Ardındaki Gizem

VII. Sınıf

Koridor boyu gezinen Peno dört yıldır arkasını göremediği bir kapının eşiğinde meraklı gözlerle çevresine bakınıyordu. Hava henü kararıyordu ve akşam güneşi giriş salonunu aydınlatıyordu. Dört bir yandan vuran ışık hüzneleri ortama turuncumsu bir ışık veriyor ve hafif rutübetli kokmasını sağlıyordu.

Penn'in üzerinde ise cüppesi değil, muggleların 'bahçivan kot' dedikleri tulum tarzı bir giysi vardı. Ayakkabıları hayli eskiydi ve bağcıkları tam olarak bağlı bile değildi. Önlerinde yaklaşık yirmi tane rozet vardı ve her biri üzerinde çok hoş gözüküyordu. Saçlarınnı at kuyruğu yapmıştı ve önünden bir perçek tüm çabalarına rağmen çıkmıştı. Eli cebinde ikide bir şekerlemeleri ağzına atarken ortalığın belli ki sakinleşmesini bekliyordu. Tek istediği süpürge dolabının ardıdaki gizemi bulmaktı. Ayaklarının üzerinde salıncak gibi sallanırken, asasını henüz kararan ortamı aydınlatmak için çıkardı. Esnek olduğu, cebindeki zorlanmaya karşın çıkmamasından kaynaklıydı...

Gezgin

Sanchez için o gün oldukça sıkıcı geçiyordu.Ufak bir heyecan için neler vermezdi.Her zamanki gibi öğrencilerle dolu bahçeye yatmış ve gökyüzünü izliyordu.Küçük bir kara bulutlar gökyüzünü kaplamaya başlamıştı.Küçük bulutlar birleşerek koca yağmur bulutları oluşturmaya başlamıştı.Yağmur üstüne musluktan boşalmış gibi geliyordu.Tüm öğrenciler içeriye hızlıca kaçarken Sanchez yavaş adımlarla içeriye girdi.İçeride zindanlara doğru giden Slytherinli'ler ile birlikte aşağıya doğru inerken süpürge odasından tıkırtılar geliyordu.Sanchez yavaşça odaya doğru yanaştı ve içeriye doğru asasının ucundan çıkan ışıkla bakarak

" Kim var orada ? "

demişti.Ses gelmeyince içeriye ilk adımını attı yavaşça ileriye ilerlerken birden bir öğrenci gördü ... Kapı ise bir anda büyük bir gürültüyle kapanmıştı.İleride bir siluet gördüğünde yanına yaklaşırken " DUR ! "
demişti.Bir anda duran sikuet kendisine doğru dönerken Sanchez bunun kim olduğunu merak etmeye başlamıştı.

VII. Sınıf

Penelopé çevresine bakınıyordu, en azından arkadaşlarından birini bekliyordu kapıyı açmak için. Kendisi de açabilirdi ancak suçu tek başına üstlenmektense iki kişi daha iyi olur, diye iç geçirirken şekerlemelerden birini daha ağzına attı. Yağmur damlacıkları pencerelerden dövercesine yağarken, Peno bazılarının içeriye hücüm ettiklerini gördü ancak bulundukları yerden hayli uzak bir mesafedede arkalarına dönmüşlerdi. Penelopé, kapıyı daha yakından incelemek için arkasına döndü. Kahverengimsiydi ancak yağmurda eskimiş gibi de bir havası vardı. Bir şekerleme daha atacaktı ağzına ancak cebinden teker teker çıkarması güçtü, avcuna aldı

" Kim var orada ? "

Sesle irkildi ve ne yapacağını bilemeden her tür tadı olan şekerlemeeri ağzına tıktı. Okulda, bu tür yiyeceklerin tüketilmesi yasaktı ancak Peno vazgeçemiyordu işte. Ağzı tıka basa doluydu. Tatları ise ilginçti, kimi çikolata tadında kimi öğrencilerin kulak kiri dedikleri ekşimsi bir tattı.

" DUR ! "

Penelopé sesle arkasına döndü. Slytherin arması gözüküyordu sadece ve kız onun profesör olmadığını gördüğü anda rahatladı. Yanakları ise hala iki yandan şişmişti. Bunun verdiği rahatsızlıkla çiğneyemiyordu bile...

Gezgin

Sanchez odaya bir taraftan bakarken asası elinde karşısındakinide izliyordu.Elindeki poşetten birşeyler yediğini görmüştü.Poşettekini ve kim olduğunu merak etmeye başlamıştı bile.Asasından çıkan ışık gözünü rahatsız ediyordu.Asasını kendisinden uzaklaştırdı.Artık daha net görüyordu.Karşısındaki olduğu yerde durmuştu.Yavaşça ona doğru dönerken yüzünü kestirmeye çalışıyordu.Karşısındakini gördüğünde Pen olduğunu anlamıştı.Ona doğru hafif bir gülümseme ile bakarken yüzünden damlacıklar düşüyordu , saçı dağılmış bir şekilde karşısından duruyordu Penelope'nin birden yüzündeki gülümsemeyi bozdu .Saçına hafif şekil verdi

" Pen , seninle hep böyle mi karşılaşıcaz .Biraz daha değişmemiz lazım ."

diye gülümsemişti.Çoğu zaman böyle ıssız yerlerde karşılaşıyorlardı.Bir süre sonra ıssızlık bile sıkıcı olabiliyordu.

VII. Sınıf

Penelopé karşısındakinin Sanchez olduğunu anladı ve ağzındakileri sırayla yutkunmaya başladı. Çocuk ışıktan rahatsız olmuş olacak ki asasını kendinden uzaklaştırdı. Her zamanki gibi saçı dağılmıştı ve gözleri parlıyordu. Okuldaki çoğu kız ve özellikle Emiko denilen çömez japon kız da onun peşinden koşuyordu ancak Sanchez'in Penelopé'de ne bulduğu ise merak konusuydu.

"Evet-" dedi Peno ve tekrar yutkundu, ağzı o kadar dolmuştu ki. Şimdi ise çiğnemeye başladı, bitince "-Nedense" dedi ve yanağına hafif bir öpücük kondurdu. Bunu içten mi yapmıştı yoksa gösteriş olsun diye mi bilmiyordu. Belki de Sanchez'i elinden kaçırmamak için ufaktan böyle oyunlar yapmak eğlenceli oluyordu.

Gezgin

Sanchez saçlarını eski haline getirmişti.Asasından çıkan ışık hafifçe küçüldü ve Pen'e doğru bakarak onu ne kadar sevdiğini birkez daha hatırladı.Pen'in onu öpmesi zaten bunu daha güçlendirmişti.En sonunda Sanchez Pen'e doğru dönerek

" Seni seviyorum . "

dedi ve Pen'i öpmüştü.Bir kere öptükten sonra bırakan Sanchez yavaşça yerdeki küçük sandalye oturmuştu.Asasını cebine sokmuş ve ellerine doğru bakmaya başlamıştı.Derin düşüncelerin içinde dalmıştı.

VII. Sınıf

Penelopé onu öptükten sonra gözleri olağan bir derecee parlamış, kızaran yüzünün gözükmemesi için adeta perçemi önüne düşmüştü. Bu özelliği seviyordu, vücüdunu istediği gibi kullanabiliyordu nedense...

" Seni seviyorum . "

Romantizm, iğrençti işte. Hele öpüşüp koklaşmalar. Hiç de PEnoya göre değildi. Peno zorla da olsa 'Ben de' demişti. Ama bunu içten söylemişti...

Gezgin

Sanchez sandalyede oturmuş ellerini bakarken birden Pen'in cevabıyla irkilmişti.Duyduğu şey onu çok mutlu etmişti fakat kişiliğini bozmadığı her halinden belliydi.Yavaşça ayağı kalktı cüppesi hala ıslaktı.Penoya doğru bakarken onun yere doğru baktığını gördü ve hafifçe başını kaldırarak

" Sen benim herşeyimsin ... "

demiş ve öpmeye başlamıştı.Öpüşüyordu ve asla ayrılmak istemiyordu.Bir kere hata yapmıştı bir daha asla ...