Yalanların Arkasında

Banned

''Kentin güzelliğini izlemek ha, bu kadar akılsız olduğunu ben bile bilemezdim. Kentin bir güzelliği yok en azından olmadığına eminim''
Cat öğrenci olduğu günlere asla unutamayacaktı, küçük Ravenclaw'lı güzel bir kızdı. Saçları lüle lüleydi, saçlarının üzerine kırmızı minik ama oldukça şeker bir toka takardı. Üzeri her zaman temiz ve gözleri her zaman gülücük saçıyordu. Bazen biraz hırçın oluyordu ama sonuçta bazen bazendir değil mi? İşte bu doğruydu. Hayattaki yalanlarının belki de en doğrusuydu. Oysa şimdi, ya da daha kötüsü o gece. Neden o? Neden gitmişti o gün? Gençliğinin cilvesi miydi bu? Belki de dalgınlık ya da belki de tamamen akılsızlık. Peki akılsızsa neden Ravenclaw'a girmişti. Cesursa o neden Gryffindor'da değildi? Bu seçmen şapkanın küçük bir hatası mıydı? Eğer bu bir hataysa hayatını mal olmuştu. Koşarak yasak ormana girdiğinde nefes nefese bir taşa tutundu ardından tekrar koştu. Gözleri çevreyi nazlı nazlı tarıyordu. Tehlike de olduğunu asla öğrenemeyecekti. Karşısına çıkan yabancı kibarca ''Merhaba'' dedi. Cat'a yaklaştı, yanağından öptü ve bommm. Herkese bu hikayeyi anlatmaktan sıkılmıştı Cat.

O an Cat vampiri biraz önleyebilmiş olsa da yine de yarısı vampirdi ama asıl amacı vampir avcısıydı ve herkes onu vampir avcısı olarak bildiğinden Hogwarts'tan atılmamıştı. Müdür değiştiğinde atıldı. Yasak ormanda kaldı. İşte şimdi o cıvıl cıvıl güzel kız gitmişti. Su olmuş akmıştı. Saçları kararmıştı. Gözleri masumlaşmıştı. Yanaklarından boncuğu andıran damlalar süzüldü. Rüzgar saçlarını okşadı. Belki de son günüydü.

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.

Jeduthun ağzının kenarına bulaşmış kanı sağ eliyle sildi. Tüm bedeninde dolaşan gücü hissedebiliyordu. Yavaşça kalktı ve yerde yatan geyiğe tiksintiyle baktı. Kanını emdikten sonraki görüntü her zaman onu tiksindirirdi. Üzerine tekme savurdu ve yürümeye başladı. Bu özellikle doğduğu için hep gurur duyardı. Küçükken merak ettiği gündüz aydın olduğu vakitti. ama şimdi onuda merak etmiyordu. Yaradılışı onu karanlığa adamıştı. Bu durumdan oldukça hoşnuttu.

Yavaş yürüyüşünü biraz daha hızlandırdı. Ağaçların ona çarpmasını engellemek için arada elini kaldırıyor onları aralıyordu. Soğuk bedenine hiç etki etmese de soğuğu hissedebiliyordu. Bir dalı kaldırdığı an onu gördü. Siyah saçları ormanda esen rüzgarla hafifçe dalgalanıyordu. Bu gece karanlığında burada olan biri cesur ve korkusuz biri olmalıydı. Küçük yaşta kazanadığı sessiz davranabilme özelliği şimdi çok gelişmişti. Saf vampirlerin son derece duyarlı olduğunu bilmeyen de yoktu. Yavaşça kadına yaklaştı ve konuştu.

" Merhaba!"

Banned

Cat sessizce rüzgarı izliyordu. Gökteki bulutları izliyordu. Sanki onlara dokunsa bir zarar görecekti onlar... Sanki bulutlar da ondan kaçıyordu. Birini bekliyordu. İyi ve son derece sakin birini. Bir çocuk bekliyordu. Siyah saçları yüzünün önüne geliyordu. Zaten gelmesini de istemiyor değildi Cat. Sonuçta onlar yüzünü kapıyordu. Arkadan kederli ve istekli ancak oldukça sakin bir ses duydu " Merhaba!" .

Arkasını dönmeye çekindi. Sonuçta arkadaki bir çocuk olabilirdi. Minik bir birinci sınıf olabilirdi... Ancak ses gerçekten bir çocuğun sesini hiç benzemiyordu. Aksine olgun bir yetişkini andırıyordu. Cat gibi... Ama Cat asla olgun bir yetişkin olamazdı. Arkasını dönmeden ''Orman bu saatte tehlikelidir'' dedi. Gerisini arkasındakinden beklediği çok açık ve netti.

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.

" Tehlike benim küçük hanım! Korkum aydınlıktır. "

Yavaşça ve sakin tavrını koruyarak konuşmuştu. Her kelimeden yüzünü ona daha da yaklaştırmıştı. Ay ışığının etkisi ve ona yaklaşmasıyla kadının yüzündeki her ayrıntıyı görebiliyordu. Siyah saçlarının koyuluğu ağaçların arasıdan süzülen ışıla parlıyordu.
Kadının yavaşça arkasına doğru ilerledi ve etrafında döndü. Onun ince narin yapısını inceliyordu. Ona tehlikeden söz etmişti. Ya onun içinde bulunduğu tehlikeye ne demeliydi. Cadılardan asla kormazdı. Büyüleri onu etkilemeyecek kadar güçlüydü. Aklı varsa ters tepmesini istemezdi. kadının etrafından dolaştıktan sonra tam karşısındaki ağaca yaslnadı ve kollarını göğsünün altında bağlayarak ona dikkatle bakmaya devam etti.

" Ya sizin için Orman bu saatte tehlikeli değil mi?"

Banned

" Ya sizin için Orman bu saatte tehlikeli değil mi?"

''Beni tanımıyorsun. Benimde tehlikeyi bildiğimi kestiremediğinin farkındayım ama inanki tehlikeyi senden daha iyi bildiğime eminim!''
Ağacın kenarında duruyordu ve çocuğa bakıyordu onunla göz göze gelmişti. Belki ondan hoşlanmıştı ama acaba onun vampir olduğunu öğrendiğinde ne yapacaktı? Belki ona asla söylemeyecekti. Hogwarts'ta mıydı? Yetişkin miydi? Bilemiyordu Cat. Yalnızca parıldayan gözlerle çocuğa bakıyordu.

Şu an Muggle'sınız. Lütfen bir rütbe edinin.

"O zaman anlatmanızı bekleyebilirim."

Yavaşça kadına tekrar yaklaştı ve dayandığı ağaca kolunu dayadı. Kadının sırtı ağaca dayanmıştı iyicene ve ona meydan okurcasına bakıyordu. Kadın kolunun ve Jeduthun'un vücudu arasında kalmıştı. Jeduthun ona bu kadar yaklaşınca vampirlere özgü o kokuyu içine çekti. Karşısındaki kadınında vampir olabileceğini bir an düşündü. Ama onun Hogwats'ta çalışan veya üst sınıflarda bir öğrenci olabileceğini tartıyordu. Öğrenci ise burada ne işi vardı. Konuşurken ağzını her açtığında sivrilen dişleri görünmeye başlıyordu.

" Peki burada ne işiniz var küçük hanım?"

Gezgin

Koku...burun deliklerinden içeri hucum edip,beynini ele geçiriyordu.Metalik ve kelimelerle ifade edemeyeceği kadar güzel ve saf bir koku.Çoğu geceler evi olan Yasak Orman,hogwarts'taki çocukların enfes kokularını alması için idealdi.Sonunda dayanamayıp,oturduğu ağaç kavuğundan aşşağı inip,kulak kabarttı,uzaktan sesler geliyordu;belli belirsiz fısıldaşmalar ama son denen cümle kulağına gelmişt,yasak ormanda uzun süredir duymadığı insan sesi kulaklarını tırmalamıştı adeta.
" Peki burada ne işiniz var küçük hanım?" daha önce hiç bir yerde duymamıştı bu sesi ama telaffuzunda ki 'tss'lamalar,sivri dişeri olduğunu yani,vampir olduğuna işaretti.Sesin geldiği yöne doğru hızlı adımlarla yürümeye başladı.
Ağaçların biraz daha seyreldiği bölümde konuşan iki kişi,biri dişi diğeri erkek olan iki vampir.Kokuları onları ele veriyordu.Sadece vampirlerin algılayabileceği bu koku,kimlik gibiydi.Kendini tutamayıp:
"Merhaba..."diye tısladı.Kokusundan vampir olduğunu anladıkalrını umarak biraz daha yaklaştı.

Banned

Cat adamın gözlerinin dibinden ayrıldı. Ondan korkmuyordu. Karanlıkta dişleri çok daha belirgindi. Onun vampir olduğuna emindi. Kokusu da zaten bunu ele veriyordu. Kendine yaklaşan ve onlara merhaba diyen kadına özellikle bakma ihtiyacı duymadı. Saçlarını geriye doğru attı. Kadına oldukça sıcak bir tavırla ''Merhaba'' dedi. Yanındakinin vampir olduğuna emin olduğu için onu ne zaman fark edemeyeceğini bilemiyordu. İçin heyecandan kıpır kıpırdı, vampir bir arkadaş ve bir av bulmuştu!

Yalanların Arkasında

Yalanların Arkasında

Similar topics

Similar topics