AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Yabani Otlar
Bir Kulüp Mü Kuruluyormuş | Bir Tıkla Bakalım!
- Duyuru Panosu -
Işık Tapınağı
Model Değiştirme
Model Başvuruları
Debbie'nin Grafik Galerisi *yeni
' Cuteness s i g n a t u r e s.
La Révolte
Özel Model Başvuruları
Salı Mart 15, 2016 10:01 pm
Ptsi Şub. 22, 2016 12:43 am
C.tesi Ekim 02, 2010 11:08 am
Perş. Eyl. 30, 2010 11:07 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 10:04 pm
Perş. Eyl. 30, 2010 6:40 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:37 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 8:25 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 6:13 pm
Çarş. Eyl. 29, 2010 4:35 pm












Paylaş
 

 I. Kompartman

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Misafir

Misafir




I. Kompartman Empty
MesajKonu: I. Kompartman   I. Kompartman EmptyPaz Eyl. 28, 2008 5:14 pm

...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Arisha Darya Fedor

GezginGezgin
Arisha Darya Fedor



Mücadele Tarafı : *

I. Kompartman Empty
MesajKonu: Geri: I. Kompartman   I. Kompartman EmptyC.tesi Ekim 18, 2008 4:13 pm

İnsanların unutamayacağı, hatta unutmaması gereken bazı günler vardır ama yaşarken böyle günleri, hayatının değişmekte olduğunu farketmez insan. Kendisine nişan almış bir avcının varlığını sezemeyen bir ceylan gibi sakin sıçrayışlarla yürüyüşüne devam eder.

O gün de; unutamadığı, derinlere ittiği anıları gün yüzüne çıkmaya çalışıyordu. Hissediyordu bunu. İçine fresk gibi kazınan huzursuzluğu; haddinden fazla belli etmeye başlamıştı kendini. Hiçbir şeyin onu böylesine sıktığını hatırlamıyordu. Öyle yoğun bir duyguydu ki, nefesinin kesildiğini sanıyordu. Tedavisi olmayan, ağır bir hastalık gibi, iç organlarını mahvediyordu. Midesinin kasıldığını, yok olmamak için direnişini hissedebiliyordu. Daha sonra onu üzecek birçok olayın başlangıç anını sezememesi de bu huzursuzluğa katkı sağlıyordu.

Çoğu kişi gibi evi olarak gördüğü, dört yıldır sahip olduğu sıcak yuvasından ayrılıyordu. En fazla üç ay sürecek olan bu ayrılık zehri; dönem sonunun yaklaşmasından itibaren damarlarına girmiş, kanına karışmıştı. Her dönem sonunda böyle olurdu. Alışmalıydı aslında ama alışamıyordu bir türlü. Bu kadar üzülmesinin bir nedeni de, gideceği "ev" denen yeri evi gibi hissetmemesinden kaynaklanıyordu. Başlıca neden bu olabilirdi. Belki de, diğer nedenler; yardımcı düşünceler gibi ana nedene yardım edenlerdi sadece.

Muggle icadı, tekerlikli valizini arkasından sürüklemeye çalışırken, kalan eşyalarını koyduğu sırt çantasının ağırlığında omuzlarının çöktüğünü; valizi tutan parmaklarının uyuştuğunu hissediyordu. Daracık tren koridorunda ilerlemek işkence gibiydi. Boğucu kalabalık bir yandan; ağlayan, zırlayan, kavga eden 1. sınıflar diğer yandan can sıkıyordu. İlerlemek için öndekileri beklemek gerekiyordu ama önde kavga eden üç 1. sınıf öğrencisinin ilerlemeye katkı sağlayacağını sanmıyordu. Sinirle gözlerini devirdi ve valizini sıkıca kavramış olan parmaklarını çözdü. Valiz tok bir sesle yere düştüğünde, sırt çantasını da çıkarıp bir kenara atmıştı bile. Zayıf vücut yapısının avantajı ile kalabalıktan sıyrılabileceğini düşünüyordu. Geçmek için ittirmek zorunda kaldıkları sinirle bir şeyler mırıldanıyorlardı ama Annelie onları umursamaya zaman ayıramayacak kadar sabırsız ve sinirliydi.

"Kurbağamı sen attın camdan, değil mi?"
"Seni iftiracı bücür! Senin ucube kurbağana dokunmam bile ben"
"Ben gördüm! Kurbağanı o attı camdan"

Birbirlerine yumruklar savuran iki küçük çocuğu, kedi yavrusu gibi enselerinde tutup ayırdı ve ikisine de baktı. Sinirle dişlerinin arasından konuştu.

"Bakın veletler, bir daha kargaşa çıkardığınızı görürsem veya duyarsam, sizin için çok kötü olur. Beni şiddete başvurmaya zorlamayın!" dedi ve kedi yavrularını yere bıraktı. Çocuklar kompartmanlarına kaçışırken, arkadaşlarını gaza getiren çocuk şaşkın şaşkın sinirli kıza bakıyordu. Annelie'nın "Toz ol" emrinden sonra, o da korkuyla kaçtı. 1. sınıftayken o da mı böyleydi? Şımarık veletler! Tek dertleri kurbağa, değil mi?

Geride kalmış olan valizine ulaşmak için kalabalığa daldı yeniden. En küçük bir aksilikte, onlara da kızacakmış gibi açılıyordu kalabalık Annelie'nın önünde. Valizine ve çantasına ulaşması kolay oldu bu yüzden. Gördüğü ilk boş kompartmana attı kendini. Boş ve sessiz olması en iyisiydi ki birazdan birilerinin geleceğini biliyordu. Çok konuşmayan hatta hiç konuşmayan birinin gelmesini umarak; kahverengi kaplamalı, geniş koltuğa attı kendini. Ayaklarını da karşıdaki koltuğa uzattı.

Sınıf başkanlığı görevleri gereği, bir süre sonra kompartmanları kontrol etmesi gerekiyordu. Küçük sınıflar şımarıklıkta sınır tanımıyordu. Bu sinirle, bir sürü kişiyi haşlamak zorunda kalabilirdi. Lanet olsun! Stephen neredeydi? Nerede bulacaktı o çocuğu? Tek başına kontrole çıkamazdı, bu çok yorucu ve zor olurdu. Rahatlamasına yardım etmesi umuduyla derin bir nefes aldı ve başını cama dayadı. Yanağında hissettiği soğuklukla biraz olsun rahatlarken, camdaki yansımasına baktı. Yansımada grimsi görünen mavi gözleri, ifadesizdi. İfadesiz ama hüzünlü... Bu mümkün müydü? Annelie için, hayır! Yansımasına bakmayı bıraktı. Gözler her zaman doğruları söylemiyordu. Belki de doğrular onu korkutuyordu. Evet, bu yüzden gözlerinden kaçıyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/arisha-d
Abigail Mackenna

VII. SınıfVII. Sınıf
Abigail Mackenna



Mücadele Tarafı : Nötr.
Rp Sevgilisi : -
Kan Durumu : Safkan.
Patronus : Beyaz Kaplan.

I. Kompartman Empty
MesajKonu: Geri: I. Kompartman   I. Kompartman EmptyPaz Ekim 19, 2008 10:46 pm

''Lanet olsun! Çekilik yoldan. Yeterince geç kaldım.. Hey sen oradaki kafana elimdekileri yemek istemiyorsan aç şu lanet yolu! ''diye bağırarak hızlı adımlarla koşuyordu Lycia. Gereksiz halasını beklemek zorunda kalmasa belki bunlar olmayacaktı. Artık burayı ezberlemişti ama hala halası ona çocuk gibi davranıyordu. Bu gereksiz ilgi ona göre değildi. O şişko bütün yaz başına bela olmuştu. Babası ve annesinin iş seyahatleri yüzünden bütün yaz ikizi ile birlikte halasında kalmak zorunda kalmışlardı. Bütün yaz Lycia için büyük bir eziyetti. Bunları düşünürken bir yandan da hızlı olan adımlarını daha da hızlandırarak koşar pozisyonuna geçmişti. Bir yandan koşuyor bir yandan elindekilerin yana savrulmaması için uğraşıyor diğer yandan ise her hareketinde boynuna çarpan sivri kolyesinin zaptetmekle başa çıkıyordu.
''Sonunda..! ''diye söylendi Lycia. Eğer geç kalsaydı halasının o gereksiz azarlamalarını çekemeyecekti doğrusu. Annelie'nin sesini duydu o an. Sesi arar gibi etrafına bakarken birilerini azarladığını gördü. Belli ki küçüklerle uğraşıyordu. Yüzünde anlamlı bir tebessüm oluşmuştu onu izlerken.

"Bakın veletler, bir daha kargaşa çıkardığınızı görürsem veya duyarsam, sizin için çok kötü olur. Beni şiddete başvurmaya zorlamayın!" dediğini duymuştu Lycia. Cidden sinirli gibiydi. Gidip selam verse terslenme ihtimali vardı. Bu asi slytherinliye şu an bulaşmaya gelmezdi. Lycia Annelie yi uzun zamandır tanıyordu. Onun genelde sessizliği ve karanlığı seven bir kız olduğunu düşünüyordu. Fazla yakın olma şansları olmamıştı, sonuçta aynı binada değildiler ama onun hakkında olumlu düşünceleri vardı. En azından dışarıdan bakıldığında onunda çok zeki bir kız olduğu belliydi. Dışarı yansıttığı soğuk havası oldukça temkinli, resmi ve seviyeliydi. Bu durum Lycia yı rahatsız etmiyor, aksine bu durumda ona daha çok sempati duymasını sağlıyordu. Lafını esirgemezce davranışları ve sözleri ise Lycia nın kafasında onun doğrucu bir kız olduğu kanaatına varmasını sağlıyordu. Dışarıdan görülen itici havası ona oldukça zengin bir görünüm katıyordu. Mavi gözlerinin içindeki ateş herkesi korkutabilecek kadar ciddi ve güçlüydü.
Bu kızı çözmek kolay olmamıştı Lycia için. Oldukça izlemişti onu. Dışarıdan, belli etmeden.. Sanki diğerlerinden farklıydı. Sanki diğerlerinden daha kopuktu. Bu sorular Lycia'nın kafasını kurcalıyordu. Kısacası bu kıza gizleyemediği bir sempatisi vardı. Ancak kendisi hakkında ne düşündüğünü pek bilmiyordu. O an birisinin kendisine sertçe seslendiğini duydu. O an irkilen Lycia sinirli bir şekilde arkasını döndüğünde tanımadığı bir yüz ona bağırıyordu.
''Hey sen. Önümdeki. Kazık mı çaktın buraya. İlerlesene.. Sabaha kadar seni burada bekleyemeyiz öyle değil mi? Lanet olsun neden hep ben.. Neden ben... diye söyleniyordu kız.
Oldukça sıska olan bu kız saçlarını toplayış tarzıyla resmen emoları andırıyordu. O an Lycia resmen ondan tiksinmişti. Hangi binada olmalıydı. Ondan büyük olamazdı.. Küçük olabilirdi ama o zaman da okulda onu görmüş olabilirdi. Belki de yatay geçişdir diye düşündü ancak bu kızın Veela ya benzer bir hali yoktu. Sıkmaktan oyulmuş olan sivilceleri, solmuş ve akmış olan göz kalemi, yırtık pırtık ve çamura bulanmış conversleriyle sorunlulara benziyordu. O an Lycia kıza acıyarak bakıyor, onu süzüyordu.
''Bana bak sorunlu..! Sen kendini ne zannediyorsun..? Sen hiç ama hiçbirşeysin anladın mı? Sadece o koca başını gereksiz bir belaya sokmak isteyen, zeka özürlü birisini benim gözümde. Şimdi bana bak çakma emo! Okulda ecelin olmamı istemiyorsan şu an defol buradan!dedi Lycia ateş saçan gözleriyle. O an gözleri faltaşı gibi açılmış olan sivilce tarlası oradan resmen kaçmıştı.. Hemde hiçbirşey söylemeden. Lycia ise kızın arkasından şöyle seslendi.

''Okulda görüşmek üzere tatlım'' dedi gülümseyerek. Yeterinde eğlenmişti artık kompartmana binem zamanıydı. Eşyalarını teslim ettikten sonra hızlı adımlarla trene attı kendini. Tabii ki geç kalmıştı o kız yüzünden. Neredeyse heryer doluydu. Biraz ilerledikten sonra tek bir kızın oturduğu kompartmana yerleşmeye karar verdi. Kız yüzünü cama dayadığı için kim olduğunu göremiyordu ancak elbiselerine dikkatlice baktığında Annelie buradaydı.

''Büyük şans'' diye mırıldandı sessize. Daha sonra içeri girerek Annelie ye bakarak şu sözleri söyledi.

''Merhaba Annelie. Eğer birini beklemiyorsan oturabilirmiyim..? dedi temkinli bir ses tonuyla.
Annelie birşey söylemeden oturmak istemiyordu ama sırt çantası sırtını acıtmaya başlamıştı. Sırtından çıkararak koltuğa koydu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/carmina-
Lorna Moore

KehanetKehanet
Lorna Moore



Kan Durumu : melez
Patronus : ejderha

I. Kompartman Empty
MesajKonu: Geri: I. Kompartman   I. Kompartman EmptyPaz Ekim 19, 2008 10:58 pm

Ashley, koca trende Annelie' ı arıyordu. Kız, kahvaltıdan sonra " Trende görüşürüz. " diyerek ortadan yok olmuştu. Koca trende onu nerde bulacaktı şimdi? " Ah Anne, sen yok musun? " diye düşündü.

O sırada, uzaktan, Annelie' nın sesinin duyar gibi oldu. Sanki çok kızgındı. Sesi duyduğu yere doğru ilerledi. Evet, Anne orda oturuyordu. Ama kompartmanın kapısındaki fazlalıkta neyin nesiydi öyle? Annelie' a ''Merhaba Annelie. Eğer birini beklemiyorsan oturabilirmiyim..? " diye soruyordu.

Ash, kızın tam arkasındaydı. Birden tiz bir kahkaha attı ve " Oturamazsın canım. Çünkü Anne beni bekliyor, öyle değil mi Anne? "
Kızın çekip gitmesini, Ashley' yi uğraştırmamsını istiyordu. Bir yandan " Hadi canım. Naş! " dercesine kıza bakıyordu, bir yandan da kendi kendine sabırlı olmasını söylüyordu.

Kız gitmeyince, kızı sola doğru itti ve kompartmandan içeri girdi. Annelie' nın karşısına oturdu ve " Görmüyor musun?! Burası dolu! " dedi kıza. Artık gitmesini bekliyordu...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Arisha Darya Fedor

GezginGezgin
Arisha Darya Fedor



Mücadele Tarafı : *

I. Kompartman Empty
MesajKonu: Geri: I. Kompartman   I. Kompartman EmptyPerş. Ekim 23, 2008 2:45 pm

Öylece oturuyordu orada, elini kolunu nereye koyacağını bilemez bir halde. Kollarını kavuştursa, fazla sorunlu; rahatça aşağı salsa, savunmasız; parmakları ile oyalansa, çok çocukça görüneceği gibi bir sürü çıkarım yapıyordu kendi kendine. Çok mu takıyordu, ne? Takıntılı olduğunu hiçbir zaman inkar etmezdi zaten. Bazen bununla başa çıkması zor olsa da tanıyordu kendini ve alışmaya çalışıyordu takıntılarına.

Koridordan kulağına çalınan ayak sesleri, bağrışmalar ve benzeri seslerden hoşlanmıyordu. Fazla insanın bulunduğu ortamlardaki en büyük problemlerden biriydi bu ona göre. Herkes bir ağızdan boş boş konuşur, gürültü etmekten başka bir işe yaramazdı. Saçmalık... Yoğun gürültüyü yarıp geçen tatlı bir kız sesi duydu yakınlarda.

''Merhaba Annelie. Eğer birini beklemiyorsan oturabilirmiyim..?

Açık kumral saçları, bembeyaz pürüzsüz teni, mavi gözleri, güçlü ama minyon vücut yapısı ile bir kız duruyordu kompartman kapısında. Annelie, kendi döneminden olan Revanclawlu kızı tanımıştı. Lycia olmalıydı adı. Ortak dersler sayesinde tanıştığı kızla, pek yakın olma şansı olmamıştı. Aynı binada değildiler, arkadaş ortamları farklıydı. Haliyle yakın olmalarını zorlaştırıyordu bu durum. Yine de, sessiz ve soğuk görünen; Revanclaw binasına yakıştırıldığına göre zeki olduğunu tahmin ettiği bu kızı severdi. Yapmacık, cıvık veya sinir bozucu değildi. Annelie'nın sevdiği gibi, az ve öz konuştuğunu bilirdi bu kızın. Oldukça gizemli ve ilgi çekiciydi aslında, şöyle bir bakınca. Biraz çekingen duruyordu belki ama nerde ne yapması gerektiğini bilen diye tanımlamak daha doğru olurdu.

Annelie, tam birini beklemediğini söyleyemek için ağzını açtığında, dış etkenler tarafından susturuldu. Lycia'yı ittirerek, sarı saçlarını savurarak kompartmana dalan Ash; mümkün olduğunca aşağılayıcı olmasına dikkat ettiği sözlerini, o kaba aksanı ile dile getirmişti. Fazla Slytherin ruhluydu bu kız. Heraketli, kıpır kıpır, sevdiklerine karşı sevecen ama fazla aşağılayıcı... Kendi ve yakın çevresindekiler haricindeki herkesten nefret eder gibi davranıyor; onları uzaklaştırmak, aşağılamak, yok etmek için elinden geleni yapıyordu. Annelie'nın tam tersiydi aslında. Kendini mükemmel bulur, kusurlarını görmezdi Ashley. Her zaman karı tarafın kusurlarını bulur, dalga geçerdi. Kolay kolay dert edinmezdi. Taktığına da tam takardı. "Ya hep, ya hiç!" diyenlerin başkanıydı o.

Annelie, sakin olmasına özen göstermediği halde; sakin, umursamaz ve sorun yokmuş gibi bakan mavi gözlerini Lycia'ya çevirdi ve gülümse olduğu belli bile olmayan bir gülümseme ile konuştu.

"Sen Ash'e aldırma. Bir kişiye daha yerimiz var." dedi ve gözlerindeki ifadeyi bozmadan, Ash'e baktı. Şaşırmış ve kızgın görünüyordu Slytherinli kız. İstediği yapılmadığında neler yapacağı belli olmazdı ama biricik Jenniy'sine kıyamazdı. Kararlarına saygı duyar, bir bildiği olduğunu; mutlaka altından bir cinlik çıkacağını düşünürdü. Bu sefer, klasiklemiş düşünceleri çürütebilirdi Ann ama buna değerdi. Başı sıkıştığında, canı sıkıldığında zaman geçirebileceği birkaç arkadaş edinmenin en uygun zamanıydı. Hele ki bu arkadaş adayı Lycia ise, karşı konulmaz bir, favori aday rütbesine yakışırdı.

Yanına oturması için beklerken, Lycia'yı izliyor; karşısında oturmuş Ashley'e bakıyordu çaktırmadan. Kıza iyi davranacağını umarak, aksi durumda ne yapması gerektiği düşünüyordu. Yolculuk boyunca, her an bir kavga çıkmaması için tepelerinde dikilemezdi sonuçta. "Sakin Ash, sakin..." diye tekrarlıyordu beyninde, Ash'in telepati kurarak düşüncelerini anlamasını bekler gibi.


Out: Beklettiğim için üzgünüm. Sonunda yazabildim ^^
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/arisha-d
Abigail Mackenna

VII. SınıfVII. Sınıf
Abigail Mackenna



Mücadele Tarafı : Nötr.
Rp Sevgilisi : -
Kan Durumu : Safkan.
Patronus : Beyaz Kaplan.

I. Kompartman Empty
MesajKonu: Geri: I. Kompartman   I. Kompartman EmptyC.tesi Ekim 25, 2008 11:31 am

Sözlerini tamamladıktan sonra bir anki sessizliğin ardından arkasındaki tiz ve sinir bozucu kahkaha ile irkildi Lycia. Hışımla arkasını döndüğünde sarı saçları yapmacık duran, süzünde anlamsız ve gereğinden fazla kasıntı olan bir kız duruyordu. Üstünü başını incelediğinde ve hızlıca hafızasını yokladığında bu kızın Ashley Tisdale adındaki kız olduğunu hatırladı. Derslerden tanıyordu bu kızı. Fazla gösteriş budalası olduğunu düşünüyordu. Slytherin'e sempatisi olmasına karşın arada böyle 'çürük' olarak adlandırdığı kişilerde çıkmıyor değildi. Oldukça haraketli olan bu kız insanı gerçekten yoruyordu. Aralarında sadece bir kez konuşma geçmiş bu da geçen yıl okulun bahçesinde küçük bir Ravenlaw öğrencisine yaptıkları eziyet ve anlamsız davranışlardan dolayıydı. Lycia asla zevk için başkalarına zarar verilmesini istemezdi. Hele bu birde Ravenclaw sa işler çok daha boyut kazanırdı. Lycia bu düşüncelerinden sonra sakin tavrını korumak istercesine sessiz kalıyordu ancak bu sessizliği Ashley bozdu.


" Oturamazsın canım. Çünkü Anne beni bekliyor, öyle değil mi Anne? " dedi kız garip garip bakarak. Lycia nın çekilmeye niyeti yoktu. Sonuçta burası sadece onun değildi. Kız Lycia nın çekilmediğini görünce onu yana doğru iterek şu sözleri söyledi.

" Görmüyor musun?! Burası dolu! " dedi. Lycia nın canı yanmıştı ve kız bunu kasıtlı olarak yapıyordu. Oldukça sinir bozucuydu ama Lycia hala o sakin tavrına koruyarak şu sözleri söyledi.

''Bana bak boya küpü. Burası senin tapulu malın değil! O zaman demek oluyor ki bende oturabilirim. Ayrıca oturup oturamayacağımı sana değil Annelie ya sormuştum ki sen hemen sazan balığı gibi işin içine dalıverdin ki bu benim problemim değil. O zaman demek oluyor ki güzelim burada banada boş bir yer var ki olmasa bile buradan ikileyecek kişi belli'' dedi o sinir bozucu sakin tavrını sürdürerek. Bir yandan da 'bak ben sakinim' dercesine bakıyordu ki bunun onu daha da sinir edeceğini çok iyi biliyordu.

"Sen Ash'e aldırma. Bir kişiye daha yerimiz var." demişti bu kez Annelie. Bu durum Lyica yı daha da mutlu etmişcesine Annelie nin yanına oturdu aynı ifade ile. Kız çok sinir olmuş gibiydi ama o mağlup olmuştu. Artık bir Phells ile başa çıkamayacağını anlamasını ummuşcasına içini çekti ve az önceki gülümsemesini takınarak çantasındaki biçim değiştirme kitabını çıkardı. Yolculukta belki göz atarım diye yanına almıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sihirdunyasi.roleplaylife.net/karakter-karty-f86/carmina-
Jenny Tisdale

GezginGezgin
Jenny Tisdale



Mücadele Tarafı : Karanlık olduğunu bilin yeter . ;)
Rp Sevgilisi : Gerek yok.
Kan Durumu : PB
Patronus : ...

I. Kompartman Empty
MesajKonu: Geri: I. Kompartman   I. Kompartman EmptySalı Ekim 28, 2008 11:36 am

Jenny içeri daldı. Hemen yerine oturdu. Hep cam kenarında otururdu. Tatilde hep Robin'i düşünmüştü, tekrar görmeyi umut ediyordu. Şimdi cam kenarında oturmuş kitabını okuyordu. Uzun bir sürede böyle devam etti sonra camdan dışarı baktı. Uykusu gelmeye başlamıştı. Ve sonra da uyumaya başlamıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Xilomen Presoldé

GezginGezgin



Mücadele Tarafı : >.<

I. Kompartman Empty
MesajKonu: Geri: I. Kompartman   I. Kompartman EmptySalı Ekim 28, 2008 2:11 pm

"Hey sen Martin miydin neydin?Çekil önümden!"çocuğa itekleyerek kendinyol açtı,çocuğa ağır bavulunu geçirip hiç bir şey olmamış gibi yürümeye devam etti.Tren bir kaç dakika sonra kalkacaktı.Sabah uyanamıştı.Hogwarts'ı hç bir zaman çok önemsememişti.Başarılı bir öğrenci değildi zaten profesörler de onu sevmezdi.

Koşmaya başladı,arkasından bavulunun tekerlk tıkırtıları rahatsız edici bir gürültü şeklinde kulaklarını tırmalıyordu.Özene bezene yaptığı saçları darmadağan olmuştu.
"Sonunda..."
diye mırıldandı.Slytherin'li birilerinin olduğu bir kompartman bulmaya çalışıyordu ama önündeki veletler konuşmaya dalmıştı.Dikkatle baktığında veletlerin önünde iki üçüncü sınıf öğrencisinin durduğunu gördü.Habire kıkırdayıp,sulu hareketler yapıyorlardı.
"Bücürler sulanmayı bırakında yolu açın be!"
diye bağırdı.Önündekilerin ona hayret dolu bakışlarına aldırmadan ilerlemeye başladı.

Dha yeni farkına varmıştı,karnıdaki garip hissi,kalbinin küt küt atışını.Üç ay boyunca evinden ailesinden uzak kalacaktı.Tek çaresi olan mektupların bir işe yaramayacağı başından belliydi zaten.Dördüncü senesi olmasına karşın doğru düzgün arkadaşı olmamıştı.Hogwarts'ı hiç sevmemesinin altında yatan sebepte buydu.Sıkıcı dersler,sıkıcı ders araları,sıkıcı yemekler,sıkıcı bir sürü şey!

Gözlerini I.Kompartmana dikti.İnmesi çok daha kolay olurdu.Bir kaç çocuğu daha bavuluyla itekleyip kompartmana girdi.
"Selam Anne hey Lycia sende mi buradaydın!"
mutluluğu gözlerininden okunuyordu.Kompartman çok kalabalık ve kavga kokuyordu.Bavulunu yere koyup sırt çantasını eline aldı.Boş olan son yere oturdu.Lycia son gördüğünden oldukça farklıydı hangimiz aynı kaldı ki...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

I. Kompartman

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

 Similar topics

-
» XI. Kompartman

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kurgular Sayfası-