadii ama. Cesaretinizin göstergesi gibi davranın bana.

Son sözlerinin ardından belli belirsiz bir kahkaha atmıştı. Veletlerin şimdi ona ne karşılık vereceğini çok merak ediyordu doğrusu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lumiére Guaspari

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.



Mücadele Tarafı : Tarafsız.
Kan Durumu : Melez.

Uzaktan Gelen Uğultular ~ - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Uzaktan Gelen Uğultular ~   Uzaktan Gelen Uğultular ~ - Sayfa 2 EmptyPerş. Ara. 11, 2008 12:53 am


Olaylar son derece sinir bozucu bir hal almaya başlamıştı. Böyle bir yere gelmesinin en başından beri büyük bir hata olduğunu biliyordu. Hellie'ye öfkesi daha da artıyordu...

Öldüren Lanetin uygulanması, onu çok sarsmıştı. Bir Kurt Adamın, birkaç saat önce insan olduğu kimsenin mi aklına gelmiyordu? Bu iş, bu şekilde mi çözülmeliydi? 'Hayır' dedi, kendi kendine. Hiçbir şey bu şekilde çözülmemeliydi... Bunları düşünürken, yan tarafta duran bir ağacın arkasından, bir kızın çıktığını hayal meyal görmüştü. Kız, bütün yılışıklığıyla Eista denen kadına yalaka yapıyor, küçümser bir edayla onları eleştiriyordu. Ortalık, iyiler ve kötüler diye ikiye bölünmüş gibiydi. Annie, henüz kafasını toparlayamamıştı ve bu sebeple konunun dışında kalıyordu. Yanında duran dostu Paula, daha fazla kendini tutamamış olacak ki; kadına harika bir cevap verdi. Tam Paula'nın kendisi için burada olduğunu söyleyecekken, 'iyi kalpli' Eista'nın insanı çileden çıkaracak kadar sinir bozucu bakışlarıyla karşı karşıya kaldı. Kadın, inadına gülümsüyordu. Vereceği cevabı kendisine saklayarak doğru zamanı beklemeye karar verdi. İçinde büyüyen nefret tüm benliğini kaplarken, Gryffindor'lu arkadaşının sesini duydu. Anige, gerçekten berbat olan bir yalan uydurmuştu. Eista'nın buna kahkahalarla gülmesine, içten içe hak verdi. Kadın, bir süre boyunca söyledikleri hiçbir şeye cevap vermeyerek o meymenetsiz suratıyla sırıtmaya devam etti. Bir süre için oluşan sessizliğin ardından Edward, Prudéncia denen kız ve Eisra arasında çok sulu ve mayhoş bir muhabbet başlamıştı. Bunun üzerine midesi bulanan Annie, yüzünü buruşturdu. O aptal kadına inat, bulunduğu yeri terk etseydi onu sinirlendirmiş olur muydu acaba? Çünkü amacı buydu. İçinden: 'Hey, sevgi böcekleri, eğer burada olmamız sizi ekilemiyorsa gidebiliriz.' demek geçmiş olsa bile, onların bir süre hasret gidermelerine izin verdi. Eista'nın veya yandaşlarının ne konuştukları umrunda bile değildi. Şimdi, ormanın ne kadar gizemli olduğunu düşünüyordu. Tehlikelerini bilmeseydi, zamanının tümünü orada geçirirdi heralde. Üstelik, Güneş varken daha cana yakın görünüyordu. Uykusunun geldiğini hissederek esnedi. İçindeki heyecandan eser kalmamıştı ama karnı hâla çok açtı. Hellie değil miydi acaba? Ormandan çıktıklarında, direk yemek bulmaları lâzımdı. Hemen yanında duran kardeşine bunu fısıldıyordu ki lafı yarım kaldı. Çünkü; kadın kendini aşmış ve Paula'ya tehditler savurmaya başlamıştı. Paula daha cevap vermek için ağızını açmıştı ama Eista arkadaşı Angie'ye dönmüş ve uydurduğu hikâyenin çok kötü olduğunu vurgulamıştı. Verecekleri cevanı çok merak ediyor gibi bir hâli vardı. Sabrının son noktasına gelmiş olan Annie, kimseye fırsa bırakmadan cevap verdi: "Arkadaşımın kusuruna bakmayın Bayan Scouxé. Biz burada ödev yapmak için bulunmuyoruz. Anige'yi bilemeyeceğim fakat, ben ve kardeşimin neden burada olduğumuzun sizi ilgilendirdiğini düşünmüyorum. 'Asla, size karşı saygısızlık yapmak istemem' ama profesörlerimizden biri değilsiniz. Bu durumda, kim olduğunuz değil, ne olduğunuz önemli benim için. Acımasız ve kendi gibi düşünenlerin yanında olan, vicdânından nasibini almamış biri olduğunuz izlenimine kapıldım. Üstelik, arkadaşım tehdit edilecek birşey yapmadı. Sadece ve sadece benim yüzümden burada olduğunu söylemesi, sizin kızmanızı sağlıyorsa, bir ilâç almanızı öneririm. Ve, gidip istediğiniz kişiye bizi şikâyet edebilirsiniz. Bunun yerine bana zarar vermeyi seçiyorsanız bu da sizin kararınız. Size bir zararı olmayan küçük veletlerden bir tanesini katletmekle elinize birşey geçeceğini zannetmiyorum. Ve artık gitmemiz gerekiyor. Gelin kızlar, gidelim buradan" dedi ve Hellie'yi çekiştirerek arkasını döndü.


En son Annie Claire Montgomary tarafından Perş. Ara. 11, 2008 12:25 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Edward Ryan Schwanhild

BannedBanned



Mücadele Tarafı : Dark Side.
Rp Sevgilisi : Claire.
Kan Durumu : Safkan.
Patronus : Ejderha.

Uzaktan Gelen Uğultular ~ - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Uzaktan Gelen Uğultular ~   Uzaktan Gelen Uğultular ~ - Sayfa 2 EmptyPerş. Ara. 11, 2008 1:45 am

Kadın’ın cevabından sonra gözlerini iyice açmıştı. Yüzünde ki sinsi ifadeden ese yok gibiydi. Hafif rüzgarın geri de bıraktığı yüz ifadesi şimdi kadına boş boş bakıyordu. Bu duruma son vermek istercesine rüzgarı eliyle tersledi ve kadının konuşmasının devamını dinledi. Buraya neden geldiğini, çok yakından tanıdığı biri gibi anlatmıştı ona. Kafası karışmıştı, adını nerde biliyordu ki? Daha önce onunla karşılaşmadığından ya da bir cümle bile etmediğine emindi. Ama kadın onu kaç yıldır tanıyor gibiydi. Gözlerini kadından çevirmeden öylece tutuyordu. Kadın aynı ilgiyi Prudéncia içinde yapmıştı. Zaten onun hakkında bir şoka girmişti. Başka bir taneyi kaldıracağını sanmıyordu. Kadın yavaş yavaş hepsine cevaplarını iletirken arada kasılıyor kendini kaybedeceğini hissediyordu, Ryan. Ama bu olmadı. Gayet normal bir şekilde konuşmasını sonlandırdı.

Yüzünde ki sinsi ifade binadaşının konuşmasıyla son buldu. Kız konuştukça konuşuyordu. Bir ara ağzını tıkamak falan gelmişti içinden. Ya da sonsuza kadar susturmak. Kız konuşmasına devam ederken bir şey söylemişti. Tam bu sırada kendini tutamadı ve bir kahkaha bıraktı; geniş, büyük, gizemli ormanın tam ortasında.. Her yerden duyulabilecek kadar yüksek gibi duruyordu yakından.
‘’-Duydunuz Mu? Saygısızlık Yapmak İstemiyormuş..’’ Yüzünde tekrar sinsi ve uslanmaz bir ifade vardı. Vahşileşen yüz ifadesine engel olamıyordu. Saniyeler devam ettikçe kalbinin tehlike oranı da o kadar artıyordu. Kızın ağzından çıkan sözler, göz kapaklarını kapatmaya zorluyordu. Üzerine uyku bulutu göndermeye hevesli gibiydi. Kız konuşmasını bitirdiğinde neredeyse ‘Oh’ çekecekti. Ama son cümlelerine biraz bozulmuş gibiydi. Gözlerini kızın üzerine çevirerek sağ elinde duran ışıklı asayı hafiften kıpırdattı. ‘’-Bu ‘Velet’ sıfatını kendinize saklayın küçük kızlar. Ve gitmek mi? Cık…Cık…Cık... Sanmıyorum. Daha yeni eğlenmeye başladık.’’ Diyerek yüzünde ki sinsiliği doruklara çıkarttı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/edward-r
Lumiére Guaspari

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.



Mücadele Tarafı : Tarafsız.
Kan Durumu : Melez.

Uzaktan Gelen Uğultular ~ - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Uzaktan Gelen Uğultular ~   Uzaktan Gelen Uğultular ~ - Sayfa 2 EmptyPerş. Ara. 11, 2008 3:28 am

Edward'ın arkasından söylediği sözlerin üstüne, umursamaz ve küçümser bir edayla arkasını döndüp "Git kamış ye, Howard!" dedikten sonra yoluna devam etti..


En son Annie Claire Montgomary tarafından Cuma Ara. 12, 2008 12:33 am tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Isidora

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.
Isidora



Mücadele Tarafı : Ölüm Yiyenler
Rp Sevgilisi : Genelde bir kişiye bağlı kalamaz
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Yarasa

Uzaktan Gelen Uğultular ~ - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Uzaktan Gelen Uğultular ~   Uzaktan Gelen Uğultular ~ - Sayfa 2 EmptyPerş. Ara. 11, 2008 11:29 am

O an sarışın küçük kız sanki suskunluğunu bozmuşcasına haykırmaya başladı. Bu durum Eista yı şaşırtmıştı doğrusu. Ufak bir çoçuğun ona böyle davranması. Hayır hayır. kesinlikle olamazdı.

"Arkadaşımın kusuruna bakmayın Bayan Scouxé. Biz burada ödev yapmak için bulunmuyoruz. Anige'yi bilemeyeceğim fakat, ben ve kardeşimin neden burada olduğumuzun sizi ilgilendirdiğini düşünmüyorum. 'Asla, size karşı saygısızlık yapmak istemem' ama profesörlerimizden biri değilsiniz. Bu durumda, kim olduğunuz değil, ne olduğunuz önemli benim için. Acımasız ve kendi gibi düşünenlerin yanında olan, vicdânından nasibini almamış biri olduğunuz izlenimine kapıldım. Üstelik, arkadaşım tehdit edilecek birşey yapmadı. Sadece ve sadece benim yüzümden burada olduğunu söylemesi, sizin kızmanızı sağlıyorsa, bir ilâç almanızı öneririm. Ve, gidip istediğiniz kişiye bizi şikâyet edebilirsiniz. Bunun yerine bana zarar vermeyi seçiyorsanız bu da sizin kararınız. Size bir zararı olmayan küçük veletlerden bir tanesini katletmekle elinize birşey geçeceğini zannetmiyorum. Ve artık gitmemiz gerekiyor. Gelin kızalar, gidelim buradan"

Haha ne kadar da iç acıtıcı bir durumdu öyle. Sanki Eista ya meydan okuyordu. Tam bir saçmalık diye düşündü. İlaç almak mı.? Kendini düşünen bir vicdansız mı? Haha oldukça eğlenceli geçecek bir geceydi. Az önceki ukala sınıf başkanı olan kıza yaptığı gibi hala gülümsüyordu. Sanki o hakaretleri duymamış gibi. Dahası kız gitmeye bile kalkmıştı. Edward ise onu durdurmaya çalışıyordu. Aralarında ufak çaplı bir diolog olmuştu.

‘’-Duydunuz Mu? Saygısızlık Yapmak İstemiyormuş.. Bu ‘Velet’ sıfatını kendinize saklayın küçük kızlar. Ve gitmek mi? Cık…Cık…Cık... Sanmıyorum. Daha yeni eğlenmeye başladık.’’

Uuuv. Küçük Edward nasılda lafı koymuştu öyle. Gerçekten de tam istediği gibi. Ancak bunları düşünürken kızın cevabıda gecikmedi.


"Git, kamış ye Howard!"

Heyy! Bu kız kendini ne sanıyordu böyle.Sessiz kalmaya çalışsa da artık dayanamıyordu Eista. Karanlık yüzünü onlara gösterecekmiydi... Yoo şimdilik hayır. Ancak bu kadar da saygısızlığa tahammül edemezdi!. Hızlı adımlarla kızın arkasından yürüdü. Herkes onları şaşkınlıkla izliyor gibiydi. Kızın omzunu kendine çevirdi yakalayınca. Artık gözgözeydiler. Yine o buğulu sesinden şu sözcükler döküldü.


''Sen... Kendini fazla zeki sanıyorsun sanırım ufaklık. Çok mu merak ediyorsun kim olduğumu. Belki ecelin. Belkide o küçük düşünüm. Ama şimdi burada kalacaksın. Hiçbir yere gitmene izin vermiyorum. Kimliğimi size açıklamak zorunda değilim ama emin ol bu gece sizi burada gördüğümü kanıtlayacak ve sizi bu okuldan attıracak güce ve rütbeye sahibim. O yüzden gücünün gereği gibi davran ve şurada duran diğer arkadaşlarının yanına defol'

Dedi. Son sözlerinde oldukça öfkeliydi. Sonuçta kimse ona saygısızlık yapamazdı. Hele ki ufak bir kız.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Uzaktan Gelen Uğultular ~

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
2 sayfadaki 4 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4  Sonraki

 Similar topics

-
» Gelecekten Gelen Belirtiler

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-