Lee yüzü kızarmıştı o durumda başka ne yapabilirdi ki üzerinde bulunan tüm parasını vermişti ve Helen ile birlikte göl kenarına yürümeye başlamışlardı. Artık Lee ve Helen'in sevgili olduğunu nerdeyse herkes biliyordu bu yüzden hiç kimseye aldırmadan yollarına devam ediyorlardı. Göl kenarına çok az bir mesafe kalmıştı ki...
Lee'yi öpen Sly birden gözüktü ve Lee'ye "Merhaba tatlım günün nasıldı bakıyorum Helen'in elini bir saniyelik bile olsa bırakmıyorsun fakat bir gün olacak ve ondan ayrılacaksın o zaman benim olacaksın” diyerek Lee’nin kulağına son söylediklerini fısıldadı. Ve kendince güldü fakat Helen buna artık katlanamazdı ve Lee’nin kolundan çektiği gibi arkasına aldı Helen’e göre kız Lee’ye kesiyordu. Dayanamamıştı artık ve:
“Bak artık Lee den uzak duracaksın o benim anlıyor musun?”
Kız anlamamazlıktan gelir gibi “ yaaa sana noluyor anlamadım ben Lee ile şunun şurası konuşuyordum her şeyden çıkmak zorunda mısın sen”demişti. Helen bu sözün altında kalmayacak şekilde “evet hanım efendi zorunuza mı gitti acaba” demişti Lee hemen şipşak küçük bir çocuğun eline para verip çabuk gidip çekirdek almasını söylemişti çünkü kızlar kavga ettiğinde süper oluyordu. Çocuk çekirdeği getirmişti Lee yavaş yavaş çekirdekleri çıtlatmaya başlamıştı ki birden kızlara ne olduğunu anlamadan kavga etmeye başlamışlardı saç başa bir kavgaydı hâlbuki Helen ve Lee buraya ne için gelmişti kızları ayırmak için aralarına girdiğinde kızların birinden bir tokat yemiş ve kendisini yerde vurmuştur kızlar Lee’nin yere düştüğünü görünce “budala, salak ne yaptın ya sen” diyorlardı birbirlerine fakat Lee dayanamadı “aaaaaaaaaa yeter erkeklerden beter çıktınız amma da eliniz ağırmış haa yani benim için kavga etmeniz güzel ama kendinizi parçalamayın” deyip elini Helen’in elini tutarak “ben kimin olduğumu biliyorum o yüzden hiç umut etme bence” deyip arkalarını dönüp göl kenarına gelmişlerdi. Fakat ortada kimse yoktu Elly den ses seda da yoktu.
Anasayfa 
