Bunalmak ve Gezmek(Girmeyin..2 Kişiliktir)

Gezgin

İçerisi oldukça karanlık ve sıkıntı dolu bir hava ile kaplanmıştı. Myrenala cevap vermemiş öylece bakmayı sürdürmüştü. Melody derin bir iç geçirmiş ve ayakkabılarının bağlarıyla oynamaya başlamıştı. Myrenala'yı tekrar süzdü ve *Acaba Myrenala'nın kendine söylemediği şeyler mi vardı? Ya da sıkıntılı mıydı? diye aklından geçirdi. Odaya tekrar baktığında ürktü. Çünkü her yerde kendini farklı şekilde görüyor gibiydi. Bir yerde sinirli Mel,diğer yanda mutlu Mel vardı. O sırada Myrenala'yla konuşmak için ağzını açıyordu ki içeri biri girdi. Gördüğünde şok geçiricek gibi oldu. İçeri Jake girmişti. Tüm neşesi ve yakışıklılığıyla kendisine gülümsüyordu.

Myrenala'ya bir bakış attı ve gülümsedi. Myrenala anlamış görünüyordu ki Mel'e göz kırparak odadan ayrıldı. Jake ile başbaşa ilk defa kalıyorlardı. Daha önce Jess ile çıkıyorlardı. O zaman Mel Jake'ten hoşlansa da Ross vardı. O yüzden hiç birbirlerini fark etmemişlerdi. Ama onlar Jess ile ayrıldıktan sonra Mel'de Ross'tan ayrılmıştı. Fazla daldığını biliyordu ama bir rüyada gibiydi sanki. Tatlı ve kibar sesiyle Jake'in "Merhaba Olivia" dediğini duydu. Yüzünde hafif bir tebessüm oluştu ve "Selam Jake" dedi ve yanına oturmasını işaret etti. İlk kez biri ona Olivia diye seslenmişti. O da Jake'ti. Myrenala ile keyifli vakit geçirse de Jake ile geçirdiği zamanların keyfi daha bile fazla heyecanlı oluyordu..

Gezgin

Olivia'nın "Selam Jake" dediğini duydu Jake ve Oli nin işaretiyle gidip onun yanına oturacaktı.Kalbi fırlayacak gibi çarpıyordu.Hiç böyle olmadığını biliyordu ama ailesini de düşünmeden edemiyordu.Bazen böyle hissettiği için kendine kızıyordu.Çünkü anne ve babasının en başta ise kız kardeşinin kendisine çok ihtiyacı vardı.

Yavaşça Olivia'nın yanına oturdu ve başını mutlu fakat kaygılı bir ifadeyle öne eğdi.Sonra ellerini birleştirip önüne bakmaya başladı.bu değişken ruh halinden nefret etmesine rağmen değişemiyordu.Başını hafife sağa çevirip kaldırarak Olivia'la baktı.Küçük bir bebeğin görüldüğünde çok mutlu eden minik gülümsemesi gibi bir gülücük kondurdu Jake yüzüne.Olivia ile mutluydu ve o an için de önemli olan buydu.En azından öyle olmalıydı..

Gezgin

Melody'nin eliyle yanını işaret etmesinin ardından Jake biraz çekinerekte olsa gelip yanına oturmuştu. Düşünceli görünüyordu. Kız kardeşi ile ilgili bir sorunu olabilir miydi? Çünkü kardeşi de ne yazık ki Hufflepuff'taydı. Onunla her gün aynı havayı soluyorlardı. Aslında iyi bir kız sayılabilirdi. Emo bir tipi vardı. Başını ani bir hareketle iki yana sallayıp silkindi. Sonra Jake'a bakıp ürkek bir çocuk gibi " Şey..Bir sorunun mu var ? Biraz düşünceli görünüyorsun..Söylemek istersin sanırım?" dedi.

Karanlık oda da Jake ile oturmak..Bulutların üstünde oturmak gibiydi. Gerçi bulutların üstünde oturmak anlamsızcaydı ama ya Jake ile oturmak? Her an her dakika bir heyecan vardı içinde. Panik duygusu ve hata yapmamak için sarf ettiği çabalar. Jake'in kendine anlatıp anlatmayacağını biliyordu ama sonuçta çıkıyorlardı. Onunla dertlerini paylaşmak ve birbirlerini sevdikleri için.Jake'i beklerken ona hayranlıkla bakmayı sürdürdü. Kendini cennette gibi hissediyordu. Vu ömür boyu sürecek miydi?

Gezgin

Olivia'nın, kendisini düşünceli gördüğünün farkındaydı.Düşünceliydi de ama buluşmayı böyle planlamamıştı.Çünkü Oli ile birlikte geçireceği dakikalar kısıtlı olabilirdi.Anın tadını çıkarmalıydı..Onu kendi sıkıntılarına ortak etmeye hiç niyeti yoktu..

"Hayır..Hiçbir sorunum yok tatlım..Gayet iyiyim..Dersler falan işte..Bir de benim kardeşimi biliyorsun..Ona canım sıkkın ama buraya bunları konuşmaya gelmedik öyle değil mi ?" dedi Jake ve ardından gülümseyerek göz kırptı Olivia'ya..Ardından ona yakın olan koluyla sarıldı Olivia'ya ve onu başından öptü..

Gezgin

Jake cevap verecek mi vermeyecek mi diye beklerken bir yandan da etrafı süzüyordu. Odada pencere olmayışı havayı daha da sıcak kılıyordu. Nemli bir ortam ve Jake ile oturmak. 1 iyi,1 kötü olay. Çünkü nemli havalarda içinde bir yorgunluk hissediyordu. İşte şimdi tam öyle bir andaydı işte.Ama Jake vardı yanında. Ayakkabı bağcıklarına baktı ve rengarek bağcıklarının açıldığını gördü. Bir çırpıda bağladı ve o sırada Jake'in "Hayır..Hiçbir sorunum yok tatlım..Gayet iyiyim..Dersler falan işte..Bir de benim kardeşimi biliyorsun..Ona canım sıkkın ama buraya bunları konuşmaya gelmedik öyle değil mi ?" dediğini duydu. Kardeşiyle ilgili ne sorun olabilirdi ki? Neyse,keyfimizin kaçmasını istemiyor demekki diyerek söylendi kendi kendine.

Sözlerinin ardından Jake kendisine yaklaştıı ve Mel'e yakın olan koluyla sarıldı ve biraz daha yaklaşıp başından öptü. Gerçekten zor bulunan anlardan biriyidi. Jake'e dönüp " Seni gerçekten seviyorum" dedi ve utangaç bir yüz ifadesiyle gülümsedi. Ne yapacağını bilmiyordu.Daha önce böyle bir an hiç yaşamamıştı..

Gezgin

Jake Oli ye sarıldıktan sonra ' İyiki yanımda, yoksa düşündükçe paranoya yapacaktım..' diye geçirdi içinden..Hemen ardından Olivia nın kendisine "Seni gerçekten seviyorum.." dediğini duydu ve bir anda tüm sıkıntısı uçuverdi..

Jake bu sözün üzerine ne diyeceğini bilemedi ve ağzından şu sözcükler döküldü.. "Sana güveniyorum Olivia..Diğer kızlar gibi değilsin.Anlayışlılığın beni çok etkiliyor.Beni benden daha iyi tanıyorsun gibi geliyor bazen..Ben de seni seviyorum bebeğim.." dedi Jake ve ardından usulca öptü Oli'yi dudaklarından..

Gezgin

Melody sessiz odada yüzünün kızardığını fark edebiliyordu. Çünkü az önce biranlık bir hisle Jake'e "Seni Seviyorum" diyebilmişti. "Nasıl söyledim ki ben bunu?" diye düşünürken Jake "Sana güveniyorum Olivia..Diğer kızlar gibi değilsin.Anlayışlılığın beni çok etkiliyor.Beni benden daha iyi tanıyorsun gibi geliyor bazen..Ben de seni seviyorum bebeğim.." dediğini duydu. Evet! Diğer kızlara benzemediğini biliyordu ama bunu Jake'in ağzından duymak büyük bir mutluluktu.

Sözlerinin bitirdikten sonra Jake usulca yanaşıp öpmüştü Mel'i dudaklarından. Mel ise şaşkınlık ve coşkuyla ne yapacağını bilememişti. Dudaklarının yavaş yavaş ayrıldığını hissedince rüyadan uyanmışa döndü. Yüzüne sıcak bir gülümseme koyup Jake'e baktı. Gece saatleri iyice ilerliyordu artık..

Gezgin

Jake Oli'yi öperken onun çok ürkek olduğunun farkındaydı..Onu incitmekten o kadar korkuyordu ki dokunmaya bile kıyamazken nasıl öptüğüne şaşırdı..

"İlk kez böyle hissediyorum Olivia.İnan aklına gelebilecek her şeyi yaşadım ama hiç bu kadar küçük bir öpücüğü böylesine hesapsız yapmamıştım.." dedi Jake ve ardından saatine baktı.Ama Jake için saatin pek önemi yoktu.Zaten uyumakta ve uyanmakta güçlük çekiyordu.Aynı şeylerin Olivia için de geçerli olup olmadığını bilemiyordu.Jake tek eli cebinde vaziyette oturdukları sıradan indi ve aynı şekilde yavaşça Olivia'nın elini tek eliyle tuttu..Gözlerine baktı ve hiçbirşey söylemedi..